Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Müsabakası Büyük Finali’nde konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Fatih’in mirasına uygun formda Ayasofya’nın aslına rücu etmesi bile tek başına ülkemizin medeniyet bedelleriyle tekrar kucaklaşması sürecinin sembolü olmaya kafidir. Bu sevindirici gelişmeleri hayatın her alanında ülkemizi ve milletimizi tepeye çıkartacak yeni bir inkişafın temeli haline dönüştürmek istiyoruz.” dedi.

TRT tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen “Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Yarışı’nın büyük finalinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazandaki şuur ve iradeyle kutsal kitabın buyruklarından sapmadan yola devam etmeleri gerektiğini kaydetti.

Geçmişte yaşanan meşakkatlerle mukayese edildiğinde bugün maddi ve manevi olarak şükredilmesi gereken çok şeye sahip olunduğunu ve hiçbir süreksiz meşakkatin bu gerçeği gölgeleyemeyeceğini aktaran Erdoğan, “Fatih’in mirasına uygun halde Ayasofya’nın aslına rücu etmesi bile tek başına ülkemizin medeniyet bedelleriyle tekrar kucaklaşması sürecinin sembolü olmaya kafidir. Bu sevindirici gelişmeleri hayatın her alanında ülkemizi ve milletimizi doruğa çıkartacak yeni bir inkişafın temeli haline dönüştürmek istiyoruz. Hiç elbet bu yükselişi de kaynağını Kur’an-ı Kerim’den alan inancımızın, itikadımızın, medeniyetimizin gücüyle sağlayacağız.” diye konuştu.

Tarih boyunca pek çok coğrafyada, 1000 yıldır Anadolu’da bunu başardıklarını vurgulayan Erdoğan, “Allah’ın müsaadesiyle yeniden başaracağız. Türkiye Yüzyılı derken yalnızca kendimizin, yalnızca 85 milyonun değil, tıpkı vakitte koskoca bir medeniyetin hayallerini de kucaklayan bir vizyonu, işte bu türlü bir şahlanışı adeta tekrar dirilişi tabir ediyoruz. Bugüne kadar girdiğimiz uğraşlardan alnımızın akıyla çıktığımız üzere Allah’ın müsaadesiyle bu gayeye de ulaşacağız.” sözlerini kullandı.

Erdoğan, dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerin son birkaç asırdır karar süren global idare sisteminin çatırdadığına işaret ettiğini belirtti.

Son periyodun en çok bedel ödeyeni 1000 yılı aşkın mühlet boyunca ünitesiyle, teknolojisiyle, edebiyatıyla, kültürüyle, sanatıyla, dünyaya mührünü vuran İslam dünyası olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “İşte bunun için farklı coğrafyalarda yaşayan Müslümanlar olarak güçlü bir tefekkürle evvel itikadımızı güçlendirecek, böylelikle kalbimizi ve ruhumuzu temizleyecek, birebir idrakle Kur’an-ı Kerim’e ve sünnet-i seniyyeye bakışımızı genişletecek, buradan aldığımız ilhamla da kendimize topyekun çeki sistem verecek bir silkinişe gereksinimimiz var.” değerlendirmesini yaptı.

“Yitik kaybedildiği yerde aranır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının bir süredir yaşadığı badirelerden çıkış yolunu lakin bu biçimde bulabileceğini bildirdi.

Osman El-Uşi’nin manzum bir yapıtı olan Emali Risalesi’ndeki üzere sade, saf, samimi ve sağlam itikat anlayışına gereksinim olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu anlayış asırlar boyunca Orta Asya’dan Balkanlar’a ve Kuzey Afrika’ya kadar İslam dünyasının dört bir yanında inanç dünyamıza rehberlik etmiştir. İrtibat imkanlarının sonlu olduğu uzun asırlar boyunca İslam dünyasının farklı coğrafyalarındaki ana gövdeye mensup milyonların Kur’an’a ve hadislere birebir zaviyeden bakmasını bu çeşit uğraşlara borçluyuz. Bugün irtibat araçları çeşitli suratı anlık, erişimi kolay fakat zihin ve gönül dünyamız paramparçaysa işte bu cins ortak paydalara gereğince sahip çıkmıyor olmamızdandır.” dedi.

Emali Risalesi’nden birtakım beyitlerin çevirisine hatırlatmak istediğini belirten Erdoğan şöyle konuştu:

“Mahlukatın ilahı, kadim ve kamil olan Mevla’mızdır. O, Hay’dır, Hak’tır, celal sıfatının sahibidir. Allah hayrı ve şerri murat eder. Lakin şerre razı değildir. Sıfatları zatının birebir değildir. Zatından farklı da değildir. Rabbimiz ne cevherdir, ne cisimdir, ne bütündür, ne de bütünün bir modülüdür. Kur’an-ı Kerim mahluk değildir. Rabbin kelamı beşer kelamından büyüktür. Rahman olan Allah’ı hiçbir biçimde mahlukata benzetmek hakikat değildir. Eşi ve gibisi olmayan Allah rastgele bir yardımcıdan da müsavidir. O, bütün varlıkları öldürür ve sonra hak ettiklerini vermek için tekrar diriltir. Hayır ehli için cennetler ve nimetler, küfür ehli için azap vardır. Müminler cennette, Allah’ı keyfiyet, idrak ve bir örnek olmaksızın görebileceklerdir. Peygamberleri ve çeşitli nimetlerle ihsan edilen melekleri tasdik etmek farzdır. Resullerin sonuncusu, Haşim-i Cemil sıfatının sahibi olan Nebi, sabri mualladır. Elbet o bütün peygamberlerin başkanıdır. Asfiya sahibi olanların tacıdır. Onun şeriatı, kıyamet gününe kadar bakidir. Peygamberler taammüden günah işlemekten ve azledilmekten korunmuşlardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hayırlı ameller farz olarak imana dahil değildir. Kabirlerde her bir şahıs tevhitten sual ile imtihan olunacaktır. Ey iman ehli, insanların cennete girmesi rahmanın fazlı ve keremindendir. Dağlar üzere günahları olsa da, uygunların büyük günah işleyenler için şefaatleri umulur. İman sahibi, günahları sebebiyle cehennemde ebedi kalmaz. Evet, bu yalın ve temel prensiplerin izinde yürüdüğümüz surece asla yolumuzu kaybetmeyiz, yoldan çıkmayız, menzilimizden sapmayız.” dedi.

Allah’tan Kur’an-ı Kerim’in ve ehli sünnetin kutlu yolundan kendilerini ayırmamalarını istediklerini belirten Erdoğan, “Emali gibisi bilhassa de çocuklarımıza hitap eden manzum, kısa ve özlü Türkçe risaleler hazırlayıp sıbyan mekteplerinden başlayarak her yerde birinci ders olarak ezberletilmesini sağlamalıyız. Bu hislerle bir kere daha Kur’an-ı Kerim’i Hoş Okuma Müsabakası’na katılan ve dereceye girenleri tebrik ediyorum.” biçiminde konuştu.

(Bitti)