Ticaret Bakanı Mehmet Muş, parti teşkilatlarıyla iftar yaptı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “İlk çeşitte cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanımızı seçip ardında da güçlü bir parlamentonun teşekkül etmesi için gayret ve uğraş göstermemiz lazım.” dedi.

Bakan Muş, AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ile partisinin Şehit Ömer Halis Demir Kongre Salonu’nda düzenlediği iftar programına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Bakan Muş, çalışmaları ağırlaştırarak Samsun’da sürdüreceklerini söyledi.

AK Parti’nin daima üzerine koyarak giden bir parti olduğunu belirten Bakan Muş, “Samsun’da geçtiğimiz seçimlerde cumhurbaşkanlığında yaklaşık yüzde 67 oy aldık. Hasebiyle maksadımız onun üzerine koyarak gitmek. Tıpkı halde milletvekilliğinde de çıtamızı yükseltmemiz gerekiyor. Her şeyden evvel teşkilat olarak bizim bunlara inanmamız lazım. Birinci cinste inşallah cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanımızı seçip, ardında da güçlü bir parlamentonun teşekkül etmesi için efor ve uğraş göstermemiz lazım. Yani yalnızca cumhurbaşkanımızı seçmekle iş bitmiyor, hükümet teşekkül ediyor, ancak bir de o hükümetin çalışabilmesi için ardında birebir biçimde güçlü bir meclisin de olması gerekiyor. Hasebiyle orada da milletvekili sayımızı ne kadar fazla çıkarırsak hükümet ve parlamento o kadar ahenk içerisinde, güçlü bir formda faaliyetlerini sürdürür.” diye konuştu.

Bakan Muş, AK Parti’nin kurulduktan kısa bir müddet sonra iktidara geldiğini hatırlatarak “Bizim devrimizde Türkiye’de istikrar ve inanç tesis edildi. Bizden evvel hükümetlerin ömürleri çok kısaydı. Çok kısa hükümetler kuruluyordu, hükümetler zayıftı. İki parti bir ortaya geliyor, dışarıdan dayanak veriyor, birisi takviyesini çekince hükümet düşüyordu. Bizden evvelki iktidar ömürlerine baktığımız vakit bırakın 2 seneyi, 1 sene, 3 aylık, 6 aylık hükümetin olduğunu görüyoruz. Bu türlü bir hükümet tablosunda nasıl yatırım yapacaksınız, nasıl Türkiye’yi nereye taşıyacak çalışmaları hayata geçireceksiniz. Maalesef bunlar olmuyordu. Artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var. Münasebetiyle her beş yılda bir sandık başına gidiyoruz ancak burada değerli bir nokta, parlamentodaki gücümüz. Hasebiyle bu parlamentodaki gücün uygun olacak ki bütçesini yapabilsin, gerekli yasal düzenlemeyi yapabilsin ki hükümet rahat bir formda çalışmalarını sürdürsün.” sözünü kullandı.

Karşılarında 7 partili bir yapı olduğuna işaret eden Bakan Muş, şöyle devam etti:

“Bu masa 6 ile başlayıp 7 ile bitti. 7’nci ortak kim PKK’nın siyasi uzantısı HDP. Şimdiye kadar masanın altında sakladılar bunu, masanın üstüne çıkmasına müsaade vermediler. Ne vakit ki Kemal Beyefendi adaylığını ilan etti, masanın kenarına çıktı, bir sandalye alıp oturdu masaya. ‘Biz aday çıkarmayacağız’ dedi, ‘Biz Kemal Bey’i destekleyeceğiz’ dedi. Pekala artık bütün partiler çıkıp bir şey istiyor, pekala bunlara ne verecekler? Pekala bunların sözcülerinin, parti temsilcilerinin, parti büyüklerinin açıklamalarını hepiniz takip ediyorsunuz. Türkiye’de bir yerde yanlış siyaset uygularsınız tolere edilir fakat buranın tolere edilecek bir tarafı yok. Zira PKK’nın yıllardır almaya çalışıp alamadığı özerlik talebi var. Bunu saklamanın bir manası yok, madem açık halde konuşuyorlar, bunları bizimde gittiğimiz yerlerde konuşmamız insanımıza, vatandaşımıza, Samsunlu hemşerilerimize aktarmamız gerekiyor. Alenen PKK temsilcileri ve sözcüleri, takviyelerinin Kemal Bey’in yanında olduğunu söylüyor. Bu yapının içinden hiç kimse bundan bir rahatsızlık duyduğunu lisana getirmiyor. Herkes başını kuma gömmüş, hiçbir şey olmamış üzere davranıyor.”

“Dolayısıyla işin bu türlü bir gerçeklik boyutu vardır.” diyen Bakan Muş, şunları kaydetti:

“Bunun tüm ayrıntılarıyla bizim bu önümüzdeki 30 gün içerisinde Samsun’daki her bir vatandaşımıza her bir insanımıza anlatılması lazım. Bir de burası özel bir kent. 81 ilimiz var, hepsi bizim için özel lakin burasının tarihi bir ehemmiyeti var. Tarihi bir sembolü var. Nedir o? Ulusal birliğin sağlanması için uğraşın başladığı kent burası. Bakın ulusal birliğin tesis edilmesi için ülke parçalanıyor ve bu ulusal birliğin tesis edilmesi için Atatürk Samsun’a çıkıyor ve buradan süreç başlatılıyor. Buradan meşale yakılıyor. Ulusal birliğin sağlandığı, meşalesinin yakıldığı bir kentte bugün görüyorsunuz ki bir bölgenin ayrılması telaffuzları, planları, konuşmaları, pazarlıkları yapılıyor. 100 sene evvel Atatürk buraya ne için çıktı. Ulusal birliği sağlamak için? Samsun niçin uğraş etti? Bu ulusal birliği sağlamak için. Pekala 100 sene sonra biz bu ulusal birliğin bozulmasına seyirci mi kalalım. Olağan ki bunlara müsaade etmeyeceğiz. Onun için Samsun’un en sert şamarı bunlara atması lazım. Samsun’un ülkenin birliğinin tesis edilmesinde oynadığı rol, birinci kıvılcımın yakıldığı kent, bu bize yakışır, Samsun’a yakışır, şamarı bizden yiyecekler. Zati o şamardan sonra bir daha kendilerine gelme imkan ve ihtimali kalmayacaktır.”