Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, Kırşehir mitinginde konuştu Açıklaması

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu topraklara baharı getireceğim, huzuru getireceğim. Hiçbir fakir ailenin elektriği, suyu ve doğal gazı asla ve asla kesilmeyecek. Öbürleri nasıl yaşıyorsa fakir aileler de birebir biçimde huzur içinde yaşayacaklar, bir arada yaşayacağız ve huzur içinde yaşayacağız.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Kırşehir’deki Cacabey Meydanı’nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti getireceğini söyledi.

Alana gelmeden evvel Neşet Ertaş’ın ve babası Muharrem Ertaş’ın mezarını ziyaret ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Hocamızla birlikte bir Fatiha okuduk. Babasıyla yüz yüze hiç tanışmışlığımız yoktu lakin Neşet Ertaş’la vakit zaman birlikte olduk. Onun sazını, onun kelamını dinledim. Onun tezenesi kadar hoş, onun sesi kadar hoş bir ses yok. Hoş şey söylüyor, ‘Kadınlar insandır, biz de insanoğlu’ diye. Bayana ne kadar bedel verdiğini hepimiz biliyoruz.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bugünkü hayat pahalılığında en büyük sorunu bayanların yaşadığını savunarak, “Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa edeceğim. Aile dayanakları sigortasıyla hiçbir ailede ‘benim gelirim yoktur’ feryadını duymayacaksınız. Her ailenin en az taban fiyat seviyesinde geliri olacak ve bu gelir bayanın banka hesabına yatacak.” vaadinde bulundu.

“Bu topraklara baharı getireceğim”

Bu topraklarda hiç kimsenin “fakirim ve yoksulum” diye yardım istemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Sosyal devleti ona her türlü takviyesi, hiçbir şey beklemeden verecek, göreceksiniz. Bu topraklara baharı getireceğim, huzuru getireceğim. Hiçbir fakir ailenin elektriği, suyu ve doğal gazı asla ve asla kesilmeyecek. Başkaları nasıl yaşıyorsa fakir aileler de tıpkı halde huzur içinde yaşayacaklar, birlikte yaşayacağız ve huzur içinde yaşayacağız. Köylerde çalışan bayanlar var, onları da biliyorum. Neredeyse günün 24 saati çalışıyorlar. Köylerde tarlada, bağda, bahçede, ağılda çalışan bir manada hayatın her alanında çalışan fedakarlık gösteren bayanlar var, onları da biliyorum. Onlara da kelamım var, onların toplumsal güvenlik primlerini devlet ödeyecek, kâfi ki çalışsınlar. Yeniden vakti gelince de emekli olacaklar, emekli aylıkları olacak. Gençler için de birebir biçimde, köyde, tarlada çalışan, traktörde çalışan bütün gençlerin toplumsal güvenlik primini de devlet ödeyecek. Böylelikle köy hareketlenecek, köyde çalışmak cazip hale gelecek.”

Bütün köy okullarını açacağı vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, öğrencilerin kendi köylerinde okullarına gideceğini lisana getirdi.

Kılıçdaroğlu, öğretmen atamalarına da değinerek, “100 bin öğretmenin atamasını cumhuriyetin yüzüncü yılında yapacağız, göreceksiniz. Ferhat ile Tatlı’nın buluştuğu üzere öğretmenleri öğrencileriyle buluşturacağız, hiç kaygı etmeyin. Köylerde yalnızca öğretmen, yalnızca imam değil, ziraat teknisyeni de olacak, ziraat mühendisi de olacak, veteriner tabip de olacak.” tabirlerini kullandı.

“Bay Kemal unutmaz”

Bölgeyi ayağa kaldırmak zorunda olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları lisana getirdi:

“Bölgede herkesin ürettiği ve herkesin kazandığı bir ekonomik atmosferi yaratmak zorundayız. Süratli trenden kelam ediliyor, her seçim öncesi gelip kelam veriyorlar, seçim bitiyor, sizler oylarınızı veriyorsunuz sonra onlar unutuyorlar. Bay Kemal unutmaz, unutmayın Bay Kemal unutmaz. Bay Kemal kelamının ardında durur, kelamının eridir. Yapılacaksa yapılacak kardeşim, niçin yapmıyorsun? Yapmıyorlar. Süratli trenin ötesini düşünüyorum. Anadolu’nun içi boşaldı, Anadolu’da beşerler büyük kentlerin varoşlarına gidiyorlar. Sanki oralarda minimum fiyatla iş bulabilir miyiz diye? Allah nasip eder, cumhurbaşkanı olarak vazifeye başladığımda göreceksiniz, biz Orta Anadolu’yu demir yollarıyla Mersin ve İskenderun Limanı’na ve Karadeniz’e bağlayacağız. Buradaki fabrikalar ihracat yaptığı vakit demir yoluyla taşıdıklarında bütün lojistik masraflarını devlet olarak biz karşılayacağız. Böylelikle fabrikanın Mersin’de olması, Adana’da olması çok cazip olmayacak. Kırşehir’de, Kayseri’de ve Aksaray’da olması çok daha cazip olacak. Böylelikle herkesin kazandığı, herkesin ürettiği bir modeli inşallah inşa edeceğiz. Göreceksiniz, Türkiye için çalışacağız. Beşli çeteler için değil, sizin için çalışacağız, sizin için emek harcayacağız.”

“Adaletsiz bir dünyayı asla kabul etmiyorum”

Kılıçdaroğlu, kamuda fiyat dengesizliği olduğunu belirterek, herkesin ortak talebiyle Kovid-19 salgını devrinde sıhhat çalışanlarının aylıklarının artırıldığını anımsattı.

Devletteki yapıya nazaran, hekim, mimar ve mühendislerin birbirlerine yakın aylıklar aldıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla artık kamuda çalışan mimarlar ve mühendisler diyorlar ki ‘bizim de aylıklarımızın arttırılması lazım, biraz yükseltilmesi lazım.’ Onlara da kelam verdim, adaleti sağlayacağım, adalet olacak. Adaletsiz bir dünyayı asla kabul etmiyorum zira devletin dini adalettir ve adalet inşa edeceğiz. Bunu da herkesin bilmesini isterim.” dedi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yaşayan 3 milyon 600 bin Suriyeliyi en geç 2 yıl içerisinde ülkelerine uğurlayacaklarını belirterek, “Benim evladım işsiz, sizin evladınız işsiz. Onlar taban fiyatın yarısıyla çalışıyorlar. Onlar da mağdur oluyorlar. Onları kendi ülkelerine götüreceğiz. Avrupa Birliği’nden aldığımız fonlarla alacağımız fonlarla onların yollarını, köprülerini, okullarını, hastanelerini bizim müteahhitler yapacak. Can ve mal güvenliklerini sağlayacağız ve onları en geç 2 yıl içinde kendi ülkelerine göndereceğiz. Afganlar da var, onları da kendi ülkelerine Allah nasip ederse uğurlayacağız.” tabirlerini kullandı.

“85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım”

Türkiye’de her insanın memnun ve huzurlu olmasını istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bizi hengame ettiriyorlar lakin o arbedeye girmeyeceğiz. Bir sürü şeyler söylüyorlar. Onlara da inanmayın lütfen. Benim ağzımdan çıkana inanın. Ben bu millete doğruları söylemeye yemin ettim. Doğruları söyleyeceğim, doğruların gerisinden gideceğim. Çok kamplaştık, çok kutuplaştık. Neredeyse birbirimizi düşman üzere görmeye başladık. Buradan Türkiye’yi çıkaracağım. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım.” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, gelir dağılımını hakça bölüştürerek adaleti sağlayacaklarını, herkesin karnının doyduğu bir Türkiye inşa edeceklerini lisana getirdi.

İktidar olduklarında kul hakkı yedirmeyeceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, “Kul hakkı yemem ve kul hakkı yedirmem. Bu kadar net. Kul hakkı yiyenler benden çekiniyor, benden korkuyorlar ‘ya gelirse’ diye. Gelirsem ne yapacağım belirli. Kul hakkı yiyene diyeceğim ki ver kardeşim götürdüğün paraları.” tabirini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı’nda emeklilere 15 bin lira ikramiye kelamını yineleyerek, çiftçi, emekçi, memur ve garibanın alın terinin hakkını alacağına işaret etti.

Etin, buğdayın, fasulyenin dışarıdan getirildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında her şeyin Türkiye’de üretileceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, aile iktisadına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Zam konusunda en kaygılı olanlar aileler. Kira bedelleri giderek yükseldi. Pazarda yangın var, mutfakta yangın var. Oturuyor, yılbaşında hesap yapacak. Masraf nereye gidecek? Nasıl gidecek? Bunun hesabı. Yol parası, okul parası, beslenme parası, elektrik parası. Bütün bunların hepsi üst üste geldiğinde her aile ‘acaba biz ay sonunu nasıl getiririz’ diye uğraşıyor. Ay sonunu Bay Kemal’in iktidarında göreceksiniz, çok hoş getireceksiniz. Onlardan alacağım, size vereceğim. O denli her hafta, her gün, her saat hesap yapmayacaksınız.”

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazı Çankaya’sına gideceğim”

Kul hakkı yiyene devletin teslim edilemeyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, devletin akılla, bilgiyle yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Mütevazı bir meskende yaşadığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Huzur içinde konutumuzda yaşıyoruz. Saraylarda asla gidip oturmayacağım. O sarayda da oturmayacağım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazı Çankaya’sına gideceğim.” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının akabinde partisinin Kırşehir milletvekili adaylarıyla fotoğraf çektirdi.