Kamu Mühendisleri Hareket Yaptı.

Haber: MELİS YILDIRIM

Özlük haklarının güzelleştirilmesi için dün Ankara’da aksiyon yapan kamu mühendisleri, yaşadıkları kasvetleri ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Sıhhat Bakanlığı’na bağlı bir hastanede çalışan sanayi mühendisi Kübra Yılmaz, “Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin biricik evlatlarıyız. Sıkıntı bir eğitimden geçtik ve devletimizin her türlü yanındayız. Lakin artık devletimiz de artık bizim yanımızda olduğunu hissettirmeli. Bu ekonomik şartlarda, iki çocuğum var ve gelecek külfeti çekiyorum, ikisi de kreşe gidiyor. Bu vakte kadar mühendisin sesi duyulmadı, zira biz daima yetindik. Lakin bundan sonra duymaya devam edecekler” diye konuştu. Eşi ile birlikte mühendis olduklarını belirten Ali Gören ise, “Geleceğe dair umutlarımız yok. 3 sene önceye kadar hayal kurabiliyordum. Nedir bu hayalim? Karı koca mühendis olarak diyordum ki, bir konut alayım, 10 sene içinde bir konut. En azından eşime ve bana bir otomobil alayım diyordum. Lakin onu alamıyoruz bırakın, şu anda hayalini bile kuramıyoruz” dedi.

Kamu Mühendisleri Platformu, dün Ankara Ulus Meydanı’nda kamu mühendislerinin mali ve özlük haklarındaki kayıpları ve taleplerini lisana getirmek üzere bir ortaya geldi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen kamuda çalışan mühendisler, yaptıkları basın açıklamasıyla taleplerini lisana getirdi. Harekete katılan mühendisler yaşadıkları dertleri ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

TUNCAY CENGİZ: YILLARDIR SÜREGELEN VE GÖRMEZDEN GELİNEN MÜHENDİS ARKADAŞLARIMIZIN HAKLARININ TESLİM EDİLMESİNİ İSTİYORUZ

Savunma Güvenlik ve Dayanak Hizmetleri Sendikası Genel Lideri Tuncay Cengiz, kamu mühendislerinin yoksulluk hududu altında maaş aldıklarını belirterek, “Yaşadığımız zelzelede mühendislik hizmetinin ne kadar değerli olduğu bir kere daha ortaya çıktı. Hasebiyle mühendislerimizin ülkenin gelişmesinde çok önemli halde takviyesi olan mühendis arkadaşlarımızın mali haklarının evvelce olduğu üzere eş kıymet olan mesleklerle yakın pozisyona getirilmesi lazım” diye konuştu. Cengiz, ek gösterge ve tazminat yansıtma oranlarının arttırılması gerektiğini de ekleyerek, “Başka bir beklentimiz, emekli olduklarında maaşları çok düşüyor. Bu gayeyle da mühendis emeklilerimiz için 5434 sayılı kanun ve 5510 sayılı kanuna eklenecek ek 85’inci unsur çerçevesinde 15 puanlık bir memur maaşları sayısıyla çarpılarak bulunacak sayının emekli olan mühendis arkadaşlarımıza da verilmesini istiyoruz. Yıllardır süregelen ve görmezden gelinen mühendis arkadaşlarımızın haklarının teslim edilmesini istiyoruz” dedi.

AYHAN ÇİVİ: MÜHENDİSLİK PRESTİJİNİN MALİ VE TOPLUMSAL HAKLAR İLE İADESİNİ İSTİYORUZ

Mühendislik mesleğinin 657 sayılı kanunun kapsamına girdiğini ve bu durumun mühendislerin haklarını kısıtladığını vurgulayan HAKSEN Konfederasyonu Genel Lideri Ayhan Çivi, mühendislik meslek kanunu çıkarılması gerektiğini belirtti. Çivi, “Mühendislik prestijinin mali ve toplumsal haklar ile iadesini istiyoruz” dedi.

BASK LİDERİ ÖĞRETİCİ: MÜHENDİSLERİN ALDIĞI FİYAT YOKSULLUK HUDUDUNUN YARISINDAN BİRAZ FAZLADIR

BASK Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Alper Öğretici ise alım gücünün düştüğüne dikkat çekerek, “Bugün ülkemizde yoksulluk sonu 31 bin liranın üzerindeyken, mühendislerimizin aldığı fiyat ne yazık ki 18 bin lira. Yani yoksulluk sonunun yarısından biraz fazladır. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Mühendislerimizin alım gücünün katiyen yükseltilmesi lazım” sözlerini kullandı.

ALİ GÖREN: GELECEĞE DAİR UMUTLARIMIZ YOK

Mühendis Ali Gören ise geçmiş yıllarda kamu mühendislerinin yoksulluk sonuyla çabucak hemen birebir maaşı aldıklarını ancak Koronavirüs salgınından sonra aldıkları maaş ile yoksulluk hududu ortasındaki farkın açıldığını söyledi. Elindeki pankartta yer alan tabloları gösteren Gören, “Ankara’da orta seviye bir konut için 3 milyon liralık kredi çektiğimizde, bu Ziraat Bankası’nın hesaplama tablosu, aylık 49,2 bin lira ödeme var. Artık biz 18 bin lira maaş ile bunu nasıl ödeyeceğiz? Yani imkansız bir şey. Bize güzelleştirme yapılması gerekiyor” dedi. Evli olduğunu ve eşinin de mühendis olduğunu belirten Gören, “Geleceğe dair umutlarımız yok. 3 sene önceye kadar hayal kurabiliyordum. Nedir bu hayalim? Karı koca mühendis olarak diyordum ki, bir mesken alayım, 10 sene içinde bir mesken. En azından eşime ve bana bir otomobil alayım diyordum. Lakin onu alamıyoruz bırakın, şu anda hayalini bile kuramıyoruz” tabirlerini kullandı.

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde sanayi mühendisi olan Bilge Keskin ise, “Mevkidaşlarımız ve mühendisler ortasında çok büyük makas açıldı. Kamu mühendisleri olarak prestijimizi ve özlük haklarımızı geri istiyoruz. Tüm devlet büyüklerimizden, tüm siyasi başkanlarımızdan bizim yanımızda olmalarını talep ediyoruz” diye konuştu.

Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde çalışan Ayfen Ülüfen ise 32 yıldır mühendis olduğunu belirterek, özlük haklarında kayba uğradıklarını lisana getirdi. Ülügen, “Aynı odada oturduğumuz memurla bile neredeyse eşit maaş alıyoruz. Yani, sorumluluklarımızın çok fazla olmasına karşın aldığımız fiyat onlarınkinin altında. 3600 ek gösterge 4200’e çıkarıldı lakin bunun maaşımıza hiçbir yansımasını görmedik. Halbuki 6400 ek gösterge olmamız gerekiyordu. Bunları savunmak için bu alandayız” diye konuştu.

KÜBRA YILMAZ: DEVLETİMİZ ARTIK BİZİM YANIMIZDA OLDUĞUNU HİSSETTİRMELİ

Sağlık Bakanlığı’nda sanayi mühendisi olarak çalıştığını belirten Kübra Yılmaz ise şöyle konuştu:

“Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin biricik evlatlarıyız. Güç bir eğitimden geçtik ve devletimizin her türlü yanındayız. Lakin artık devletimiz de artık bizim yanımızda olduğunu hissettirmeli. Bu ekonomik şartlarda, iki çocuğum var ve gelecek meşakkati çekiyorum, ikisi de kreşe gidiyor. Bu vakte kadar mühendisin sesi duyulmadı, zira biz daima yetindik. Lakin bundan sonra duymaya devam edecekler. Bu hükümetlerle alakalı bir şey değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin mühendisleriyiz be o denli olmaya devam edeceğiz. Ana sütü üzere helal olan hakkımızı istiyoruz.”

Denizli’den gelen ve 34 yıldır çalışan bir mühendis ise “Kamuda meslek meslek olarak tanımlanan öteki meslekler üzere ek iyileştirmeler talep ediyoruz devlet yetkililerinden. Taşeron personel olarak çalışırken üzüldüğümüz arkadaşlarımız personel olarak takıma geçtiler. Artık alacakları artırımlarla bir kamu mühendisinden, 34 yıllık bir kamu mühendisinden fazla maaş alıyor hale geldiler. Bu pek kabul edilebilir bir şey değil. Haklı taleplerimiz için buradaydık” tabirlerini kullandı.