Filistin’in Ankara Büyükelçisi Mustafa, ülkesinin ramazan geleneklerini ve lezzetlerini anlattı Açıklaması

MUSTAFA DEVECİ/ETHEM EMRE ÖZCAN – Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Türk ve Filistin halkını buluşturan çok sayıda ortak paydanın ve ülkesinde Osmanlı’dan kalma çok sayıda ramazan geleneğinin bulunduğunu belirtti.

Büyükelçi Mustafa, Filistin’deki ramazan gelenekleri ve lezzetlerine ait AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Röportaja, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda hayatını kaybedenleri anarak başlayan Mustafa, “Acı ve üzücü bir olaydı. 50 binden fazla insan öldü. Sarsıntı nedeniyle ramazan sevinci bu sene maalesef olmadı. Birbirimizin acısını paylaşıyoruz, dayanışma içindeyiz. Zelzeleden etiketlenenler büyük acı içinde. Filistin’deki halkımız kardeş Türk halkının acısını paylaşmakta.” dedi.

Mustafa, ramazanın hayır ve rahmet, aileleri birleştiren dayanışma ayı olduğunu belirterek bu ayda birlik ve dayanışma bağlarının güçlendiğini vurguladı.

Filistin’deki ramazan atmosferini Mustafa, “Esir (İsrail hapishanelerindeki Filistinliler) ve şehitlerin ailelerin durumu gözetilir mesela. Bu ayda bu aileler ödüllendirilir. Çok yerde toplu iftarlar düzenlenir. Bu ailelere tüm yıl genelinde özel bir hürmet gösterilse de ramazan ayında daha da ilgi gösterilir. Filistin’de bir öteki geleneklerden biri de toplu iftarlardır. Yeniden birebir formda geniş aile iftarları yapılır. Tüm aile bireyleri bir ortada iftar yapar. Bu da toplumdaki sevgi bağlarını güçlendirir.” tabirleriyle anlattı.

Faed Mustafa, ramazan ayının Müslümanlar ortasındaki birleştirici görünmez bağına işaret ederek “Ramazanın pek çok geleneği olsa da bana nazaran bu ayın en hoş istikameti, aileleri birleştirmesidir. Bu ayda dostlar bir ortaya geliyor, aileler toplanıyor, yardımlaşma oluyor.” diye konuştu.

“Türk ve Filistin halkını buluşturan çok sayıda ortak paydaşlar var”

Mustafa, Filistin’in 400 yıl Osmanlı hakimiyetinde kaldığına, bunun da iki toplum ortasındaki etkileşime büyük katkısı olduğunu belirterek “Türk ve Filistin halkını buluşturan çok sayıda ortak paydaşlar var. İki ülke de Osmanlı’nın bir kesimiydi. Hasebiyle iki halkı buluşturan gelenekler var.” değerlendirmesini yaptı.

Filistin’de Osmanlı’dan kalma ramazan gelenekleri

Osmanlı’dan Filistin’e miras kalan çok sayıda ramazan geleneği bulunduğuna dikkati çeken Mustafa, şöyle devam etti:

“Filistin’de ramazan ayında süslemelere ihtimam gösterilir. Sokaklar süslenir. Bunu, bilhassa eski Kudüs sokaklarında görebiliriz. Bu süsleme işi Osmanlı periyodundan kalma, eski bir gelenektir. Ramazan geleneklerinden bir oburu de toplumsal bağlar ve karşılıklı ziyaretlerdir. Aileler pişirdikleri yemeklerden birbirilerine ikram eder. Böylelikle sofralar daha varlıklı ve çeşitli olur. Bunlar da Osmanlı devletinden miras edindiğimiz eski adetlerdendir. Ramazan davulcularının insanları sahura uyandırması hala ayakta olan bir gelenektir. Birtakım bölgelerde iftar topu da hala mevcut.”

Büyükelçi Mustafa, Filistin’deki ramazan geleneklerinden birinin de işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa’da teravih namazı kılmak olduğunu söyledi. Mustafa, “Ancak Filistinliler Kudüs’e ulaşımda İsrail’in çıkardığı mahzurlar ve zorluklar yüzünden Aksa’da namaz kılmakta zorluk yaşıyor.” dedi.

Mustafa, ülkesinde ramazanda iftar sofralarının başka bir geleneği olduğunu, Filistin mutfağından örneklerin yanı sıra Şam ve Türk mutfağından etkilenen yöresel yemeklerin de yer aldığını lisana getirdi.

Bölgedeki mutfakların birbirine benzediğini söz eden Mustafa, “Filistin’de (iftarda) en çok maklube yemeği bulunur sofralarda. Filistin’in tarihi yemeklerinden biridir. Filistin sofralarında ayrıyeten mensef yemeği var. Meftul, lahana ve dolma da var. Sahurda ise çeşitli hafif yemekler tercih edilir. Tatlılarda künefe ve kadayıf öne çıkar. Kadayıf, ramazanda tatlıların vazgeçilmezidir. Avvama ve baklava da mevcut.” tabirlerini kullandı.

Büyükelçinin eşi Kifah Um Tarık da tüm İslam aleminde olduğu üzere Filistin’de de ramazanın sevinçle karşılandığını ve bu ayın gelmesiyle Filistinlilerin meskenlerini süslediklerini belirtti.

Um Tarık, Filistin’de de ramazan geleneği olarak ailelerin birbirlerini iftara davet ettiklerini anlattı.

“Burada evimizdeymişiz üzere hissediyoruz”

Türkiye’de 8. ramazanlarını geçirdiklerini lisana getiren Um Tarık, “Burada çok sayıda arkadaşımız var. Ramazanda sık sık ziyaretlerimiz olur. Türkiye’de ramazan, Türk dostlarımız ortasında çok uygun geçiyor. Burada evimizdeymişiz üzere hissediyoruz. Türklerin konutlarına gittiğimizde yabancılık hissetmiyoruz. Hangi meskene gitsek sevgi ve memnunluk hissediyoruz.” diye konuştu.

Um Tarık da Filistin’de iftar sofralarını maklube, meftul ve mensef üzere yemeklerin yanı sıra kadayıf tatlısının süslediğini kaydetti.