Endüstrideki sürekliliğin sağlanmasında sigorta değerli yer tutuyor
Doğa Sigorta İdare Şurası Lideri Nihat Kırmızı, “Deprem felaketinin akabinde afet bölgesindeki çalışmalar kapsamında, sanayi bölgesindeki hasar tespit çalışmaları ve ödemelerinin acilen gerçekleştirilmesi, iktisadın ve endüstrinin sürekliliğinin sağlanması için dayanak verilmesi büyük ehemmiyet arz etmekte.” tabirini kullandı.
Doğa Sigorta’dan yapılan açıklamaya nazaran, sarsıntı felaketinin akabinde geçen 2 aylık devirde hasar süreçlerine yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Yaşanan felaketin akabinde can ve mal güvenliğinin korunmasında sigorta teminatının değeri bir defa daha anlaşılıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Tabiat Sigorta İdare Konseyi Lideri Kırmızı, sarsıntıya karşı en kıymetli hazırlıklardan birinin sigorta garantisi olduğunu belirterek, yaşanan sarsıntı felaketinin herkesi derinden üzdüğünü anımsattı.
Kırmızı, Türkiye’nin bir daha bu türlü bir facia yaşamaması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti:
“Fakat sarsıntı neslinde yer alan bir ülke olarak sarsıntının beklenmedik bir olay olmadığını da unutmamamız gerekir. Gelecekte de farklı bölgelerde, yüksek şiddetlerde sarsıntıların olabileceği bir gerçek. Bu bilimsel öngörüler doğrultusunda hazırlık yapmalı, hasar ve kayıpları en aza indirecek tedbirleri almalı ve buna yönelik afet senaryoları geliştirmeliyiz. Zelzele felaketine karşı tedbir etabında bina/yapı güçlendirmesi birinci öncelik olmakla birlikte sigorta farkındalığı da en kıymetli hazırlıklardan biri. Temennimiz bu muhtemel zelzelelerin en az yıkım ve hasar ile atlatılması istikametinde. Beklenen zelzelelere karşı kentsel dönüşüm ve güçlendirme uğraşının sigorta farkındalığı ile desteklenmesi gerek. Yüzde 100 sigortalılık amacının yakalanması gerekiyor ki mümkün afetler sonrasında hayatın olağana dönmesine süratlice katkı sağlanabilsin.
Zorunlu olan poliçelerde dahi yüzde 100 sigortalılık oranları elde edilememiş durumda. Sarsıntının etkilediği vilayetlerde DASK oranlarının yüzde 48, DASK’ın üzerindeki limiti teminat altına alan ihtiyari poliçelerde ise sigortalılık oranının konutlarda yüzde 6 olduğunu görüyoruz. Sanayi tesislerini kattığımızda ise bu oran yüzde 10’a çıkıyor. Yalnızca yıkılan binalar değil, altyapılar, sanayi bölgeleri, iş durması teminatları ve gibisi öteki hasarlara bakıldığında sarsıntı bölgesinde toplam 26-30 milyar dolar civarında hasar bekleniyor. Sarsıntı felaketinin akabinde afet bölgesindeki çalışmalar kapsamında, sanayi bölgesindeki hasar tespit çalışmaları ve ödemelerinin acilen gerçekleştirilmesi, iktisadın ve endüstrinin sürekliliğinin sağlanması için takviye verilmesi büyük değer arz etmekte.”
“Sigorta eserlerini güzel tanımak, güzel tanıtmak şart”
Nihat Kırmızı, sarsıntı bölgesinde 5 bin 600 tesisin ağır yahut orta hasarlı olduğunu belirterek, 34 organize sanayi bölgesinin 7’sinin altyapısında kısmi hasar tespit edildiği göz önünde bulundurulduğunda, altyapı, bina hasarı, makine ve stok hasarına yönelik maliyetin 170 milyar lira olacağının varsayım edildiğini bildirdi.
Bölgedeki yaraları sarmak, sanayi ve üretim noktasında tekrar kalkınmak ve geleceğe en güzel halde hazırlanmak için hem sigorta dalı hem de Tabiat Sigorta olarak faaliyetlerine aralıksız devam ettiklerini aktaran Kırmızı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sigorta gerekliliğinin afet ve hasarlardan sonra daha güzel anlaşılması üzücü bir sonuç. Yaşadığımız acı felaket bizlere gösterdi ki, sigorta eserlerini güzel tanımak ve âlâ tanıtmak koşul. Acentelerimize burada çok kıymetli bir misyon düşüyor. Müşteri bilgisinin gerçek ve eksiksiz olması, ek gereksinimlerin gerçek tespit ve kıymetlendirilmesi ve poliçe içeriklerinin düzgün aktarılması hasar anındaki süreçlerin süratli ve sağlıklı sonuçlanması ismine büyük gereklilik. İhtiyari sarsıntı sigortaları ile hasar sonrası mağduriyetlerin tam manasıyla giderilmesi için mecburî sigortaların yaptırılmış olması gerekliliğinin altını da kıymetle çizmek gerekli. Sigorta şuurunun yaygınlaşması için kurum ve bölge çalışanlarımız ile birlikte müşterilerimize direkt temas eden acente temsilcilerimizin bilgi donanımı ve tahlil odaklı hareket kabiliyetini arttırmak için gerekli çalışmaları sistemli bir formda sürdürüyoruz.”