Şanlıurfa’da sel felaketinde can kaybı 16’ya çıktı, 1 kişi aranıyor (4)

BAKAN SOYLU: SUYUN KESİLMESİ GEREKİYORDU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, selin etkilediği Şanlıurfa 112 Acil Davet Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu’ya açıklaması sırasında Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, Büyükşehir Belediye Lideri Zeynel Abidin Beyazgül, DSİ ve AFAD yetkilileri ile kurum müdürleri eşlik etti. Bakan Soylu, kentte suyun kesilme nedenini açıkladı.

Bakan Soylu, yetkili işçinin yaptıkları ölçümler sonucunda tüm ünitelerin kıymetlendirme gerçekleştirdiğini ve bu suyun kente verildiği vakit bundan sonra çalışacak bütün sistemin asgarî 6 ay çalışamaz duruma geleceğini tespit ettiklerini aktardı. Atatürk Barajı’ndan 4 milyon metreküp bir suyun neredeyse tamamının çamur olduğunu aktaran Soylu, kapakların kapatılıp sabaha kadar bu suyun boşaltıldığını kaydetti.Kent geneline içme suyu desteklerinin yapıldığını söz eden Soylu,”16 Mart 2023 tarihinde saat 17.00’da Şanlıurfa’ya verilen su ile ilgili bir sorun oluştu. Öğlenden sonra yapılan ölçümlerde kendi ünite değerlendirmesine nazaran aslında 25 NTO olması gereken ünite 4 bin 800 NTO çıktı. 17.00 ölçümünde bu ölçüm 4 bin 300’e düştü. Sonrasında daha düşmedi. Bu şu demektir. Bulanıklığın çamur hali olan bir su. Tüm birimlerimizle oturulup bir kıymetlendirme yapıldı. Şayet bu su kentin tamamına verilmeye devam edilirse maalesef kentin bütün sistemleri bundan sonra çalışacak bütün sistem en az 6 ay çalışamaz duruma gelecek. Gerek mesken şebekeleri gerek meskene gelen şebekelerin tamamı çalışamaz duruma gelecek. Arkadaşlarımızla birlikte karar aldık, yalnızca sel olan yerlerde değil, kentin tamamında suların kesilmesi kararı aldık. Atatürk Barajı’ndan 4 milyon metreküp bir suyun geldiği bir havuza kadar neredeyse tamamı çamur oldu. Kapaklar kapatıldı, sabaha kadar 4 milyon metreküp su boşaltıldı. Akıtıldıktan sonra Atatürk Barajı’ndan yine su çekildi. Bahsetmiş olduğumuz bu NTO 25’lere kadar düştü. Olağan düzeylere kadar geldi şu saate kadar. Daima olarak denetim ediyoruz. Öncelikle arıtmaya da başlanıldı. Arıtma olmaz ise buranın kendi ismine imkanlarıyla kente su verilmesi de mümkün değil. Su şu anda arıtılıyor.  Önümüzdeki sabah saat 05.00’a kadar bu arıtma devam edecek. Aslında Eyübbiye’nin bir kısmına akşam 17.00’a kadar su verebiliriz fakat biz bir kıymetlendirme daha yaptık. Sabaha kadar suyun daha pak hale gelmesini arıtmayı riske etmeden tam manasıyla bir noktaya geldiğinde sabah 05.00 prestijiyle vereceğiz. Alçak yerlere 09.00 üzere ulaşacaktır. Bu sırada 100’ün üzerinde tanker getirdik kullanma suyu için. Arazözlerimiz çalışıyor. Yeniden 100 TIR’ın üzerinde içme suyumuz geldi. Bu türlü bir riskle karşı karşıya kalındı. Arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Riski görüp suyu vaktinde kapattılar. Kanallara yönelik kararlar aldılar. Artık prestijiyle su arıtma sistemine geldi. Şayet suyun birinci halini vermiş olsaydık Şanlıurfa’nın genelinde büyük bir meseleyle karşı karşıya kalacaktık” dedi.’GAZETECİLİK DEĞİL, PALYAÇOLUKTUR’Şanlıurfa’da sel felaketinden dolayı içme suyuna kanalizasyon karıştığı istikametindeki haber ve paylaşımlara da değinen Bakan Soylu, “Tabi ki bir hüznümüz var. Zelzelede de bu çeşit işlerle karşılaşıyoruz, burada da karşılaşıyoruz. Bir provakatif yaklaşımla bir dezenfermasyon ile. Yani burada maalesef kendisini gazeteci olarak nitelendirenler suya kanalizasyon karıştığını ve suyun da bunun için kapatıldığını bu türlü bir sorun olduğunu söylüyorlar. Yani ben bu insanların Allah’tan korktuğuna, insanlardan utandığını hiçbir formda inanmıyorum. Beni bağışlasınlar lakin insanların güç vakitlerini istismar etmek, lakin Allah korkusu olmayanların işidir. Burada canla başla gayret ediyoruz. Suya kanalizasyon karıştı diye kesildi palavrasını ortaya koymak gazetecilik değil, palyaçoluktur. Allah’ta bunun hesabını sorar, millet de bunun hesabını sorar. Bunun için Şanlıurfalı hemşehrilerimiz rahat olsunlar lakin birinci gelen suyu biz söyleyene kadar yalnızca ve yalnızca kullanma suyu olarak değerlendirsinler. Biz içme suyu desteklerini yapmaya devam edeceğiz. Sonrasında her şey olağana döndüğünde ilgili kurumlarımız gerekli açıklamaları yapacaktır” diye konuştu.’ÖLÜ SAYISI 16’YA YÜKSELDİ’Şanlıurfa’da meyyit sayısının 16’ya yükseldiğini ve Şanlıurfa-Bozova yolunda bir kişinin arama-kurtarma çalışmasının devam ettiğini aktaran Bakan Soylu, “Biliyorsunuz Şanlıurfa’da meyyit sayımız 12 idi. Sonrasında kavşakta 2 vatandaşımızı maalesef kaybettik. Akabinde alışveriş merkezinde çalışan arama-kurtarma grubumuz maalesef 3 kişinin daha cansız vücutlarına ulaştılar. Allah rahmet eylesin. Bununla birlikte meyyit sayımız 15 olmuştu. Bugün de hastanede ağır bakımda olan bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Meyyit sayımız maalesef 16’ya yükseldi. 16 Şanlıurfa, 2 kişi ise Adıyaman’ın Tut ilçesinde olmak üzere sel felaketinden toplam 18 vatandaşımız hayatını kaybetti. Şanlıurfa-Bozova yolunda bir kişiyi arama kurtarma çalışması devam ediyor. Adıyaman’da da 2 kişiyi arama- kurtarma çalışması ilgili ırmak ve derelerde hala devam ediyor. Şu anda burada hasar tespit ve temizleme çalışmalarımız 10 bin işçi, 3 bin aracımız ile devam etmektedir. Bilhassa burada hasar gören meskenlere yönelik ödemeler hem AFAD hem de kaymakamlıklar tarafından başlatılmıştır. Hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. Burada birinci ödemeler şu anda başlamış durumda. Hasar tespit çalışması tamamlanınca öteki ödemelerde yapılacaktır. Esnaflar ile ilgili, araçlar ile ilgili hasar tespitler devam etmektedir” tabirlerini kullandı.’FELAKETLERİN BÜYÜKLÜĞÜNÜN ARDINA SIĞINMAYIZ’Bakan Soylu, felaketlerin büyüklüğünü anlatırken kullandıkları tabirlerin alaya alındığını belirterek, bunun gerisine sığınmayacaklarını ve devletin hiçbir vatandaşı mağdur etmeden çalışmalarına devam edeceğini söyledi. Bakan Soylu, kelamlarını şöyle tamamladı: “Allah kimseye bu türlü bir afet vermesin. 1 yılda yağan yağmur 1- 2 gün içerisinde yağdı. Tekrar üzüldüğüm bir bahis da bu. Bunu da alaya alıyorlar. Sarsıntı olunca yüzyılın afeti diyorlar diye. Güya daha büyük bir zelzele görmüşler üzere. Güya Şanlıurfa’da da büyük bir sel olduğunda büyük afet dediğimiz vakit bizim sorunlarda afetin büyüklüğüne sığındığımız üzere bir anlayış ortaya koyuyorlar. Maalesef bu türlü bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Bir yandan afetle uğraş ediyoruz. Bunu herkes görüyor lakin öteki taraftan da bu kötücül ruhların telaffuzları ile gayret ediyoruz. Hem oraya yetişirken, öteki tarafa da neyin yanlışsız neyin palavra olduğunu anlatmaya çalışıyoruz”

Kadir GÜNEŞ- Ahmet ATMACA/ŞANLIURFA, –