Güneş ve rüzgardaki 3 bin 590 megavatlık kapasite tahsisi dala değerli katkı sağlayacak
Türkiye Rüzgar Gücü Birliği Lideri İbrahim Erden, Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye bağlı işletme bölgelerinde son açıklanan yaklaşık 3 bin 590 megavatlık rüzgar ve güneş gücü kapasitesinin, Türkiye’nin yenilenebilir güç konseyi gücünün artması, yenilenebilir güç endüstrisinin gelişmesi ve pak kaynaklara erişim açısından kıymetli bir kazanım olduğunu ve dala “can suyu” olacağını söyledi.
Erden, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu büyük kapasiteden 175 megavatlık bir kısmın Trakya’da rüzgar gücü santrallerindeki kapasite artışları için kullandırılacağını söz etti.
Türkiye genelinde toplamda 2 bin 377 megavatlık kapasitenin yüksek tansiyondan şebekeye bağlanabilecek biçimde lisanssız elektrik üretimi için tahsis edildiğini anlatan Erden, “Bu tesislerin tekrar kıymetli bir kısmının rüzgar gücü ya da güneş gücü olarak kurulması öngörülmekte olup önümüzdeki yıllarda her iki alanda da lisanssız üretimde heyeti güç artışına katkısı olacağı bekleniyor.” diye konuştu.
Ayrıca, rüzgar ve güneş gücü santralleri kullanılarak tesis edilebilecek hibrit güç santralleri konseyimi için de toplamda 1038,5 megavat kapasite tahsisinin yapıldığını lisana getiren Erden, şöyle konuştu:
“Bu kapasitenin kapasite tahsisi yapılmış olup, hidroelektrik, jeotermal ve termik santrallerdeki hibrit yatırımlar için kullanılacak. Bilhassa Batı Anadolu’da yer alan rüzgar gücü santrallerinde kapasite artışı açısından büyük potansiyel olmakla birlikte bölgesel kapasite kısıtları nedeniyle bu potansiyelin kullanılması beklenenden yavaş ilerliyor. TEİAŞ’a bağlı işletme bölgelerinde son açıklanan yaklaşık 3 bin 590 megavatlık rüzgar ve güneş gücü kapasitesi, Türkiye’nin yenilenebilir güç heyeti gücünün artışı, yenilenebilir güç endüstrisinin artışı ve pak kaynaklara erişim açısından kıymetli bir kazanım ve kesime can suyu olacak.”
“İlave kapasite her halükarda yenilenebilir güç şurası gücümüzde bir artışa işaret eder “
Enerji Yatırımcıları Derneği Lideri Cem Özkök de Türkiye’nin iklim krizinin sonuçlarını ağır halde yaşayan ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Karbon emisyon oranlarını neredeyse sıfırlamanın yolunun yenilenebilir yatırımlarına odaklanmak ve kapasiteyi yükseltmek olduğunu söz eden Özkök, “Yeni açıklanan ve yenilenebilir güç heyeti gücümüzü artıracağı kesin olan bu kapasiteler ülkemiz ve iklim gayelerimiz ismine bizleri son derece keyifli etmiştir.” tabirini kullandı.
Son periyotta lisanssız elektrik üretim taleplerinin de arttığını belirten Özkök, şunları kaydetti:
“Bu her halükarda yenilenebilir güç şurası gücümüzde bir artışa işaret eder. Ek olarak yeni açıklanan kapasitelerde en yüksek hissenin sarsıntıdan etkilenen vilayetlerin bulunduğu bölgelere verildiğini de gözlemliyoruz. Bu da çok yerinde bir karar, zira bilhassa bu bölgedeki ışınım oranlarımız çok yüksek. Bilhassa Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Mardin, Diyarbakır üzere ışınım yüzdesi yüksek olan vilayetlerden oluşan 10 bölge için 600 megavatlık lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunmak üzere iletim düzeyinden yapılacak müracaatlar için tahsis yapılacağı açıklandı.”
Özkök, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bu mukaveleye ahenk için hazırlanan Türkiye Yeşil Mutabakat Hareket Planı’nda sanayicilerin üretim zincirinin başından sonuna sıfır karbon emisyonu sağlaması kuralını yerine getirmelerini kolaylaştıracağını ve bu durumun yerinde güç üretimi sayesinde sanayiciyi güçlendireceğini lisana getirdi.
Yatırım bedelleri açısından arazi de dahil olmak üzere her 1 megavatlık yatırımın yaklaşık 1 milyon dolar yatırım bedeli olduğunu belirten Özkök, misal planlamaların yenilenebilir güç alanında ek yatırım ve istihdam artışını da beraberinde getireceği değerlendirmesinde bulundu.