Erdoğan: Seçim Toplumsal Medyada Troll Ordularıyla Değil, Sandıkta Milletle Kazanılır. Bay Bay Kemal Bırak Bu İşleri de Çabanı Delikanlıca Ver

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün katıldığı TVNET canlı yayınında, “Sınır ötesi harekatlarımız bitmiş değildir, yalnızca hakikat vakti bekliyoruz” dedi. Erdoğan ayrıyeten, “Seçim toplumsal medyada troll ordularıyla değil, sandıkta milletle kazanılır. Sandıkta yenileceklerini anlayınca, toplumsal medya manipülasyonlarına sarıldılar. … Şeytanın bile aklına gelmeyecek formülleri görüyorsunuz. Bunun ismi sahtekarlık değil mi? Bunun ismi hırsızlık değil mi? Bay bay Kemal bırak bu işleri de çabanı delikanlıca ver. Biliyorsunuz, bunların ağababaları farklı ülkelerde seçimleri etkilemek için geçersiz algı operasyonları yaptı. Bizim muhalefete bu aklı da dışardan veriyorlar. Doğal suçüstü yakalanınca bunu örtmek için kalkıyor bize kara çalıyor, benim çalışma arkadaşlarıma tehditler savuruyorlar. Halbuki hile sizde. Palavra, dezenformasyon sizde. Algı operasyonları sizde” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan bugün TVNET canlı yayına katıldı. Gündeme ait değerlendirmelerde bulunan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başlıkları şöyle:

“14 MAYIS SEÇİMİ TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK”

“Seçime kadar da ağır bir tempoyla mitinglere devam edeceğiz. Milletim şu anda 14 Mayıs’ı dört gözle bekliyor. Her şeyi natürel biz bilhassa daima yaşadık. Lakin seçime çok ehemmiyet verdik ve 14 Mayıs seçimi de tarihi bir dönüm noktası olacak. 14 Mayıs’ı yeni atılımlar yapacağımız Türkiye Yüzyılı’nın bir miladı olarak görüyoruz. Bu seçimlere yalnızca biz değil tüm dünya farklı bir ehemmiyet veriyor. Türkiye ile hesabını kapatamayanlar da 14 Mayıs’a gözünü dikmiş vaziyette.

Bu, PKK’sından FETÖ’süne filan derken, bakıyorsunuz Kandil dayanak veriyor. Kandil’in dışındaki bütün terör örgütünün başları dayanak veriyor. Bunlar benim milletimin bir kenara koyacağı durum değil. 14 Mayıs’ta da gereken karşılığı verecek. Bu bitmedi, Batılı medya işini gücünü bırakmış Türkiye’deki seçimleri ana gündem unsuru haline getirmiş durumda. Daima bay bay Kemal’i pohpohluyorlar. Niçin? Sebebi ne? Türkiye’yi batıya teslim etmeye kelam verdiler. Batı’dan aferin almak için BBC’ye ‘Batıyla bağlantıları öncelik haline getireceğiz’ diye demeç vermiş. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu çok açık bir biçimde ‘Türkiye’nin değil Batı’nın çıkarlarını öncelikli hale getireceğiz’ bildirisidir. Biz bu ülkeyi siyasi ve ekonomik prangalarından kurtarmak için bugüne kadar çok çaba verdik ve hamdolsun, sonuç de aldık. Artık bu bay bay Kemal birilerine, ‘Biz Türkiye’yi tekrar size bağımlı hale getireceğiz’ diyerek kendi aklınca jest yapıyor. Tıpkı halde, İngiltere merkezli bir diğer mecmua, ‘Erdoğan gitmeli’ diye kapak yapıyor. Erdoğan gitsin diye uğraşanlar kimler? Terör örgütleri, FETÖ’cüler, emperyalistler, bu milleti namerde biz muhtaç etmediğimiz için ‘Erdoğan gitmeli’ diyorlar. Maşa olarak kullandıkları terör örgütlerine nefes aldırmadığımız için ‘Erdoğan gitmeli’ diyorlar. Bu teröristlerin, Avrupa’da olanları var mı? Bunlar oralara barındılar mı? Oralarda saklanıyorlar mı? Saklanıyorlar.

Peki, kim gelsin istiyorlar? Tam bunların zıddını vaat eden bay bay Kemal gelsin istiyorlar. Milletim bunların hesabını çok hoş bir biçimde soracak.

“İSTANBUL BENİM AŞKIMDIR. İSTANBUL’U SUSUZLUKTAN BİZ KURTARDIK”

Malum, daima söylüyorum İstanbul benim aşkımdır. Siyasete İstanbul’da başladım ve yeniden İstanbul’da büyükşehir başkanlığı yaptım. İstanbul’u biz susuzluktan kurtardık. Çöp, çukur, çamur, bu belalardan kurtardık. Pekala İstanbul’u biz kimden aldık? CHP’den aldık. Benden evvel orada CHP vardı. Onlardan milletimizi İstanbul’u bize teslim etti. Onlardan sonra İstanbul ondan sonra farklı bir İstanbul haline geldi.

Uygun olan müsait alanda da mitingi yapıyoruz. Zira beyefendiler Yenikapı Alanı’nı bilhassa Cumhur İttifakı’na, AK Parti’ye verme noktasında rahat değiller. Onlar da zannediyorum Maltepe’de yapacaklarmış, güzel olsun.

“SINIR ÖTESİ HAREKATLARIMIZ BİTMİŞ DEĞİLDİR, YALNIZCA HAKİKAT VAKTİ BEKLİYORUZ”

Sınır ötesi harekatlarımız bitmiş değildir, yalnızca hakikat vakti bekliyoruz. Orada umduklarını bulamayanlar bu kere senaryolarını karşımıza çıkarttıkları bir masa aracılığıyla gerçekleştirmeye çalıştılar. PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütlerinin heyecanlanmasının, 14 Mayıs için kendilerini ortaya atmasının sebebi budur. Dikkat ederseniz, Kandil ne söylüyorsa, Pensilvanya ne söylüyorsa, siyasetçi görünümlü terör elebaşları ne söylüyorsa bay bay Kemal de birebirini söylüyor. Neredeyse her gün kendilerine bu tabloyu sorduk, bugüne kadar, ‘PKK terör örgütüdür’ kelamını ağızlarından duymadık. Bay bay Kemal haydi çık, ‘PKK terör örgütüdür’ de, niçin diyemiyorsun. Söyleyemiyor. Bir gün çıkıyor, ‘Cezaevindekileri salacağım’ diyor, sonraki gün ‘Yurt dışındakiler özgürce Türkiye’ye dönecek’ diyor. Son günlerdeki telaşları, pazarlıklarının ortaya çıkmasından kaynaklanıyor.

Bizim için terörle gayretin 14 Mayıs öncesi ve sonrası yok. Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzün önündeki tüm pürüzleri aşana kadar bu çaba sürecek. Seçim öncesinde ve sonrasında terör hareketi ya da provokatif bir hadisenin yaşanmaması için güvenlik güçlerimiz canla başla çalışıyor.

O mitingde terörist başı Öcalan ve terör hatalısı Demirtaş lehine sloganlar atıldı. Hatta terör örgütü PKK’ya dayanak veren ‘Dişe diş kana kan’ diye sloganlar yükseldi. Neresi burası? Türkiye. Neresi burası? Van. Pekala burada kimler var? İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri burada konuşma yapıyor. Öbür siyasi parti yöneticileri burada konuşma yapıyor. Nasıl olur da ‘Dişe diş kana kan’ bu türlü bir sloganının atılmasına müsaade edilir? Elbette emniyet ünitelerimiz bu durum karşısında vazifesini yaptı, yapıyor. Pekala bu imgeleri CHP’den bay bay Kemal’den bir itiraz geldi mi? Hayır. CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızı da rahatsız eden bu manzara, tersine, Kılıçdaroğlu ve avanesini ziyadesiyle keyifli etmişe benziyor. O denli keyifli olmuşlar ki, terör örgütünün paçavralarını sallayanlara terör örgütünün işareti ile karşılık veriyorlar.

Seçim günü yaklaştıkça tüm boyalar dökülüyor. Terör örgütüyle ortak olursan, pazarlık yaparsan, onların işaretine sahip çıkarsan, emellerini de paylaşıyorsun demektir. Terör örgütü bunları adeta kendisine benzetti. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Bu kadar kolay. Hepsi terör örgütünün jargonuyla konuşmaya başladı. O denli bir durum ortaya çıktı ki, akıl alır üzere değil. Biri terör örgütünün işaretini yapıyor, bir oburu de kürsünden kurşun saçıyor. Neresi burası? Parlamento.

“TEKNİĞİNE UYGUN HER ANKET BİZİM ÖNDE OLDUĞUMUZA ESASEN İŞARET EDİYOR”

Tekniğine uygun yapılan her anket bizim önde olduğumuza zati işaret ediyor. Hem cumhurbaşkanlığında hem meclis seçimde tereddüde yer vermeyecek halde öndeyiz. Milletimiz eser ve hizmet siyasetinin hakemliğini 21 yıldır çok güzel yaptı. Yeniden yapacak. Vatandaşım kimin yapan ve yenilikçi, kimin yıkıcı ve eskici olduğunu çok düzgün görüyor. Ama bu seçimlerin bir özelliği var. Büyük bir sarsıntı felaketiyle karşı karşıya kaldık. 11 vilayetimiz bu sarsıntısı yaşadı. Zelzele bölgesinin insanları birçok yerlere ister istemez göç etmek durumunda kaldı. Olağan bu, bir yerde de kentlerin boşalması demektir. Konteyner kentlerle bunları mümkün olduğunca telafi etmenin çaba içerisindeyiz. Kentlerine geri dönenler var. Öteki vilayetlere giden vatandaşlarım da oralarda kayıtlarını vesaire yapmak suretiyle oylarını orada kullanma uğraşı içerisinde olacaklar. Biz kamuoyumuzu bilhassa şöyle bir yokluyoruz. Yoklamamızı meydanlarda yapıyoruz. Meydanlar, Cumhur İttifakı ve AK Parti’nin üstünlüğünü adeta haykırıyor. İşte az evvel söylediğim üzere, bugün 130 bin kişi Erzurum Meydanı’ndaydı. Birebir formda Van tekrar bugün 50 binin üzerindeydi. Olağan bütün bunlar bir şey gösteriyor. Meydanların lisanını âlâ bilirim dediğim husus bu. Şu anda bakın, bu gördüğünüz yer İzmir. E İzmir Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olduğu yer değil mi? Lakin İzmir’de Kılıçdaroğlu’nun belediyesinin yaptığı bir hizmet var mı? Yok. Orada da çöp, çukur, çamur. Susuzluk. Körfez, şu anda rezillik, kokuyor.

Masa başı anketlerle, toplumsal medya kampanyalarıyla seçim kazanılamayacağını bay bay Kemal ve avanesi bir sefer daha anlayacak. Her işi palavra dolan olan ana muhalefetin de açıkladığı anketlerin palavra olduğu 14 Mayıs’ta bunu görecek. Bunlar 21 yıldır her seçim öncesi kendi masa başı ankette daima birinci çıkıyorlardı. Lakin hiçbir seçim sonucu o denli olmadı. Biz kendi yaptırdığımız bilimsel anketlerin sonuçlarını bildiğimiz için bu palavraların hiçbirini unutmadık. Milletim sandıkta daima AK Parti’ye, şahsıma teveccüh ile zafer kazandırdı. AK Parti zira gönüllerin partisi. CHP ise palavra anketlerin, algı operasyonlarının partisi.

“BİR DE BUNLARIN DİJİTAL MEDYA ÜZERİNDEN YAPTIKLARI UYDURMA ANKETLER VAR”

Sahte hesaplarla toplumsal medyada at koşturdukları havasını yayıyorlar. Hesaplarını ele geçirdikleri insanların nasıl dolandırıldıkları da ayrıyeten utanç hanelerine yazıldı. Kurdukları sistem ortaya çıkınca o sayılar çöp oldu. Tıpkı bunun üzere anket firmaları da para karşılığı bunlara keyifli olacakları sonuç veriyor. Bir de bunların dijital medya üzerinden yaptıkları geçersiz anketler var. Orada da tekrar troll hesaplar üzerinden kendi lehlerine sonuç çıkartıp algı yapmaya çalışıyorlar.

Seçim toplumsal medyada troll ordularıyla değil, sandıkta milletle kazanılır. Sandıkta yenileceklerini anlayınca, toplumsal medya manipülasyonlarına sarıldılar.

Ne yapıyorlar? Sandık güvenliğine gölge düşürmek için tertip kurmuşlar. Adeta palavra haber makinesi üzere üretim yapıyorlar. Geçersiz isimler ve hesaplar açarak toplumsal medyada 40 milyon şahsa ulaşan bir şebeke kurmuşlar. Bu da palavra. 40 milyon şahsa nasıl ulaşıyorsun? Yani bu ne demek? Anne kucağındaki çocuklar da bu 40 milyonun içindedir. Bu türlü bir saçmalık olur mu? Ortada milyonlarca kişi varmış üzere görünüyor fakat bu hesapları yalnızca birkaç kişi kullanıyor. Bunlar provokasyona yol açacak her türlü fitneyi, dezenformasyonu, palavrası bu hesaplardan yapıyorlar.

“BAY BAY KEMAL BIRAK BU İŞLERİ DE ÇABANI DELİKANLICA VER”

Bu troll ordusu bay bay Kemal’e çalışıyor. Baya da para veriyor. Bunlarla güya milletin aklını karıştırmaya çalışıyorlar. Orman yangınlarında, zelzelelerde ve öteki birtakım hassas devirlerde de bu hesaplar her türlü fitneyi, fesadı ortaya koydular. Mesela, depremzede üzere davranıp insanları kandıran binlerce tweet attılar. Bir de ismine ‘köleleştirilmiş hesaplar’ denilen hesapları devreye sokuyorlar. Burada da gerçek insanların hesaplarını bir şekilde çalıyorlar. Bunlar tıpkı vakitte çağdaş hırsız. Sonra buralarda kendi propagandalarıyla ilgili paylaşımlar yapıp hesap sahibi fark etmeden onları da geri siliyorlar. Toplumsal medya kullanıcılarının bundan haberi bile olmuyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek usulleri görüyorsunuz. Bunun ismi sahtekarlık değil mi? Bunun ismi hırsızlık değil mi? Bay bay Kemal bırak bu işleri de çabanı delikanlıca ver. Biliyorsunuz, bunların ağababaları farklı ülkelerde seçimleri etkilemek için geçersiz algı operasyonları yaptı. Bizim muhalefete bu aklı da dışardan veriyorlar. Alışılmış suçüstü yakalanınca bunu örtmek için kalkıyor bize kara çalıyor, benim çalışma arkadaşlarıma tehditler savuruyorlar. Halbuki hile sizde. Palavra, dezenformasyon sizde. Algı operasyonları sizde.”