Emekli Astsubaylar ve Aileleri, Ankara’da Bir Ortaya Geldi: “Sadaka, Ulufe İstemiyoruz. Emeğimizin Karşılığını, Hakkımızı İstiyoruz”

Emekli astsubay ve aileleri yaşadıkları ekonomik ıstıraptan ötürü ve hakları için Ankara Ulus Meydanı’nda bir ortaya geldi. Emekli astsubay Tamer Cihan, “TSK mensubu emekli astsubaylar geçim sorunu içindeyken vicdanınız bugün rahat mı? Biz kimseden kesilip, bize verilsin demiyoruz. Sadaka, ulufe istemiyoruz. Emeğimizin karşılığını hakkımızı istiyoruz” dedi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ise “14 Mayıs’tan sonra birinci yapacağımız iş, sizlerin bu talebini yerine getirmektir. Ülkemizi demokrasi ile hukukla, insan hakları ile, adil gelir dağılımı ile tanıştırma zamanı” diye konuştu.

Memur Emeklileri Dayanışma Derneği (MEDADER) üyesi emekli astsubay ve aileleri, yaşadıkları geçim sorununu bugün Ankara’da, Ulus Meydanı’nda protesto etti. Emekli astsubaylar ve ailelerin hareketine, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de dayanak verdi.

“VERDİĞİMİZ KELAMI BİZ TUTTUK, ÖLDÜK, YARALANDIK. SORUYORUM SİZE PEKALA BİZE KELAM VERİP DE YERİNE GETİRMEYENLER VAR MI?”

Emekli astsubay Tamer Cihan şunları dedi:

“Vatan, cumhuriyet ve görev uğruna seve seve hayatını feda edeceğine namusu üzerine ant içmiş” fedakar, cefakar değerli meslektaşlarım beğenilen geldiniz. Hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum. Biz Kurtuluş Savaşı’nda Vecihi Hürkuş’tuk, Kılıç Ali’ydik, Biz 41 yaşında 41 kurşunla şehit kardeşim Ferhat Gedik’tik, biz gelinlik giymeden al bayrağa sarılan Şehit Esma Çevik’tik, biz bir buyrukla şahadete yürüyen ülke tarihine istikamet veren Ömer Halis Demir’dik, biz vatan için verilmiş binlerce şehittik, kelam verdik, kelam verdik… Verdiğimiz kelamı biz tuttuk, öldük, yaralandık. Kelamımızı tuttuk tekrar tutacağız. Değerli meslektaşlarım, soruyorum size pekala bize kelam verip de yerine getirmeyenler var mı? Verilen kelamlar tutuldu mu?

“4 MAYIS 2012’DE VAKTİN GENEL KURMAY LİDERİ ASTSUBAYLARA VAZİFE TAZMİNATI TEKLİF ETTİK DEDİ Mİ? 11 YILDIR BU TEKLİF NE OLDU NEDEN GERÇEKLEŞMEDİ”

Size sesleniyorum ey iktidar erkleri ve ey yetkililer, pekala siz verdiğiniz kelamları tuttunuz mu? Unuttuysanız hatırlatalım size o sözleri… 4 Mayıs 2012’de vaktin genel kurmay lideri astsubaylara misyon tazminatı teklif ettik dedi mi? 11 yıldır bu teklif ne oldu neden gerçekleşmedi diye teklife sahip çıkıldı mı? 15 Aralık 2013’te Orgeneral Sayın Yaşar Güler onları haklı gördüğüm tek alan tazminat talepleri dedi mi? Mevcut genel kurmay liderimiz o konuşmanın devamında ‘Onlara yaparsak herkes ister’ dedi, sayın kumandanımız merak etmesin bu halk askerini sever, kendi düğününe katılamayan, çocuğunun doğumunu mevzide telefonla haber alan, kar altında toprakta sabahlayan, ülkesi için can vermekten imtina etmeyen astsubayların hakkını gözetir. Mukayese etmez.

“TSK MENSUBU EMEKLİ ASTSUBAYLAR GEÇİM SORUNU İÇİNDEYKEN VİCDANINIZ BUGÜN RAHAT MI?”

31 Ekim 2015’te vaktin Başbakanı Sayın Davutoğlu emekli astsubayların makam ve misyon tazminatı ile ilgili meseleleri çözüyoruz dedi mi? Çözüldü mü? 64. hükümet hareket planında 21 Aralık 2015 ile 21 Aralık 2016 tarihleri ortasında 179 No’lu hareket hususunda astsubay emeklileri ile ilgili sorun giderilecek dedi mi, yapıldı mı? 25 Ocak 2019’da Ulusal Savuma Bakanı Sayın Hulusi Akar, emekli başçavuşlarımızı, emekli astsubaylarımızı muhatap alan bir husus üzerinde çalışıyoruz dedi mi? Biz bir düzgünleştirme gördük mü?

Biz kelamlara değer veririz, kelam vermişsek vefat değerine yerine getiririz. Pekala sayın iktidar ve yetkilileri astsubaylara verilen bu kadar kelam varken TSK mensubu emekli astsubaylar geçim ıstırabı içindeyken vicdanınız bugün rahat mı? Biz kimseden kesilip, bize verilsin demiyoruz. Ayrıcalık, imtiyaz istemiyoruz, verdiğimiz canların, döktüğümüz kanların, akıttığımız terin, şehit emaneti dul ve yetimlerimizin hakkını istiyoruz. Sadaka, ulufe istemiyoruz. Emeğimizin karşılığını hakkımızı istiyoruz.

“ZOR DURUMDA OLAN ASTSUBAYLARI BAŞKA MESLEK KÜMELERİYLE, SUBAYLARLA MUKAYESEYİ BIRAKIN, BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”

Ey iktidar, ey Ulusal Savunma Bakanlığı, ey Genel Kurmay Başkanlığı bilin isterim; TSK bir aile ise, TSK’nın her bir çalışanı ister muvazzaf olsun ister emekli olsun ordunun şan ve erdemini temsil ediyorsa, yan yattı çamura battı münasebetlerini bırakın, güç durumda olan astsubayları öteki meslek kümeleriyle, subaylarla mukayeseyi bırakın, bıçak kemiğe dayandı. Ordunun astsubaylarını müşkül durumda bırakmayın, emekli astsubayım demeye utanır halde koymayın. İte çakala, muhannette muhtaç etmeyin, ismine ne tazminatı diyorsanız deyin lakin en az 8-10 bin puanlık bir düzgünleştirme sağlayın.  Bilin ki esasen halk nezdinde astsubayın çektiği ekonomik meşakkat ulu Türk ordusunun prestijidir. Bu hususta iktidar ve bilhassa asker kökenli birinci Ulusal Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar, beyin tarih önünde sorumluluğu vardır. Asker kökenlidir, ilgili bakandır, yetkili makamdadır.

Muvazzaf ve emekli astsubayların aileleriyle birlikte sayısı milyonu aşmaktadır.  Bizlere iktidar dışında, Ana muhalefet parti önderi Sayın Kılıçdaroğlu tarafından verilen açık net kelamlar vardır. Ordunun gururunu kendi erdemi olarak gören emekli olsa da aidiyet hissini kaybetmemiş, astsubaylar kendini yok sayan, duymazdan, görmezden gelenlere elbette gerekli karşılığı verecektir. Bugüne kadar yerine getirilmeyen haklı taleplerimiz için verdiğimiz gayretten yorulmadık, yılmadık, yılmayacağız…”

“BEN BİR ASTSUBAY ÇOCUĞUYUM. HEPİNİZİ ŞU ANDAKİ HİSLERİNİZİ, FİKİRLERİNİZİ EN ÂLÂ ANLAYACAK BİREYLERDEN BİRİ BENİM”

CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, şunları söyledi:

“Ordumuzun bel kemiği, TSK’nın göz bebeği pahalı astsubaylar hepinizi hürmetle selamlıyorum. Bugün Ulus’ta Atatürk’ün huzurundayız. Ülkemizi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle bir kere daha anıyoruz. Sevgili astsubaylar, 13’üncü Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını getirdim sizlere. Kendisi burada olmayıp kalbi sizle olan İzmir Milletvekilimiz Murat Bakan’ın da selamını getirdim. Ben bir astsubay çocuğuyum. Hepinizi şu andaki hislerinizi, niyetlerinizi en düzgün anlayacak bireylerden biri benim. Bir astsubay baba, mesken hanımı anne ve üç kardeşin ömür savaşında astsubay maaşı ile nasıl geçinildiğini, hayatta nasıl uğraş verildiğini en uygun ben bilirim. Bu yüzden en yeterli biz sizleri anlarız. Sizlerin hiçbir vakit şatafatlı hayatı olmadı, sizlerin villaları olmadı. Sizlerin yazlıkları olmadı, çok lüks otomobillere binmediniz. Çok lüks restoranlarda yemek yemediniz fakat sizler çok lüks restoranlarda yemek yemediniz lakin haram da yemediniz. Hepinizin ardında pak bir geçmiş var, devletin verdiği maaşla geçinip ayakları üzerinde duran, çocuklarını buna nazaran yetiştiren fakat çocuklarını yetiştirirken de kesinlikle Cumhuriyet’e ve Atatürk’e bağlı yetiştiren insanlarsınız.

“14 MAYIS’TAN SONRA BİRİNCİ YAPACAĞIMIZ İŞ, SİZLERİN BU TALEBİNİ YERİNE GETİRMEKTİR”

Siz yalnızca ordumuzun değil, cumhuriyetimizin temelisiniz. Astsubayları ortadan bir çekin bakın ordumuz ne oluyor? Astsubaylar olmazsa bu ordunun ayakta kalması mümkün değil. Kimse kendisini yükseklerde görmesin… Artık, yıllardan beri hakkınız için uğraşıyorsunuz, bizler de uğraşıyoruz. Birçok kanun teklifi verdik, Murat Beyefendiyle birlikte. Elbette karşımızda yandaşlar düşünen bir iktidar var. Lakin artık yolun sonu gözüktü, biliyorsunuz genel liderimiz muhalefette verdiği kelamı, muhalefette hayata geçirdi. Taşeron personeller, emekli ikramiyeleri, EYT’liler derken artık sıra sizlere geliyor. Önümüzdeki bu süreçte iktidar istediği sayısı verirse verir, vermezse kendisinin bileceğidir. 14 Mayıs’tan sonra birinci yapacağımız iş, sizlerin bu talebini yerine getirmektir. Ülkemizi demokrasi ile hukukla, insan hakları ile, adil gelir dağılımı ile tanıştırma vakti. Önümüzde 2 aylık bir müddet var. Bu mühlet içinde sabredeceğiz, çalışacağız ve ülkemizi en prestijli ülkelerinden biri haline getireceğiz.”