İŞ BEŞERİNİN EŞİNİ ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS DAVASINDA KEŞİF KARARI

BOŞANMA kademesindeki eşi Polen Atay’ı iple boğarak öldürmeye çalıştığı argümanıyla iş adamı Can Atay’ın yargılandığı davada, mahkeme olayın yaşandığı meskende keşif yapılmasına karar verdi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Can Atay ile şikayetçi Polen Atay ile taraf avukatları geldi.

SADECE BOĞULDUĞUMU HİSSETTİM

Şikayetçi Polen Atay tabirinde, olay günü oturma odasında eşiyle yaşadığı tartışmaların dayanılmaz hale geldiğini belirterek Bu aileden ve eşimden ayrılmak istiyordum. Nasıl söylerim bilemiyordum. Daha öncede şiddet görmüştüm. Yatak odasına geçtim yanlış anlaşılmalar yüzünden çok üzgündüm. Sonra Can geldi, ben de ‘Bu ailede bulunmak istemiyorum. Seni bu aileden kopartmak istemiyorum, ayrılmak istiyorum’ dedim. Yanımda durduğunu hatırlıyorum. Sırtıma çok sert bir darbe aldım. Karanlık oldu. Yalnızca boğulduğumu hissettim. Sırtıma o denli bir darbe aldım ki tahminen de o yüzden nefessiz kaldım. Sanki öldüm mü dedim, sonra uyandığımda hastanedeydim dedi. Hafıza kaybının olduğunu ve her şeyi hatırlamadığını, gözünü açtığı özel bir psikiyatri hastanesinde hemşireye eşini sorduğunu, hastane koridoruna çıktığımda çok farklı beşerler gördüğü için nerede olduğunu sorduğunu belirten Polen Atay, Ailem geldi. Can’ı sordum ‘Gelecek’ dediler. Hudut krizi geçirdim. İlaç verildi ve saatler sonra uyandım Sonra odam değişti. Anneme sorular soruyordum, zira hatırlamıyorum yaşananları. Annemin telefonundan Can’a saçma sapan bildiriler gönderdim. Ancak en müthişi Can’ın bu iletileri hafıza kaybı yaşadığımı bilmesine karşın belgeye kanıt olarak sunması. Bana karşı bir senaryo yazdılar. Ailem hastaneden çıkarmak istedi. Can ve babası hastaneyi bastı. ‘Bu kız meczup çıkaramazsınız’ dediler. Başhekim onay verince çıktım. Boynumda rastgele bir iz yoktu diye konuştu.

İSMİMİ TEMİZLEMEK İÇİN BURADAYIM, SUÇSUZUM

Sanık Can Atay ise Eşim neredeyse ölüyordu. 3 dakikaya kadar asılı kalmış olmalı ki şuuru gitti. Ben ne eşimin sırtına vurdum, ne de tokat attım. Aşk bildirilerimiz orada duruyor. Madem o denli annesi nasıl aşk iletileri atmasına nasıl müsaade verdi. Ben eşimi gönlümde affettim lakin hepsi iftira. Polen’de günah bulmuyorum, affettim bu palavrası babası söyletti. O hayata döndürdüm bana teşekkür edecekleri halde 2.5 yıldır bu formda suçlanıyorum. Bana dua edip teşekkür edecekleri yere organize kabahat üzere planlı cinayete sokmaya çalıştılar fakat tutmadı. Babası anlaşırız demiş. Siz kızınızı boğan biriyle anlaşırmısınız Beni medyaya madara ettiler. Ben yarın öbür gün hayat kurmak istiyorum. İsmimi temizlemek için buradayım. Hatasızım elimi sürmedim dedi.

YURT DIŞI YASAĞI TALEBİNE RET

Mahkeme heyeti, olayın yaşandığı meskende 12 Haziran’da keşif yapılmasına karar verdi. Polen Atay’ın avukatlarının yurt dışı yasağı konulması talebini ve Can Atay’ın avukatlarının 112 acilin arandığı telefon kayıtlarının dinlenmesi taleplerini reddeden heyet, duruşmayı erteledi. Duruşma çıkışınde Can Atay, Yakında adalet yerini bulacak arkadaşlar çok merak ediyorum dedi. Taraflar, güvenlik tedbirleri altında farklı çıkışlardan adliyeden ayrıldı.

ÖNCEKİ DURUŞMADA 3 GÜNLÜK DİSİPLİN HAPSİNE ÇARPTIRILMIŞTI

Bir evvelki duruşmada, savunma yapan Can Atay, Sonlanınca kendi istediği şeylerin olması için kendine ziyan verme eğilimi olan bir kızdır diyerek olay günü eşinin kapısında bornoz ipi bulduğunu anlatmıştı. Can Atay, Kapıyı ittirerek açmak zorunda kaldım. Polen yere yığıldı. Meyyit üzereydi. Ayaklarından tutup düz çektim. Ağızdan nefes verdim. O panikle babamı aramışım. Babam açmayınca site güvenliğini aradım. Ambulans istedim. Sonra 112’yi aradım. Güvenlik vazifelisi Tayfur, Polen’in lisanının boğazına kaçtığını görünce ağzını açtı. Bu sırada site müdürü de geldi. Sonra diş fırçası yardımıyla lisanını çekip nefes almasını sağladılar. Eşimin hayatını kurtardım. Asla eşime karşı öldürmeye yönelik bir aksiyonum olmadı. Hatasızım, beraatimi istiyorum demişti. Duruşma sonunda Polen Atay’ın avukatı Sibel Engin’e omuz attığı sav edilen Can Atay, 3 günlük disiplin mahpusu verilerek duruşma sonunda tutuklanmıştı.