Türk şirketi Cezayir’de dev tarım projesi hayata geçirdi

Cezayir’in Büyük Sahra Çölü’nde bulunan Adrar kentinde dev bir tarım projesi hayata geçiren Türk Dekinsan Küme bünyesinde faaliyet gösteren Sarl Dunaysır Şirketi, birinci buğday hasadını yaptı.

Cezayir idaresinin, ülkenin stratejik kalkınma planları ortasına aldığı tarım projelerinde birinci defa yer alan Türk Dekinsan Küme bünyesindeki Sarl Dunaysır Şirketi’nin çölde başlattığı projesinde ülke genelinde birinci sefer kullandığı son teknoloji biçerdöverlerle hasat yapıldı.

Dekinsan Küme İdare Şurası Lideri Kenan Kösen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adrar kentindeki 4 bin hektar arazi üzerinde geçen yıl başladıkları tarımdan çok önemli randıman aldıklarına vurgu yaparak, bu kapsamda bugün birinci hasadı yapmaya başladıklarını söyledi.

Kösen, hasadı yapılan buğdayın çok kaliteli olduğuna dikkati çekerek, dönüm başına 700, hektar başına da 7 ton üzere bir rekolte elde ettiklerini belirtti.

Cezayirli yetkililerin yapılan bu tarımdan ve elde edilen kaliteden ötürü memnuniyetlerini lisana getirdiklerini aktaran Kösen, Adrar’da başladıkları projenin yalnızca yüzde 30’luk bir kapasiteyle hizmette olduğunu, bir yıl sonra yüzde 60, 2025 prestijiyle da projeyi yüzde 100’lük kapasiteye ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Kösen, mevcut projelerinde 400 kişinin istihdam edildiği bilgisini paylaşarak, projenin maliyetinin de yaklaşık 25 milyon dolar olduğunu söyledi.

Cezayir’de birinci sefer hasatta son teknoloji kullanıldı

Tarım alanında kullanılan tüm araç ve gereçlerin alımının yapıldığını ve alana indirildiğini belirten Kösen, bu projelerinde hasat için kullandıkları biçerdöverlerin son teknoloji ve Cezayir genelinde bir birinci olduğuna dikkati çekti.

Kösen, proje alanında çalışacak 400 kişinin barınacağı aile yahut bekar kampının bitmiş durumda olduğunu da söyleyerek buğday ve bakliyat ekiminin yanı sıra domates, soğan, patates olmak üzere tüm eserlerin ekimine de bu yıl içinde başlayacaklarını kaydetti.

Sarl Dunaysır Şirketi tarafından hasat mevsiminin başlaması münasebetiyle Adrar kentinde bir program düzenlendiğini lisana getiren Kösen, bu programa, Cezayir Tarım Bakanlığı Ziraî Üretim Genel Müdürü Mesut Bin Dridi, Adrar Valisi Behlül el-Arabi ile kentin önde gelen isimlerinin katıldığını tabir etti.

Gurur verici bir proje

Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi Mahinur Özdemir Göktaş da Cezayir’de çölde birinci sefer bir Türk şirketi tarafından başlatılan tarım projesinde hasat döneminin başlamasından memnuniyet duyduğunu belirterek, “Biçerdöverler üzerinde Türk ve Cezayir bayraklarının birlikte dalgalanması ve bu projenin bir Türk şirketi tarafından hayata geçirilmiş olması gurur verici.” dedi.

Cezayir genelinde birinci kere son teknoloji biçerdöverlerin de bu proje kapsamında hizmete alındığına işaret eden Göktaş, Adrar Valisi Behlül Arabi’nin de bu projeyi örnek proje olarak gösterdiğini ve hasat dönemini buradan başlattığını aktardı.

Göktaş, tarım projelerinin, Cezayir’in öncü projeleri ortasında olduğunu ve Türk iş insanlarının tarıma yatırım yapmasının büyük bir ehemmiyet taşıdığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Böylesi stratejik projelerde bir Türk iş insanımızın olması, bölgesindeki örnek iş insanı ve projesinin örnek proje olarak tayin edilmesi bizleri gururlandırıyor. İnşallah daha fazla Türk şirketimizin de bu dalda yer alması ve ülkenin tarımına katkıda bulunmasını istek ediyoruz. Deneyimlerini buraya aktarmalarını temenni ediyoruz.”

Proje bir yıl evvel başladı

Sarl Dunaysır Şirketi’nden yıl başında yapılan açıklamada, Adrar kenti kırsalında 4 bin hektarlık alanda hayata geçirilen tarım projesi kapsamında buğday başta olmak üzere arpa, yonca ve mercimek üretiminin yanı sıra büyük ve küçükbaş hayvancılığın yapılacağı belirtilmişti.

Şirketin Müdürü Hakkı Keleşoğlu, daha evvel AA muhabirine, geçen yıl mart ayında test maksatlı yaptıkları çölde tarım projesini 2023’ün birinci günleri prestijiyle profesyonel olarak başlattıklarını söylemişti.

Keleşoğlu, Cezayir’in güneyindeki çölde tarım yapmanın ayrıcalığını, güç ve iş gücü maliyetinin düşüklüğü ve yer altı sularına ulaşım kolaylığı olarak değerlendirmişti.