Filistinli Diplomatlar Eriha Kentini Ziyaret Etti

Filistin’deki yabancı misyon temsilcileri, İsrail güçlerinin giriş çıkışlarını kapatarak yaklaşık 2 haftadır abluka altında tuttuğu Eriha kentini ziyaret etti.

Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere nazaran, Filistin nezdinde misyon yapan diplomatlardan oluşan 42 kişilik heyet, kentte çok sayıda lokal yöneticiyle bir ortaya geldi. İsrail güçlerinin kapattığı kent girişlerini ve geçiş noktalarına giden diplomatlar, ablukadan etkilenen bir çiftliği de gezdi.

Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik, Eriha’nın Filistin’in tarihine açılan bir kapı ve ülkenin besin merkezi olduğunu hatırlatarak, yabancı temsilcilerin ziyaretinin, bölge halkının abluka sebebiyle yaşadığı zorluğa dikkati çekmede değerli rol oynadığını söz etti.

Ablukanın “bir toplu cezalandırma biçimi” olduğunu vurgulayan ve memleketler arası topluma bunun kaldırılması için davette bulunan Dik, yabancı misyon temsilcilerinden Eriha’daki kuşatma, vatandaşların mağduriyeti ve ablukanın sebep olduğu ekonomik ıstıraplarla ilgili ülkelerini detaylı bir biçimde bilgilendirmelerini istedi.

Eriha ve El-Ağvar Valisi Cihad Ebu el-Asel de kentin maruz kaldığı kuşatma sebebiyle iktisat ve tarım alanında önemli kayıplar yaşandığını, İsrail güçlerinin askeri denetim noktalarında Filistinlileri uzun müddet beklettiklerini anlattı.

Kuşatmadan en çok tarım ve turizm faaliyetlerinin etkilendiğinin altını çizen Asel, “Abluka ve kenti kapatmanın, İsrail basınında Eriha ve kentlerinin inançlı olmadığı propagandasının yapılmasının direkt ziyanı 80 milyon doları aştı.” dedi.

Asel, Eriha’da İsrail’in hücumları nedeniyle yaşları 28’i geçmeyen 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 45 kişinin yaralandığını, 137 kişinin tutuklandığını, 12 konutun yıkıldığını, 55 yapı hakkında yıkım kararı çıkarıldığını ve 6 Filistinlinin cenazesinin teslim edilmediğini söyledi.

İsrail güçleri, Eriha kentini 22 Nisan’da kuşatma altına almıştı.

İsrail ordusunun son devirde işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Filistin kentlerine yönelik abluka uygulamalarıyla “toplu cezalandırma” siyaseti yürüttüğü söz ediliyor.