Han Şeyhun’daki kimyasal silah saldırısının 6. yılında acılar unutulmuyor

MEHMET BURAK KARACAOĞLU/AHMET KARAAHMET – Suriye’de Beşşar Esed rejimi güçlerinin İdlib’in Han Şeyhun ilçesine düzenlediği kimyasal silah saldırısının üzerinden 6 yıl geçse de siviller katliamı unutamıyor.

Esed rejimi, 4 Nisan 2017’de İdlib’in güneydoğusundaki Han Şeyhun’a kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, 100’den fazla sivil hayatını kaybetmişti.

Katliamdan sonra rejim ve destekçilerinin, ağır ataklarla yerle bir ederek Han Şeyhun’u ele geçirmesiyle ilçe sakinleri, İdlib’in kuzeyinde, Suriye-Türkiye hudut sınırındaki kamplarda hayatlarını sürdürüyor.

İlçe sakinlerinden aktivist Alaa Hammud, AA muhabirine, 4 Nisan 2017 saat 06.00 sularında bombardıman sesiyle uyandıklarını söyledi.

Hammud, “Saldırının çabucak akabinde olay yerine koştuk. Kapıları çaldığımızda kimse açmıyordu. Kapıları kırıp içeriye giriyorduk. Ailecek boğularak öldüklerini görüyorduk.” dedi.

Düzenlenen akında 100’den fazla sivilin ömrünü yitirdiğini, yaklaşık 500 sivilin de gazdan etkilendiğini belirten Hammud, şöyle devam etti:

“Han Şeyhun ilçe sakinleri olarak bu tarihi unutmamız mümkün değil. Her yıl bu dehşetli sahneyi hatırlıyoruz. Tek isteğimiz kendi topraklarımıza dönmek ve rejimin yaptıklarını haykırarak kınamak.”

Hammud, “Saldırı olan bölgede yalnızca siviller yaşıyor. Yalnızca ben, bombardımandan (gazdan) etkilenen 20’den fazla bayan ve çocuğun hastaneye kaldırılmasına yardım ettim.” sözlerini kullandı.

Anne ve babalarının kucaklarında uyuyan çocukların, kimyasal taarruz nedeniyle boğularak öldüğünü gördüklerini vurgulayan Hammud, “Evlerinden çıkmaya çalışırken kapı ağzında düşen insanları gördüğümüzü hatırlıyorum. Bu anları ne ben unuturum ne de Han Şeyhun halkı.” diye konuştu.

En kısa vakitte kendi topraklarına dönmeyi hayal ettiklerini lisana getiren Hammud, “Bize kimyasal silahlar, füzeler ve misket bombalarıyla saldıran cani Esed’den hesap sorulmasını istiyorum.” dedi.

Han Şeyhun’un durumu

İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun ilçesi, 2014’ten itibaren askeri muhalifler ve rejim zıddı silahlı kümelerin denetimindeydi.

İlçe, 4 Nisan 2017’de Esed rejiminin kimyasal silahlı katliamıyla en az 100 kişiyi öldürmesinin akabinde dünya gündemine oturdu.

Bunun üzerine ABD, 7 Nisan’da rejime ilişkin Şayrat Askeri Hava Üssü’nü vurarak rejime hudutlu reaksiyon gösterdi.

Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında Han Şeyhun’u da içeren alanı İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ilan etti.

Ancak tüm bunlar, Han Şeyhun’u Esed rejimi ve destekçilerinin ağır akınlarının amacı olmaktan kurtaramadı.

Birleşmiş Milletler (BM) ile Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (KSYÖ) ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017’de atağın rejim tarafından düzenlendiğini doğruladı.

Uluslararası hukuk nezdinde savaş hatası işlediği ortaya koyulmuş olsa da katliamın sorumluları, Rusya’nın engellemesi üzerine Milletlerarası Ceza Mahkemesinde yargılanamadı.

Esed rejimi güçleri, Ağustos 2019’da ilçeyi Rusya’nın yardımıyla hiç sivil kalmaması değerine ele geçirdi.