Heraion Teikhos Antik Kenti hafriyat çalışmalarında son durum açıklandı

TEKİRDAĞ’daki Heraion Teikhos Trak Antik Kenti’nde İstanbul Rumeli Üniversitesi tarafından devam eden hafriyat çalışmalarına yönelik bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan hafriyat lideri Prof. Dr. Sevinç Atik, “Biz Tekirdağ Heraion Teikhos da birinci kazılara başladığımız vakit hiçbir şey gözükmüyordu lakin tarla görünümündeki hafriyat alanından antik kentin mimari kalıntıları ortaya çıktı. Trak medeniyetinin olduğu ülkelerde bile şimdi bulunmamış antik kalıntılar gün ışığına çıkartıldı elbet bu bilimsel açıdan Türkiye’mize itibar getirecektir. Kazılarımızın İki amacı vardır; birincisi bu ören yerini muhafaza ve kültür turizmine kazandırmak, ikincisi ise bilim dünyasına tanıtmak. Hafriyat alanlarımızda iki kutsal alan tespit ettik. Kültür Bakanlığı irtibata geçerek, hafriyat alanının turizme açılması için projelendirme izini aldık. Bu ören yeri projesi için 3 canlandırma ve Tümülüs halinde bir tanıtım binası yapmayı düşünüyoruz böylelikle kentimizi turizme kazandıralım istiyoruz” dedi.

Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıya, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Lideri Kadir Albayrak, Tekirdağ Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Süleymanpaşa Belediye Lideri Cüneyt Yüksel, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Dodurka ve vatandaşlar katıldı.

BULUNTULAR HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan konferansta İstanbul Rumeli Üniversitesi Arkeolojik Araştırmaları Ofisi koordinatörü Prof. Dr. Sevinç Atik, hafriyat çalışmaları sırasında bulunan kalıntılara yönelik bilgi verdi. Prof. Dr. Sevinç Atik “‘Burada iki kutsal alan tespit ettik. Hoş tanıtım yaparak kültür turizmine kazandırmak gerektiğini düşünüyoruz. Eşi olmayan bir Trak mezarı, Zabasios kutsal alanı ve ilaç fırının yerinde canlandırmak gayesindeyiz. Ayrıyeten hafriyat alanında seyahat yolları ve bir de girişte Tümülüs halinde bir tanıtım binası inşa edelim diyoruz. Bu yapının içerisinde de dijital olarak Trakları anlatan, animasyonlar olsun, ortasında da Trak hükümdarının mezarının dijital olarak canlandırması yer alması üzere bir gayemiz var. Yani kral lahitinde yatıyor etrafında ateşler yanıyor üzere ki bu canlandırmaların dijital yapılması artık mümkün bu türlü bir canlandırma yaparak kentimizi turizme kazandıralım istiyoruz” dedi.

“TRAK MEDENİYETİNE İLİŞKİN YERLEŞİMLERİN OLDUĞU ÜLKELERDE BİLE BULUNMAMIŞ ARKEOLOJİK BULUNTULAR GÜNIŞIĞINA ÇIKARTILDI”

Kazı lideri Prof. Dr. Atik, “Biz Tekirdağ Heraion Teikhos da birinci kazılara başladığımız vakit hiçbir şey gözükmüyordu ancak tarla görünümündeki hafriyat alanından antik kentin mimari kalıntıları ortaya çıktı. Trak medeniyetinin olduğu ülkelerde bile şimdi bulunmamış kimi yeni arkeolojik buluntular gün ışığına çıkartıldı ve bu bilimsel açıdan Türkiye’mize itibar getirecektir. Yapılan kazıların İki maksadı vardır; birincisi bu ören yerini bilimsel açıdan tanıtmak ikincisi ise kültür turizmine kazandırmak. Yani yurt içinde ve yurt dışından beşerler gelip Trak medeniyetine ilişkin Odrys Krallığı’nda neler olup olmadığını görsünler istiyoruz. Başka taraftan turizm demek ülkemize katkı demektir. Turizmin ne kadar değerli bir şey olduğunu biliyorum. Kültür turizmi çok kıymetli. Şayet elinizdeki bedelleri hoş sunabiliyorsanız, kültür turizmine kazanırsınız. Hem ülkenizin şanı erdemi yürür, hem de maddi katkı olur” diye konuştu.

“KÜLTÜR BAKANLIĞINDAN PROJE YAPMA İZİNİ ALINDI “

Prof. Dr. Atik, “Projenin imal maliyeti Mimarlar Odası’na nazaran 2 buçuk milyon lira ancak bunu 800 bin liraya yapacak ve çok başarılı bir firma buldum. 800 bin lira olsa bu projeyi tamamlatmış olacağız. Ondan sonra projeyi gerçekleştirme evresinde daha büyük bir bütçeye muhtaçlık vardır. Lakin imal evresinde çok sayıda destekçiden küçük dayanaklar alarak tamamlamak çok daha kolaydır. ” tabirlerini kullandı.

PROF. DR. DODURKA: TRAKLARLA İLGİSİ OLAN TÜM ÜLKELER DÖRT GÖZLE İZLİYOR

İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Dodurka ise Hera kenti hafriyatlarının 23 yıldır devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Dodurka, “23 yıldır devam eden Hera kenti hafriyatlarının geldiği durum, eksikler, problemler, amaçlarımız nedir, bütün bunları kamuoyu ile paylaşmak üzere bugün bu toplantıyı düzenledik. Nitekim Türkiye’nin Trak medeniyetini ortaya çıkartacak tek hafriyatı burası. Aslında Traklarla ilgisi olan tüm ülke ve milletler dört gözle izliyor. Lakin gördük ki çabucak yanı başında olan Tekirdağ halkına bu mühlet içerisinde gereğince anlatmak mümkün olmamış. Hafriyatları geçen yıl devraldık, halkımızın bu bahisteki farkındalığını artırmak hedefiyle da bu toplantıyı düzenledik” dedi.

Tekirdağ halkının sahip çıkması halinde, buluntuların kısa müddette ören yeri haline gelebileceğini tabir eden Prof. Dr. Dodurka, “Halkımız sahip çıkarsa bu hafriyat kısa vakitte Ören yeri haline gelir. Ören yeri haline geldikten sonra kendi kendine maddi olarak çevirmeye başlar ve hafriyata devam eder. Yoksa Türkiye’nin birçok yerinde olduğu üzere bu hafriyatlarda kapatılabilir. Bunun kaygısını duyuyoruz. Fakat şu gerçeği de söylemem lazım bu hafriyat o kadar değerli ki çıkacak Hera kentinin fevkalade bir turizm potansiyeli var ve burası bizi Tekirdağ’ımızı milletlerarası planda platformda tanıtacak tek turizm destinasyonudur” diye konuştu.

‘ÇOK GENİŞ ALANA YAYILMIŞLAR’

Trak tarihinin bilhassa Balkanları çok ilgilendirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Dodurka, “Bulgarlar, Romenler kendi cetlerinin Trak olduğunu sav ediyor. Onun dışında Traklar çok geniş alana yayılmışlar. Yunanistan dahil her yerde izleri var lakin en fazla yaşadıkları yer Tekirdağ olmuş ki tarihçi Heredot, Trakların o antik çağda Hindulardan sonra en kalabalık millet olduğunu söylüyor. Ancak bir ortaya gelememişler. Çok fazla soy var. Çok fazla prensipler var. Bir ortaya gelip güç olamamışlar. Yoksa Persleri, Helenleri de yenerlerdi. Pers mağlubiyeti sonrasında yavaş yavaş asimile olmaya başlamışlar. Romalılara karışmışlar. Tahminen daha sonra Türklere karışmış olan Trak medeniyetinin üyeleri vardır, kültürümüze karıştığına inanıyorum” dedi.

“KAZI KAPANIRSA ÇOK BÜYÜK BİR PAHA KAYBOLUR”

Traklar’ın çok âlâ at üreten, demircilik yapan bir millet olduğunu, bu istikametten de Türklere çok benzediğini kaydeden Prof. Dr. Dodurka, “Trakla, Trakya’da Osmanlı medeniyetinden sonra en fazla yapıtı bırakan millet. Bu bakımdan da Trakya için çok değerli yerleri. Artık İstanbul Rumeli Üniversitesi bu hafriyatları 1 yıldır yürütüyor. Sevinç Atik hoca bu mevzuda Türkiye’nin en tecrübeli ve birikimli hocalarından bir tanesi. Onun pes etmemesi için biz hakikaten elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Zira o pes ederse bu kazıyı yürütecek kimse yok. O yüzden ben Tekirdağ halkından elbirliğiyle bir an önce bu kentin ayağı kaldırılması için dayanaklarını istiyorum. Maddi manevi her türlü takviyeye gereksinimimiz var. Aksi takdirde bu hafriyat kapanırsa öteki hafriyatlar üzere tekrar daha çok büyük bir bedel kaybeder. Bu yüzden biz bu toplantıyı yaparak bunu kamuoyuyla paylaşmak istedik” sözlerini kullandı.