Kahramanmaraş’ta 52 konutun yıkıldığı köylerini terk etmediler
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı 55 haneli Kuyumcular köyü sakinlerinden kimileri, sarsıntıdan sonra sırf cemevi ve 3 konut ayakta kalmasına karşın topraklarını terk etmedi.
Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde 250 nüfuslu köydeki tuğla ve yığma taştan yapılmış meskenlerin büyük kısmı yıkıldı. Ayakta kalabilen cemevi ve 3 meskende ise hasar oluştu, enkaz altında kalan 5 kişi ömrünü yitirdi.
Depremin akabinde nüfusun bir kısmı köyden ayrılırken öteki kısmı ise günlük hayatlarını sürdürüyor. AFAD gruplarınca kurulan çadır ve konteynerlerde barınan köy halkı, tarlalarında rutin işlerini sürdürüyor.
“Köyümüzden ayrılmak istemiyorum”
Köy sakinlerinden Hatice Sundu, AA muhabirine, sarsıntı anında büyük endişe yaşadığını, komşuları sayesinde konutundan çıktığını fakat eşini kaybettiğini söyledi.
Depremin birinci günleri çok sıkıntı geçmesine karşın köyünü terk etmediğini belirten Sundu, “Köyümüzden ayrılmak istemiyorum. Ben kentte yaşayamıyorum, köyü seviyorum. Buranın havası, suyu, yeri hoş. Yaşlandık ve kentte yaşayamayız.” dedi.
Sundu, sarsıntının üzerinden iki ay geçtiğini belirterek, damadı ile köyde kalmaya devam edeceklerini aktardı.
Köyden gidenlerin de geri gelmesini istediğini anlatan Sundu, “Başka köylerde yaşayan akrabalarımızdan ölenler oldu. Kardeşim eşi ve kızını kaybetti.” diye konuştu.
“Geçmişimizi silip yeni bir hayata başlamak istemiyoruz”
Mahzuni Dakat ise köyde insanların çoklukla çiftçilik ve hayvancılıkla geçimini sağladığını belirtti.
Depremden saatler evvel köyden ayrıldığını anlatan Dakat, şöyle devam etti:
“Okul orta tatili nedeniyle çocuklarla birlikte buradaydık. Tarlalarla ilgileniyor ve ekim yapıyorduk. İkamet ettiğimiz Adana Ceyhan’da sarsıntıya yakalandık. Orada da sarsıntının büyüklüğünü hissettik. Çocuklarımızı sağlıklı bir yere aldıktan sonra sabah buraya geldim. Geldiğimizde köyün tamamının yerle bir olduğunu, köyün altından fay sınırının geçtiğini gördük. Kısa müddette gelen yardımlarla ve kurumların ulaşmasıyla beşerler kendilerini toparlamaya çalıştılar.”
Dakat, zelzelenin tesirinden ötürü insanların birinci günlerde köylerini terk ettiğini lakin tekrar geri gelmeye başladığını söz etti.
Şu anda rastgele bir besin, erzak, barınma meselelerinin bulunmadığını lisana getiren Dakat, “Yerleşik hayata bir an evvel geçip köyde yaşantımızı devam ettirebilmek istiyoruz. Beklentimiz bu istikamette. Köyün altında fay çizgisi olduğu için oralara iskan verilmeyecek. İskana açılabilecek alanlarımız var. Çiftçilik ve hayvancılıkla ülke iktisadına katkı sağlayabilmek için beklentimiz yerleşik hayata geçmek. 200 yıllık bir geçmişiz var. Geçmişimizi silip yeni bir hayata başlamak istemiyoruz.” sözlerini kullandı.
85 yaşındaki Ali Sundu da enkazdan, 3 saat sonra torunu tarafından kurtarıldığını anlatarak, tedavisinin akabinde köyüne döndüğünü belirtti.
Yaşamına konteynerde devam ettiğini belirten Sundu, şunları söyledi:
“İnşallah bundan sonrası da yeterli olur, düzelir, Allah büyük. Ayağım ve elim âlâ oldu. Çok dostlarımız öldü. Ben de mevtten kurtuldum bin sefer şükür. Köyümüzü nasıl terk edelim? Çiftçiyiz, burada yerlerimiz var. Kente gidip ne yapalım? Burada tarlaya, bahçeye gidiyorum, oturuyorum ve vakit geçiyor. Benim yaşımda emsallerim de kalmadı. Dost ahbap kimse kalmadı, öldüler.”