İslam İşbirliği Teşkilatı: Mescid-i Aksa her bir karışıyla yalnızca Müslümanlara aittir

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın her bir karışıyla yalnızca Müslümanlara ilişkin bir mabed olduğunu söyledi.

Ürdün ve Filistin’in davetiyle Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde İİT Genel Merkezi’nde, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerinin ele alındığı fevkalâde bir toplantı düzenlendi.

Taha, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Kudüs işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir kesimi ve Filistin devletinin başşehridir. Mescid-i Aksa da her bir karışıyla yalnızca Müslümanlara ilişkin bir mabettir.” tabirini kullandı.

“İsrail’in, işgal güçleri ve aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimciler aracılığıyla Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini, namaz kılanlara yönelik barbarca akınlarını ve gözaltı operasyonlarını arttırdığına” dikkat çeken Taha, bu hareketlere reaksiyon gösterdi.

Bu adımların, kutsal yerlerin dokunulmazlığı ve ibadet özgürlüğünün apaçık ihlali olduğunu belirten Taha, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’te Müslümanlara ve Hristiyanlara ilişkin kutsalların tarihi ve tüzel statüsünü bozacak hiçbir teşebbüste bulunulmaması gerektiği ihtarında bulundu.

Taha, İsrail’in işlediği cürümlerin bölgede güvenlik ve istikrarı sarsacağını, şiddet ve gerginliği besleyeceğini belirterek, bu kabahatlerin ve tehlikeli ihlallerin tüm sorumluluğunun İsrail’e ilişkin olduğunu kaydetti.

Taha ayrıyeten İsrail’in Kudüs’ün ve bu kentteki kutsal yerlerin tarihi ve hukuksal statüsünü değiştirmek için atacağı adımların ve alacağı kararların, memleketler arası hukuka ve Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili kararlarına nazaran tümüyle “geçersiz” olduğunu vurguladı.

İsrail ordusunun ataklar düzenlediği abluka altındaki Gazze ve Lübnan’ın güneyinde sükunet hakim.

Resmi bir ateşkes ve muahede istikametinde rastgele bir açıklama yapılmamasına karşın İsrail’in Lübnan ve Gazze’ye düzenlediği akınlar ve buna karşılık Gazze’den atılan roketler dün prestijiyle durdu.

Ne olmuştu?

İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlara ses bombası, kauçuk kaplı mermi ve coplarla orantısız güç kullanarak iki gün üst üste müdahale etmesi işgal altındaki Doğu Kudüs’te tansiyonu tırmandırmış, olayların çıkmasına yol açmıştı.

İsrai’in Mescid-i Aksa baskınıyla bölgede 4 Nisan’da başlayan tansiyon, 7 Nisan Cuma gecesinin birinci saatlerinde İsrail’den Gazze ve Lübnan’a yönelik düzenlenen hücumlarla güzelce tırmanmıştı. Buna karşılık Gazze’den de İsrail tarafına roketler fırlatılmıştı.