Sigara, alkol ve gerilimden uzak ömür stili kalp hastalıklarından koruyor
Sigara, ağır alkol tüketimi ile gerilimden uzak durulması ve Akdeniz tipi beslenmeyle idmanın, kalp damar hastalıklarına karşı muhafaza sağlayacağı tabir ediliyor.
“Kalp Sıhhati Haftası” kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Eğitim Vazifelisi Prof. Dr. Gökhan Alıcı, günümüzde teşhis ve tedavisinde ilerlemeler olsa da kalp ve damar hastalıklarının Türkiye ve dünyada birinci sırada gelen vefat sebeplerinden biri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Alıcı, bu nedenle nisan ayında kutlanan “Kalp Sıhhati Haftası” ile kalp hastalıklarına dair toplumun bilgilendirilmesinin amaçlandığını ve hastalık oraya çıkmadan risk faktörleri ortadan kaldırılıp hastalıkların önlenmesinin hedeflendiğini anlattı.
Son yıllarda artış görülen kalp ve damar hastalıklarından da bahseden Alıcı, bunlardan birinin yaşlanmayla birlikte damarlar içerisindeki lipitlerin yağ birikimi sonucunda ortaya çıkan damar sertliği (ateroskleroz) rahatsızlığı olduğunu aktardı.
Bunun dışında bir kısmı doğumsal bir kısmı ise ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan kalbin yapısal hastalıklarının bulunduğunu söyleyen Alıcı, ayrıyeten kalpte yaşlanmayla ortaya çıkan, bilhassa kalp kapakçıklarında birtakım sorunlar ve işlev kayıplar olduğunu söz etti.
Prof. Dr. Alıcı, Türkiye’nin bu alanda yetişmiş şahıslar sayesinde epey donanımlı bir yapıya sahip olduğunu münasebetiyle ülke genelinde bu hastalık kümesinin başarılı halde teşhis ve tedavisinin yapılabildiğini lisana getirdi.
Kardiyoloji alanında bilhassa 2000’den sonra süratli bir gelişim yaşandığını lisana getiren Alıcı, damar tıkanıklıkları için anjiyografi prosedürleriyle balon ve stent uygulamaları, yapısal kalp hastalığı olarak isimlendirilen kalp içerisindeki doğumsal deliklerin, sonradan kalp krizlerine bağlı oluşan deliklerin kapatılması, kalp kapakçıklarındaki sorunlar ve buraya yeni kapak yerleştirilmesi üzere birçok operasyonun başarılı biçimde gerçekleştirildiğini kaydetti.
Erkekler, kalp damar hastalıkları açısından daha riskli grupta
Prof. Dr. Alıcı, Türkiye’nin kalp rahatsızlıkları konusunda dünya ortalamasının biraz daha üstünde olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Burada risk faktörlerinin güzel denetimi lazım. Birtakım risk faktörleri var ve bunları değiştiremiyoruz. Örneğin cinsiyet… Erkekler, kalp ve damar hastalıkları açısından bir ölçü daha riskli kümede. Bayanlar, menopoza kadar müdafaa altında fakat menopoz sonrası o kümede da çok önemli biçimde süratli artış olmakta. Erkekler ve bayanlar, 60 yaş kümesinde kalp damar hastalıkları açısından sıklık manasında birbirlerini yakalıyorlar. Hasebiyle bayanların menopoz sonrası bu manada kendilerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun dışında genetik faktörler yani ailesel yapımız… Ailede kalp damar hastalığı sık görülen grupsak genetik yatkınlığımız varsa dikkat etmemiz lazım. Bunun dışında ileri yaş… Yaşla birlikte kalp damar hastalığı artmakta.”
Bu üzere nedenler değiştirilemese de kimi durumların denetim edilebileceğini vurgulayan Alıcı, hipertansiyon, diyabet, şeker ve kolesterol yüksekliği üzere rahatsızlıkların tedavisindeki ilaçların uygun halde kullanılması halinde denetim altına alınabileceklerini böylelikle kalp damar hastalığına yol açma risklerinin de azaltılabileceğini vurguladı.
Elektronik sigaralar da tütün eserleri kadar zararlı
Prof. Dr. Alıcı, bunlar dışında kalp damar hastalığı riskini büsbütün engelleyebilecek tedbirleri şöyle sıraladı:
“Mesela sigara tüketimi. Ne yazık ki ülkemizde de genç yaş kümesinde da başlayan çok ağır sigara tüketimi var. Sigara, kalp damar hastalıkları açısından en kıymetli risk faktörlerinden ve bu önlenebilir bir risk faktörü. Bunun dışında gerilim… Toplumsal hayat ve iş gerilimi olabilir lakin bu gerilimlerle baş edebilmenin yollarını öğrenmemiz lazım. Gerilimin yanı sıra diyet yapmak değerli. Daima Akdeniz diyeti deriz. Zerzevat, meyve ve zeytinyağı yüklü, katı yağlardan uzak duran bir diyet anlayışı. Ağır alkol tüketiminden de muhakkak kaçınılması gerekiyor. Bunun dışında bir de idman yapılmalı. Haftanın 5 günü 30-45 dakika yapılacak idman hayli kâfi olacaktır. Yüzme, bisiklet şayet seviyorsanız öneriyoruz. Bu biçimde bir ömür biçimine hakikat gitmemiz gerekiyor.”
Son periyotta elektronik sigaraların epeyce popülerleştiğini, sigara üzere yan tesirinin olmadığının düşünüldüğünü lisana getiren Alıcı, bunun doğruyu yansıtmadığını, elektronik sigaraların da ziyanlı olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Gökhan Alıcı, geçmiş yıllarda kalp krizi nedeniyle mevt oranlarının daha yüksek olduğunu lakin günümüzde açılan merkezlere hastaların kalp krizi geçirmeleri halinde kısa müddette ulaşılmasının, bu merkezlerdeki girişimsel anjiyografi laboratuvarları ile süratli formda müdahale yapılabilmesinin vefat oranlarında önemli azalma sağladığını tabir etti.
Kalp yetersizliği olan hasta kümesine da değinen Alıcı, nakil öncesinde aygıt tedavilerinin uygulanması, bununla ilgili deneyim kazanılması, aygıtların artık daha efektif ve tesirli olması nedeniyle bu rahatsızlığın tedavisinde de Türkiye’nin epey âlâ bir durumda olduğunu kelamlarına ekledi.