İçişleri Bakanı Soylu: Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı milletin gücüne inanması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, sandığı daima milletin en değerli gücü olarak tutmasından kaynaklanmaktadır. Yeniden Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, değişimi daima olarak bu ülkede gerçekleştirebilmek iradesinin yansımasını milletiyle paylaşmasıdır.” dedi.

Fatih’te, İstanbul İlim ve Kültür Vakfını ziyaret eden AK Parti İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Soylu, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’ın, Türkiye’de birçok değişimin ve ihtilalin altına imza atmaya çalıştıklarını söyledi.

Vesayetlerin hepsinin son 21 yılda Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortadan kaldırıldığını vurgulayan Soylu, “Mütedeyyin ve muhafazakarların merkeze gelmesi çok rahat olmadı. Ta Adnan Menderes’le başladı. Devam etti, Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı periyodunun muhakkak bir noktasına kadar hala merkez gayreti verilmişti. 2010 yılından sonra herkes her şeyi kabul etmeye başladı. Zira 2008-2009 yıllarında 28 Şubat’ların tesiri bu ülkede hala devam ediyordu. Herkesin kendine ilişkin ‘Bu hükümet, bu zihniyet süreksiz midir, kalıcı mıdır?’ diye soru işaretleri kelam konusuydu. Türkiye buradaki özgürlük bandını çabuk açmadı, çok güç açtı” diye konuştu.

Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avantajlarına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, 21 yıllık büyük bir istikrarı bir istikamet üzere gerçekleştirmiş olmasıdır. Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, sabırlı bir formda milletine itimat etmesi ve milletinin kendisine sahip çıkacağını bilmesidir. Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, sandığı daima milletin en değerli gücü olarak tutmasından kaynaklanmaktadır. Tekrar Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, değişimi daima olarak bu ülkede gerçekleştirebilmek iradesinin yansımasını milletiyle paylaşmasıdır. Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı, aslında o değişimlerin sonunda birbirine ekleyerek bir ihtilal oluşturmuş ve Türkiye’de hem bir altyapı ihtilali hem de bir zihniyet ihtilali gerçekleştirmiştir.”

“14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe girişimidir”

15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün, halkın sokağa dökülmesi karşısında başarısız olduğunu hatırlatan Soylu, “15 Temmuz onların fiili darbe teşebbüsüydü. 14 Mayıs da siyasi darbe teşebbüsleridir. Bu kadar açık ve nettir. 14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe teşebbüsüdür. Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs’ta her birini bir ortaya getirerek oluşturulabilecek darbe teşebbüsüdür. Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika’nın başındaki zat yıllar evvel söyledi. Yıllar evvel denedikleri bütün sistemler berhava olunca lakin bu türlü bir metotla Türkiye’yi ele geçirebileceklerini tabir ettiler.” dedi.

Soylu, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin kolay bir seçim olmadığına işaret ederek, “Bu seçim, herkesin bütün müktesebatını ortaya koyduğu bir seçimdir. Bu seçim, herkesin bütün birikimini ortaya koyduğu bir seçimdir. Onun için bütün birikimimizi ortaya koymalıyız. Ben koymaya çalışıyorum. Hayatımda ne kadar, nereye dokunmuşsam, her birini harekete geçirmeye çalışıyorum. Zira bu bizim şahsi problemimiz değildir. Bu yalnızca bizim memleketimizin sorunu de değildir.” değerlendirmesinde bulundu.