İstanbul Finans Merkezi Tepesi

Sermaye Piyasası Konseyi (SPK) Lideri İbrahim Ömer Gönül, finans merkezlerinin ülkelere pek çok avantaj sağladığını belirterek, “İstanbul’un kısa vadede bölgesel, orta ve uzun vadede global finans merkezi olmasıyla Türkiye’ye farklı ülkelerden küresel şirketler gelecektir. İFM ile sermaye piyasamız, dünya klasmanında kıymetli bir yere sahip olacaktır. Böylelikle İFM’de oluşturulacak sinerji, toplumun tüm kısımlarına olumlu yansıyacaktır.” dedi.

Turkuvaz Medya Kümesi’nin İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlediği İstanbul Finans Merkezi Doruğu’nda konuşan Gönül, kadim tarihi ve jeopolitik pozisyonunun İstanbul’u benzerlerine nazaran müspet ayrıştırırken, Türkiye’nin nitelikli insan kaynağı, genç nüfusu, dijital dönüşümdeki başarısı ve gelişmiş finans piyasalarının da global finans merkezi olma yolunda İstanbul’a büyük katkı sağladığını kaydetti.

İstanbul Finans Merkezi bünyesinde yer alan yahut yer alacak bankalar, üst konseyler, şirketlerin oluşturacakları ekosistemle finans bölümünü üst sıralara çıkaracağını belirten Gönül, şöyle devam etti:

“Finans merkezlerinin ülkelere pek çok avantaj sağladığını biliyoruz. İstanbul Finans Merkezi ile milletlerarası fonların ülkeye çekilmesi, ekonomik büyümeye katkı, istihdam artışına takviye, milletlerarası hukuk normlarına ahengin hızlandırılması, teknolojik altyapının geliştirilmesi, finansal eser çeşitliliğinin artırılması, kaliteli insan kaynağına erişim ve verimlilik artışının sağlanması hedeflenmektedir. İstanbul’un kısa vadede bölgesel, orta ve uzun vadede global finans merkezi olmasıyla Türkiye’de farklı ülkelerden küresel şirketler yerini alacaktır. İFM ile sermaye piyasamız, dünya klasmanında değerli bir yere sahip olacaktır. Böylelikle İstanbul Finans Merkezi’nde oluşturulacak sinerji, toplumun tüm bölümlerine müspet yansıyacaktır.”

İstanbul Finans Merkezi ile yapay zeka, bilgi analitiği, fintech, bigtech, block zinciri üzere teknolojilerle iştirak finans eserlerinin harmanlandığı bir piyasa oluşacağını tabir eden Gönül, İstanbul Finans Merkezi’nin hem Batı’ya hem de Doğu’ya ilişkin lakin Türkiye’ye has yeni finansal eserlerin ortaya çıkacağı global merkez olacağını söyledi.

“İFM, paydaşlarıyla birlikte hem gerçek kesim hem de finans kesimi için ayrıcalıklı pozisyona yükselecek”

İbrahim Ömer Gönül, yakın vakitte şirketlerin konseye halka arz, sermaye artırımı üzere bütün müracaatlarını elektronik ortamda alacaklarını belirterek, “Projenin hayata geçirilmesiyle müracaat süreci şeffaf ve takip edilebilir olacaktır. Sermaye piyasamızda oluşabilecek risklere karşı da paydaşlarımızla oluşturacağımız Risk Merkezi Platformu ile piyasa bilgileri anlık olarak gün uzunluğu takip edilebilecek. Olası risklere karşı da gerekli tedbirler alınacak. Bilhassa son 2 yılda sermaye piyasasında arz ve talep tarafında önemli artışlar yaşandı. 2021 ve 2022’de toplam 92 şirketin birinci halka arzı gerçekleşti. Kelam konusu şirketler sermaye piyasasından yaklaşık 41 milyar lira fon temin etti. Böylelikle İstanbul Finans Merkezi de paydaşlarıyla birlikte hem gerçek bölüm hem de finans dalı için ayrıcalıklı pozisyona yükselecektir.” halinde konuştu.

2023’te de halka arzların tüm süratiyle sürdüğünü söz eden Gönül, “Nisan sonu prestijiyle 13 şirketin halka arzı gerçekleşirken, 1 şirketin süreci devam etmektedir. Yılbaşından bu yana şirketler, piyasadan 17,5 milyar lira fon sağladı. Hisse piyasasındaki yatırımcı sayısı da son 2,5 yılda 2,8 milyon artışla yaklaşık 4,8 milyona yükseldi.” dedi.

“İFM ile İstanbul’umuz finans dalında de bölgesel ve global bir merkez haline gelecek”

İstanbul Finans Merkezi Genel Müdürü Ahmet İhsan Fazilet de İstanbul’un, sahip olduğu coğrafik pozisyon ile bölgesinde ve dünyada doğal bir merkez olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sadece birkaç saatlik uçuşla trilyonlarca dolarlık pazar hacmi bulunan bir bölgeye İstanbul’dan ulaşmak mümkündür. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin son 20 yılda, ulaşımdan altyapıya, güçten finansa, turizmden sıhhate, eğitimden teknolojiye, endüstriden ticarete, hasılı her alanda yaşadığı büyük değişim ve dönüşüm, İstanbul’umuzun doğal merkez olma pozisyonunu daha da perçinlemiştir. Bugün İstanbul, global iktisadın kalbinin attığı milletlerarası bir üretim, ticaret ve idare merkezi pozisyonundadır. İnşallah İstanbul Finans Merkezi’yle birlikte İstanbul’umuz finans kesiminde de bölgesel ve global bir merkez haline gelecektir.”

Bir bölgenin finans merkezi hüviyetini kazanabilmesi için çeşitli bileşenlerin bir ortaya gelmesi gerekmesi gerektiğine işaret eden Fazilet, “Bu bileşenlerden biri de günümüz gereksinimlerine yanıt verecek çağdaş fiziki koşulların oluşturulmasıdır. İstanbul Finans Merkezi; 1,3 milyon metrekare ofis alanı, 100 bin metrekare ticari ve toplumsal alan, 2 bin 100 kişilik kongre merkezi, akademi ve araştırma merkezi ve 5 yıldızlı otel ile tüm bu gereksinimlere karşılık verecek nitelikte tasarlanmıştır.” dedi.

Erdem, İFM’nin, dünyanın en gelişmiş teknolojileriyle donatılan, güç verimliliği ve sürdürülebilirliği ön planda tutan bir gayrimenkul projesi olmanın çok daha ötesinde bir emele hizmet etmeyi amaçladığını kaydetti.

“Ülkemize yeni gelecek şirketlerden de önemli manada talep görmekteyiz”

Ahmet İhsan Fazilet, İFM Kanunu’nun, Türkiye’de milletlerarası finansal rekabet gücünü artırmayı hedeflediğini belirterek, şunları kaydetti:

“İFM Kanunu, merkezimizde yer alacak iştirakçilere çeşitli teşvikler ve operasyonel kolaylıklar sunmaktadır. Böylelikle yerli ve memleketler arası şirketler ile yatırımcılara çeşitli iş ve yatırım fırsatları sunacak olan İstanbul Finans Merkezi, Türkiye iktisadının sürdürülebilir kalkınma gayelerine ve finansal piyasaların gelişimine kıymetli katkılar sağlayacaktır. İFM bünyesinde, finans alanında faaliyet gösteren tüm kamu ve özel kesim paydaşları ile dalı destekleyecek danışmanlık ve finansal teknoloji şirketleri üzere geniş yelpazedeki kurum ve kuruluşlar tek bir çatı altında birleşecek. Böylece çok boyutlu bir finansal hizmetler ekosistemi oluşacaktır. Ayrıyeten, stratejik bölümlere yönelik başta başka finans merkezleri olmak üzere milletlerarası kurumlar ve ülkelerle yapılacak iş birlikleri, önümüzdeki periyot İstanbul Finans Merkezi’ni global alanda ön plana çıkaracaktır. “

İFM olarak, oluşturmak istedikleri finansal ekosisteme ve belirlenen bölüm dağılımına uygun bir strateji izlediklerini aktaran Fazilet, “Yapılan bu çalışmalar sonucunda, ulusal ve memleketler arası kurum ve kuruluşlardan önemli teveccüh gördüğümüzü söz etmek isterim. Yurt içinde yerleşik olan şirketlerin yanı sıra ülkemize yeni gelecek şirketlerden de önemli manada talep görmekteyiz.” dedi.