Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu–Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’nde konuştu: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörden sokak olaylarına, vesayet teşebbüsünden darbe teşebbüslerine kadar milletin iradesini gasbetmeye yönelik hücumlar karşısında verdikleri uğraşlarda Çanakkale kahramanlarını örnek aldıklarını belirterek, “Bugün de iktisattan doğal afetlere, yaşadığımız her ıstırapta Çanakkale ruhunu hatırlıyor, oradan aldığımız feyzle uğraşımızı yürütüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’de Seddülbahir Kalesi ve Gelibolu– Eceabat Devlet Yolu Açılış Töreni’ndeki konuşmasında, tarihin ulu sayfalarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü vesilesiyle bin yıllık vatanın istiklali uğrunda canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle yad ettiğini söyledi.

Ülkenin son periyotta yaşadığı sarsıntı ve sel afetlerinde hayatını kaybeden, her birinin şehit mertebesinde olduğuna yürekten inandığı vatandaşlara da Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, “Bir asır evvel burada yedi düvele karşı kalplerimizi birleştirmiş, vücutlarımızı set yapmıştık. Yaşadığımız kaç badireyi yeniden tıpkı formda birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden aldığımız güçle aştık. Zelzele ve sel afetlerinin kentlerimizde, birlikte bütünleşerek ve yüreklerimizde açtığı yaraların üstesinden de tekrar devlet ve millet olarak yekvücut geleceğiz.” diye konuştu.

Erdoğan, ölenleri ebedi aleme yolcu ettiklerini lisana getirerek, artık bir yandan enkazları kaldırdıklarını, bir yandan süreksiz barınma merkezlerinin hazırlıklarını sürdürdüklerini, bir yandan da kalıcı konutların inşasına başladıklarını kaydetti.

“Ülkemizi her türlü afete, tehdide karşı hazırlayacak çalışmaları yürütüyoruz”

Bir yıl içinde kentleri yine ayağa kaldırmış, depremzede vatandaşları yuvalarına kavuşturmuş olacaklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

“Tüm bunlarla bir arada ülkemizi her türlü afete, tehdide karşı daha güçlü biçimde hazırlayacak çalışmaları da yürütüyoruz. Türkiye’yi, milletimizin her bir ferdini inançlı, huzurlu, müreffeh bir geleceğe kavuşturma yolundaki uğraşından alıkoyacak pürüzleri ve mazeretleri birer birer ortadan kaldırıyoruz. Dünyanın yaşadığı krizlerin önümüze çıkardığı fırsatları değerlendirebilmemiz için muhtaçlığımız olan tek şey istikrar ve itimat iklimine sıkı sıkıya sahip çıkmaktır. Bunu başarırsak Allah’ın müsaadesiyle amaçlarımıza ulaşmamızı kimse engelleyemez.”

Erdoğan, bundan 108 yıl evvel “Çanakkale geçilmez” diyerek dünyanın en büyük ordularına göğüslerini siper eden kahramanların aziz anılarının yüreklerde tüm canlılığıyla yaşadığını söyledi.

“Milletin en güç kurallarda bile neler yapabileceğinin ispatı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca Türk tarihini değil, dünya tarihini de değiştiren bu zaferin, milletin en güç kurallarda bile neler yapabileceğinin ispatı olduğunu belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Devrin en büyük deniz ve kara gücünü oluşturan ordularına karşı Nusret Mayın Gemisiyle denizde, Anadolu’nun dört bir yanından gelerek Çanakkale’de saf tutmuş Mehmetçikle karada destan yazdık. Bu gayretin dünyada pek az eşi gibisi vardır. Merhum Mehmet Akif kalemiyle değil adeta kalbiyle yazdığı o eşsiz şiirinde bu savaşı; ‘Şu boğaz harbi nedir? Var mı dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi’ diye anlatıyor. Hiç elbet bu birebir vakitte en büyük insan kaybını yaşadığımız savaşımızdır.”

Erdoğan, tekrar Mehmet Akif Ersoy’un “Yaralanmış, tertemiz alnından uzanmış yatıyor/Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor” dizelerinde tanım ettiği bu kayıpların hüznünün hala yüreklerde olduğunu tabir ederek, şunları lisana getirdi:

“Çanakkale Zaferi milletimize evvel ulusal uğraşımızı verme ve muvaffakiyete ulaştırma, akabinde bu topraklardaki son devletimiz, Cumhuriyetimizi kurma şevkini aşılamıştır. Ülke ve millet olarak bize son periyotta karşılaştığımız sınamaların üstesinden gelme cüretini ve azmini veren saiklerin başında da Çanakkale Zaferi geliyor. Terörden sokak olaylarına, vesayet teşebbüsünden darbe teşebbüslerine milletimizin iradesini gasbetmeye yönelik ataklar karşısında verdiğimiz tüm çabalarda Çanakkale kahramanlarını örnek aldık. Bugün de iktisattan doğal afetlere, tüm bunlara yaşadığımız her kahırda Çanakkale ruhunu hatırlıyor, oradan aldığımız feyzle uğraşımızı yürütüyoruz.”

(Sürecek)