Tarımdaki yeni düzenlemeler Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin değerlendirilmesini sağlayacak
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Lideri Mehmet Ali Ünal, Türkiye’nin ziraî potansiyelini kıymetlendirmek gayesiyle çıkarılan kanunun büyük kıymet taşıdığını belirterek, “Yapılan düzenlemeyle gündeme gelen kontratlı üretimin yaygınlaştırılması, hem üreticinin hem tüketicinin müdafaası açısından çok hoş bir uygulamanın başlangıcı.” dedi.
Ünal, AA muhabirine, TBMM Genel Konseyi’nde kabul edilerek maddeleşen “Orman Kanunu ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin sağlayacağı katkılara ait değerlendirmede bulundu.
Çıkarılan kanunun Türk tarımının ve ülkenin geleceği için çok değerli olduğunu söz eden Ünal, “Türkiye’nin ziraî potansiyelini ortaya çıkarabilmesi için yapması gereken düzenlemelerden kimileri maddeleşti.” diye konuştu.
Ünal, kenevir yetiştiriciliği yahut işlenmesinin Toprak Mahsulleri Ofisince yapılacak ya da yaptırılacak olması başta olmak üzere bu alandaki düzenlemelerin arz-talep istikrarına katkı sağlayacağına işaret ederek, bu bitkide denetimli üretim gerektiğini söyledi.
Tarımsal piyasalarda kırılganlık olduğu için üretim planlamasının da çok değerli olduğunu vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:
“Sözleşmeli üretim modeli, üretim planlaması için olmazsa olmaz. Türkiye’nin ziraî potansiyelini ortaya koyması açısından kesimin gereksinimi olan eserin çiftçi tarafından şahsen yetiştirilmek suretiyle birincil ve ikincil kullanıcılara açılması son derece değerlidir. Bu biçimde hem üretici hasat sonunda ne kazanacağını bilir hem tüketici ya da endüstrici kaliteli ham unsura kolay kolay ulaşmış olur. Tekrar öğrendiğimiz kadarıyla bunu sistemsel hale getirerek, kontratlı üretimin geliştirilmesi, izlenmesi ve denetim edilmesi için mukavelenin taraflarını ve kapsamını içeren kayıt sistemleri oluşturulacaktır. Yapılan düzenlemeyle gündeme gelen kontratlı üretimin yaygınlaştırılması, hem üreticinin hem tüketicinin muhafazası açısından çok hoş bir uygulamanın başlangıcı. Bu gelişmeler yıllardır ana haber bültenlerine mevzu olan depoda şu eser stoklandı, tarlada şu eser kaldı haberlerine son verebilecek gelişmelerdir.”
Atıl tarım toprakları kiralanabilecek
Ünal, en kritik bahislerden birinin de ziraî arazi varlığının potansiyelini kinetiğe dönüştürmek olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Mülkiyet pek alışılmış anayasal bir haktır lakin tarım üzere stratejik ehemmiyet arz eden bir mevzuyla direkt alakalı tarlaların boş kalması hadisesi yılların kanayan yarası olarak karşımıza çıkmaktaydı. Son düzenlemeyle birlikte mülkiyet hakkı ile kullanım hakkının birbirinden ayrılacağı katılaşmıştır. Mülkiyet hakkı belirttiğimiz üzere anayasal bir hak ancak iki yıl üst üste boş kalan bir tarım alanı varsa Bakanlık bunun kiralanmasını gündeme getirecek. Kira bedelleri ise rayicin altında olamayacak ve en can alıcı noktası ihtilaflı ve bölünemeyen yerlerin üretime kazandırılması mümkün olacak. Varisler de yeniden kira bedellerini alabilecekler ve maddi hak kayıpları olmayacak. Türkiye’nin bir kısmında büyük bir sorun olan bölünemeyen toprakların ziraî üretime bir biçimde kazandırılması, ekilmeyen yer kalmayacak olması tarafıyla son derece kıymet teşkil etmektedir.”
Atıl yerlerin çiftçiler mağdur edilmeden üretime kazandırılması gerektiğini vurgulayan Ünal, bu sayede yerlerin kayıt altına alınması sorununun de çözülebileceğini kelamlarına ekledi.