Rus Büyükelçi: Bağlantı çizgilerinin açık kalmasının değerli olduğuna inanıyoruz

Karadeniz üzerinde ABD’ye ilişkin istihbarat, gözetleme ve keşif insansız hava aracı MQ-9’un düşmesi üzerine Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoli Antonov, ABD Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçi Antonov mevzuya dair “ABD ordusunun hudutlarımızın yakınında kabul edilemez hareketleri telaş kaynağıdır. İrtibat çizgilerinin açık kalmasının değerli olduğuna inanıyoruz. Rusya çatışma peşinde değil ve ülkelerimizin halklarının çıkarları doğrultusunda pragmatik iş birliğinden yana” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, yaşanan olayın akabinde Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoli Antonov’un Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını açıkladı. Price, “İnsansız ABD uçağının düşürülmesine neden olan bu inançsız, profesyonelliğe alışılmamış müdahaleye güçlü itirazlarımızı iletmek için – yeniden üst seviyelerde – direkt Ruslarla temasa geçiyoruz. Detaylara gelince, Rusya büyükelçisini bu iletisi ileteceğimiz üniteye çağırıyoruz” sözlerini kullandı.

“RUS UÇAKLARI İHA İLE TEMAS KURMADI”ABD Rusya Büyükelçiliği Telegram hesabından Antonov’un hususa ait açıklamasına yer verildi. Antonov dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını ve ABD’nin yönelttiği suçlamaları reddettiğini belirterek, “Rusya Federasyonu’nun konumunu anlattım. Transponderleri kapalı olarak Rusya topraklarına kasıtlı ve provokatif hareket eden Amerikan İHA’sının, memleketler arası normlara uygun olarak memleketler arası hava alanının ilgili tüm kullanıcılarına iletilen özel askeri harekat için oluşturulan süreksiz hava alanı rejiminin sonlarını ihlal ettiğini vurguladım” tabirlerini kullandı. Antonov ayrıyeten, İHA’yı tespit eden Rus uçaklarının silah kullanmadığını ve İHA ile temasta bulunmadığını belirterek, “ABD ordusunun sonlarımızın yakınında kabul edilemez aksiyonları telaş kaynağıdır. Keşif ve taarruz insansız hava araçlarının hangi misyonlarda kullanıldığını çok güzel biliyoruz. İrtibat çizgilerinin açık kalmasının değerli olduğuna inanıyoruz. Rusya çatışma peşinde değil ve ülkelerimizin halklarının çıkarları doğrultusunda pragmatik iş birliğinden yana” dedi.”UÇAKLARDAN BİRİ MQ-9’UN PERVANESİNE ÇARPTI”ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı (EUCOM), 2 Rus uçağının Karadeniz üzerinde ABD’ye ilişkin MQ-9 gözlem-keşif İnsansız Hava Aracını taciz ettiğini, uçaklardan birinin çarptığı MQ-9’un milletlerarası sulara düştüğünü duyurmuştu.EUCOM tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İki Rus Su-27 uçağının, dün Karadeniz üzerinde milletlerarası hava alanında misyon yapan ABD Hava Kuvvetleri İstihbarat, Gözetleme ve Keşif insansız MQ-9 uçağına inançlı olmayan ve profesyonel olmayan bir tedbire gerçekleştirdi. Yaklaşık 07: 03’te Rus Su-27 uçaklarından biri MQ-9’un pervanesine çarptı ve ABD kuvvetlerinin MQ-9’u milletlerarası sularda düşürmek zorunda kalmasına neden oldu. Çarpışmadan evvel birkaç kere, Su-27’ler pervasız, etrafa ziyan vererek ve profesyonel olmayan bir halde MQ-9’un üzerine yakıt boşalttı ve önünde uçtu. Bu olay, inançsız ve profesyonelliğe alışılmamış olmanın yanı sıra bir beceriksizliği de göstermektedir” denilmişti.”RUSLARI, PROFESYONEL VE İNANÇLI BİR FORMDA HAREKET ETMEYE ÇAĞIRIYORUZ”Açıklamada ABD’nin Avrupa ve Afrika Hava Kuvvetleri Kumandanı General James B. Hecker’in kelamlarına de yer verildi. Hecker, MQ-9’un memleketler arası hava alanında rutin operasyonlar yürütürken, bir Rus uçağı tarafından engellendiğini ve bunun da MQ-9’un düşmesine neden olduğunu belirterek, “Aslında, Rusların bu inançsız ve profesyonelliğe muhalif hareketi neredeyse her iki uçağın da düşmesine neden oluyordu. ABD ve müttefik uçakları milletlerarası hava alanında faaliyet göstermeye devam edecek ve Rusları, profesyonel ve inançlı bir halde hareket etmeye çağırıyoruz” dedi.

Öte yandan bu olayın, Rus pilotlarının Karadeniz de dahil olmak üzere memleketler arası hava alanında ABD ve müttefik uçaklarıyla etkileşim halindeyken gerçekleştirdiği bir dizi tehlikeli aksiyonun devamı olduğuna dikkat çekilerek, Rus hava mürettebatının bu ‘saldırgan eylemlerinin’ tehlikeli olduğu, yanlış hesaplamalara ve istenmeyen tansiyonlara yol açabileceği tabir edildi.