Künefeye hasret kalan Hataylılar kadayıf üreten işletmelerde yoğunluk oluşturuyor
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntıların vurduğu Hatay’da ramazan ayında iş yerlerini açan künefeciler, tatlısını kendisi yapmayı tercih eden vatandaşların tel ve taş kadayıf ile peynir taleplerine yetişmeye çalışıyor.
Depremler, gastronomi kenti Antakya ilçesindeki tescilli yöresel lezzetlerin yapıldığı iş yerlerini de harabeye çevirdi. Tayfur Sökmen Caddesi’nde ayakta kalmayı başaran az sayıdaki yapıda yer alan künefeciler, müşterilerinden gelen ağır talep üzerine yine üretime başladı.
Yıllardır tıpkı yerde hizmet veren künefeci esnafı, tatlısını kendileri yapan Hataylılar için gün boyunca tel ve taş kafayı üretiyor. Afet nedeniyle uzun müddettir tatlı yiyemeyen vatandaşlar, künefe hasretlerini giderebilmek için dükkanların önünde yoğunluk oluşturuyor.
“Bu kadar talep gelince mecbur açtık”
Künefe ustası Ahmet Hakikat, AA muhabirine, 36 yıldır esnaflık yaptığını ve müşterilerden gelen ağır talep üzerine dükkanını açmaya karar verdiğini söyledi.
Hataylıların künefeyi çok özlediğini belirten Gerçek, “Gördüğünüz üzere çok kalabalık. Herkes künefe almaya geliyor. Beşerler künefe kadayıfı ve peynir alıp konutta kendileri hazırlıyor. Telefonlarımız hiç susmadı. Müşterilerimiz ‘Dükkanı açın geleceğiz.’ dediler. Olağanda birkaç ay daha açmayı düşünmüyorduk. Bu kadar talep gelince mecbur açtık. Saat 09.00’dan 18.00’e kadar dükkanımız açık.” diye konuştu.
Doğru, fiyatların sarsıntılardan evvelkiyle birebir olduğuna değinerek, birtakım müşterilerin dükkanların açılmasından ötürü duygulandığını aktardı.
Hatay’ın eski günlerine döneceğine inandığını lisana getiren Hakikat, daima bir arada kenti kalkındıracaklarını kelamlarına ekledi.
Dükkanını çocuklarıyla işleten künefeci Mehmet Cihangiroğlu, müşterilerinin ağır talebiyle karşılaştıklarını ve ramazanda daha fazla yoğunluk yaşadıklarını anlattı.
Taş kadayıf ustası Ali Gerçek, bölge halkının künefeyi çok sevdiğini ve uzun vakittir yiyemediğini tabir etti.
Müşterilerin ilgisinin çok ağır olduğuna işaret eden Hakikat, hiç aralık vermeden hizmet vermeye çalıştıklarını, kendisinin günde 10 bin taş kadayıf pişirdiğini kaydetti.
“Hataylılar için künefesiz bir hayat yok”
Müşterilerden Mithat Sağıroğlu, sarsıntıdan bir hafta sonra kent dışına çıktıklarını, döndükten sonrada kaldıkları konteynerde künefe yapmak istediklerini anlattı.
Esnafa takviye olmak istediklerine de değinen Sağıroğlu, şunları söyledi:
“Künefe kadayıfını alıp meskende yapacaksın. Meskende yaptığın bir öteki oluyor. Çocuklar da seviyor. Künefe Hataylılar için hayatın manası. Hataylılar için künefesiz bir hayat yok. Çok hoş lezzetlerimiz var. İnşallah dükkanlar açılacak, onları da göreceğiz. Esnafın dükkanını açması güzelimize gidiyor. Daha da çoğalmasını istiyoruz. Eskisi üzere olmasa da bir formda ayağa kalkacağız. Hatay’ı bırakmayacağız.”
Müşteri Serdal Doksöz, Antakya’nın meşhur künefesini almak için çarşıya geldiğini, ramazan ayı hasebiyle yoğunluk yaşandığını söyledi.
Afet nedeniyle uzun vakittir halkın künefe yiyemediğine değinen Doksöz, “Esnaf dükkanlarını açmaya başladı. İnşallah kalkınacağız. Künefe bizim ana yiyeceğimiz, özlüyoruz. Haftada en az 1-2 sefer yeriz. Sarsıntıdan sonra bir kez konutta yaptık, yedik. Şu an iftar için alacağım.” diye konuştu.
Doksöz, “10-15 dakikadır sırada bekliyorum. Bu tadı almak için gerekirse 1 saat bekleyeceğiz.” dedi.
“Tepsi kebabı ve künefe Hataylıların vazgeçmeyeceği lezzetlerden”
Hataylıların genelde künefelerini meskeninde yaptığını belirten Mesut Kahraman, “Normalde haftada en az bir kez yiyorum. İmkanlar elverdiğince alıp tüketmeye çalışıyoruz. Ramazan ayı ve hasretten ötürü biraz sıra var. Bir tepsi kebabı bir de künefe Hataylıların vazgeçemeyeceği lezzetlerden. Dükkanı açık görünce ‘alayım’ dedim.” tabirini kullandı.
Müşterilerden Servet Demirkol, sarsıntıdan sonra hiç künefe yemediğini belirterek, çocukların isteği üzerine künefe kadayıfı ve peyniri almaya geldiğini söyledi.
Abdusselam Vural, yöresel lezzeti olağanda haftada 1-2 kez konutta yaptıklarını anlattı.
Hatay künefesinin bir öbür olduğunu lisana getiren Vural, 50 gün sonra birinci kez künefe yiyeceğini kelamlarına ekledi.