HÜRJET’i birinci kere uçuran test pilotu Ercan Çelik, o anları AA’ya anlattı Açıklaması

Jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET ile birinci uçuşu gerçekleştiren HÜRJET Baş Test Pilotu Ercan Çelik, uçuş sırasında kendisini çok rahat ve inançta hissettiğini, uçağın tüm sistemlerinin başarılı halde çalıştığını söyledi.

Çelik, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde düzenlenen İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı’nda taksi yapan HÜRJET’in pilot koltuğunda, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

İlk uçuşun ardında 4-5 yıllık bir çalışmanın olduğunu belirten Çelik, o an için büyük emek harcandığını, büyük uyum ve hazırlık yürütüldüğünü tabir etti.

Hazırlık safhasının akabinde testler geçildikten sonra havayla buluşma kademesinin geldiğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

“İlk uçuş bir hafta ya da haftalar öncesinden kararlaştırılıyor. Testlerimizi tamamladık, her şeyden emin olduk, ondan sonra uçuşa karar veriliyor. Uçuşla ilgili o günün hava kurallarına, başka etmenlere bakılıyor. Her şey uygunsa bir gün öncesinde brifing yapılıyor, her türlü acil durum düşünülüyor. Uçuş günü, uçağın başına gidip her gün yaptığımız üzere uçuşu gerçekleştirmek kalıyor.

Bu uçuş başkalarından doğal ki farklı. Bir uçağın birinci kez gökyüzüyle buluşması, birinci kez uçması. Yerde ne kadar baksanız da ne kadar bilimsel çalışılsa da havada ne halde reaksiyon vereceği çok fazla muhakkak olmayabiliyor. Birinci uçuşta uçağımız hakikaten pek stabildi. Onun stabilliği bize de çok büyük inanç verdi. Uçağın içinde kendimi kalkıştan inişe kadar çok fazla rahat ve inançta hissettim. Bütün sistemleriyle nitekim hoş çalıştı.”

Uçağın uçuş denetim sisteminin çığır açan özelliklerden biri olduğunu vurgulayan Çelik, “Bir bilgisayar vasıtasıyla uçuyor uçağımız. Bizim de en çok dikkat ettiğimiz husus buydu simülatörlerde, başka hazırlıklarda. Onun stabil olması kalkışa ve inişe yansıdı. Bize de hiç zorluk çıkarmadı.” dedi.

Binlerce saatlik testler başladı

İlk uçuşla birlikte binlerce saatlik test uçuşlarının başladığını lisana getiren Çelik, uçağın uçuş denetim sistemi, aviyonikleri, yani elektronik sistemleri ve performansının testten geçirileceğini söyledi.

Bu üç ana başlıkta öncelikle mevcut prototip, gelecek yıl tamamlanacak öbür prototiple test uçuşları yapılacağını anlatan Çelik, “Uçak geliştirme dediğimiz uçuşları tamamladıktan sonra artık askeri sertifikasyon kurallarına tabi tutulacak. Sertifikasyon gerekliliklerini de geçtikten sonra artık müşterisiyle, Hava Kuvvetlerimizle, öteki hava kuvvetleriyle buluşmaya hazır olacak. O kabulleri de geçtikten sonra silahlı kuvvetlerin saflarında yerini alacaktır.” sözlerini kullandı.

HÜRJET her dakika gelişiyor

Uçağın her dakika geliştiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

“Bulduğumuz her bir bulgu, bilgi, uçağın verdiği ikazı geliştirmede onu düzeltmemiz için bize verilmiş misyon üzere düşünüyoruz. Her uçuştan sonra bunun brifingini yapıyoruz. Uçakta aksayan sistemleri çalışıp, kullanıcının beğenmesi asıl önceliğimiz. Pilotların bunu severek, beğenerek ve emniyetle uçması lazım. Burada yapabileceğimiz düzeltmeleri daima not alarak ve üzerinde neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. İşin hoşluğu de bu. Uçak bizim malımız, bizim eserimiz hasebiyle her türlü değişikliği yapma, istediğimizi ekleyip çıkarma kabiliyetine ve özerkliğine sahibiz. Münasebetiyle bu biçimde yapmak bizi çok daha süratli geliştirecektir.”

Ercan Çelik, HÜRJET’in kırmızı-beyaz renklerdeki boyamasına ait soruya şu cevabı verdi:

“Bundan evvel uçağın üzerinde boya yoktu, gerçek metal rengiydi. Green aircraft, yeşil aircraft aslında bu uçakların geleneğidir. Fabrikadan çıktıktan sonra bir mühlet boyanmaz. Uçakta birçok sıvı var, borular, sistemler yeni olduğu için rastgele bir yerden akıtma, sızdırma var mı diye görmemiz gerekir. Boyandığı vakit bunları kapatır. Geliştirme esnasında yanılgıları görmek istediğimiz için aşikâr bir mühlet bu halde yapıyoruz. Bu merasim için kırmızı-beyaz renge boyadık, bundan sonra da bu renkte devam edeceğiz.”