Selin etkilediği kentlerde toprak “toksik husus bakımından incelenmeli” uyarısı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Afet Eğitim ve İdaresi Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Afşin Ahmet Kaya, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen Adıyaman ve Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketiyle ilgili, “Bölgede yetişen eserlerde ve toprakta kimyasalların tesirleri, toksik unsur tesirleri kesinlikle araştırılmalıdır. Belli aralıklarla toprak numuneleri alınıp incelenmelidir.” dedi.

Kaya, AA muhabirine, Adıyaman ve Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketinin birçok riski beraberinde getirebileceğini söyledi.

Afet idaresinin dünyada ve Türkiye’de değerli yer teşkil ettiğine dikkati çeken Kaya, afetlerin sonuçlarının direkt ülkelerin iktisadını etkilediğini, bunun için bilgili ve şuurlu olunması gerektiğini vurguladı.

Adıyaman ve Şanlıurfa’da geçmişte de sel felaketi yaşandığına işaret eden Kaya, şöyle devam etti:

“Dere yataklarının olduğu alanlar, dereler, ırmaklar vakit içinde yağan yağmurun şiddetine nazaran afet sonucu doğurabiliyor. Afet sonrasında halk sıhhati sorunu olarak karşımıza pak su kaynağına erişim kısıtlılığı çıkıyor. Zira sel sularının hastane, atık sürece tesislerinin, akaryakıt istasyonlarının atıklarıyla karışarak sokaklara, tarım topraklarına yayılması birçok olumsuzluğu beraberinde getirecektir. Bu sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda pak suya erişim hayli güçleşecektir. Ayrıyeten bölgede bulaşıcı hastalıkların görülme mümkünlüğü aartacaktır. Ayrıyeten sel sularının ovaları ve tarım alanlarını da etkilemesi nedeniyle ziraî üretim de olumsuz etkilenecektir.”

Sel sonrasında bölgede nizamlı ilaçlama, temizleme ve insanlara pak su kaynaklarının ulaştırılmasının ehemmiyet taşıdığının altını çizen Kaya, daima halk sıhhati ve ziraî alanların denetimlerinin yapılması gerektiğini anlattı.

Bölgede yetişen bitkilerin ve tarım topraklarının kimyasallara karşı takip edilmesi gerektiğini belirten Kaya, “Bölgede yetişen eserlerde ve toprakta kimyasalların tesirleri, toksik unsur tesirleri kesinlikle araştırılmalıdır. Belli aralıklarla toprak numuneleri alınıp incelenmelidir.” diye konuştu.