Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu canlı yayında soruları yanıtladı: (2)
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda, ‘güçlendirilmiş parlamenter sistemi’ savunanlar çoğunluğu alacak. AK Partililer de Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi isteyecekler. Zira parlamentoda olduklarında tabloyu gördüler, siyaset yapamıyorlar, siyaset yapma hakları ellerinden alındı.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Sözcü TV canlı yayınında “Liderler Özel” programında, gündeme ait soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı hatırlatılan Kılıçdaroğlu, bu durumdan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Seçimin birinci cinste sonuçlanacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Seçim ikinci çeşide kalmaz, birinci cinste sonuçlanır. Birinci çeşitte bu iş bitecek. Zira ben bu ülkenin gençlerine güveniyorum.” karşılığını verdi.
Gençlerin ülke idaresinden şad olmadığını sav eden Kılıçdaroğlu, “Gençlere şunu söylüyorum, şayet siz sandığa sarfiyat, otoriter bir idaresi demokratik yollarla değiştirirseniz dünya siyaset tarihine çok hoş bir armağan bırakmış olacaksınız.” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığını kazandığınız lakin parlamentoda Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu elde ettiği bir tabloyla karşılaşırsanız bilhassa parlamenter sistemi geri getirmeyi vadeden Millet İttifakı ismine aksiyon planınız nasıl olur?” sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Parlamentoda çoğunluğu alacağız, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunanlar bu çoğunluğu alacak. AK Partililer de Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi isteyecekler. Zira parlamentoda olduklarında tabloyu gördüler, siyaset yapamıyorlar, siyaset yapma hakları ellerinden alındı. Tahminen kamuoyunun önünde bunu çok net söz etmiyorlar lakin arkadaşlar görüşüyorlar, parlamentoda konuşuyorlar, var olan sistemin kendilerinin siyaset yapma haklarını tümüyle ellerinden aldığını, siyaset yapamaz noktaya getirdiğini, iradelerinin ipotek altına alındığını onlar da söylüyorlar.”
“Parlamentoya yasa gönderirken kesinlikle sivil toplum örgütünün görüşünü alacağız”
Türkiye’ye “gerçek demokrasi”yi getireceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Partiler ortasında uzlaşma kültürünü getireceğiz. Parlamentoya yasa gönderirken kesinlikle sivil toplum örgütünün görüşünü alacağız. Her düzenlemeyi Ekonomik Toplumsal Kurulun önüne götüreceğiz. Münasebetiyle toplumu dışlamadan, mesela esnafla ilgili bir düzenleme yapacaksak, kesinlikle hem esnafın, birliklerin tıpkı vakitte o husustaki meslek kuruluşları dışında sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınacak. Bunlar tıpkı vakitte kurullarda konuşma hakkına da sahip olacak. Yani çok farklı bir Türkiye düşünüyoruz.”
“İktidara geldiğimizde ne yapacağımız belli”
Kılıçdaroğlu, altılı masanın hazırladığı ortak mutabakat metninin tıpkı vakitte hükümet programı olacağının altını çizerek, “Farklı görüşlerde olmasına rağmen 6 başkan, 2 bin 400 temel husus konusunda uzlaştık ve ‘Bunları hayata geçireceğiz’ dedik. Münasebetiyle iktidara geldiğimizde ne yapacağımız aşikâr.” sözlerini kullandı.
“Taşeron personel meselesini çözecek misiniz?” sorusunu cevaplayan Kılıçdaroğlu, “Devlet taşeron personel çalıştırmaz, devlet takımlı personel çalıştırır. Devletsiniz, ne demek taşeron emekçi? Devlet, fiyatlı öğretmen, kontratlı öğretmen çalıştırmaz, takımlı öğretmen çalıştırır.” dedi.
“Diyanet İşleri Başkanlığını kuran CHP, niçin kapatalım?”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “muhalefetin seçimi kazanması halinde Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağı” istikametindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“Bunu duyduğumda şaşırdım, ‘Diyaneti kapatacağız’ diye bunu kim söylemiş? Diyanet İşleri Başkanlığını kuran CHP, niçin kapatalım? Akıl var mantık var, tam aksine güçlendirilmesi lazım. Diyanet İşleri Başkanlığının topluma hizmet etmesi lazım, topluma sevgiyi, saygıyı öğretmesi lazım. En büyük dileğimiz bu.”
“Savunma endüstrisi ulusal bir sıkıntıdır, bunun partisi olmaz”
Kılıçdaroğlu, bir soruyu yanıtlarken, “?Sanki savunma endüstrisini onlar kurdu, ondan evvel hiç yoktu. Savunma endüstrisine dolaylı olarak güya karşıymışız üzere algı yaratmaya çalışıyorlar. Savunma endüstrisi ulusal bir sıkıntıdır, bunun partisi olmaz. Ülkenin çıkarı neredeyse o olur.” dedi.
(Bitti)