Belçika’da mahkeme, sığınmacıya verdiği manevi ziyan için devletin 2500 avro ödemesine hükmetti
Belçika’da iş mahkemesi, bir yılı aşkın müddettir sığınmacıları sokağa terk eden devleti ve Belçika Federal Sığınmacı Kabul Kurumunu (Fedasil) bir sığınmacıya verdikleri manevi ziyan nedeniyle ortaklaşa 2500 avro tazminat ödemeye mahkum etti.
Liege kentindeki iş mahkemesi, bir sığınmacıya barınacak yer göstermediği ve hiçbir toplumsal hizmet sağlamayarak sokağa terk ettiği için devleti ve Fedasil’i kınadı.
Mahkeme, 8 Şubat’ta açılan davada devlet ve Fedasil’in ortaklaşa 2500 avro tazminat ödemesine karar verdi.
Belçika basınına yansıyan bilgilere nazaran, ülkede bir yılı aşkın müddettir devam eden sığınmacı krizinde devlet ve Fedasil, çeşitli ulusal mahkemeler tarafından 8 bin 600 kere hatalı bulundu. Tümünde toplam 168 milyon avro ceza ödemesi gereken Belçika devleti ve ilgili kurum, ödeme yapmayı reddediyor.
Bu nedenle Fedasil’in mobilyalarına haciz dahi geldi.
Sığınmacı krizi
Belçika’da sığınma başvurusu yapanlara barınacak yer gösterilmemesiyle ilgili bir yılı aşkın müddettir kriz yaşanıyor.
Devlet, mülteci kabul merkezlerinin kapasitelerinin dolmasını münasebet göstererek yükümlülüğünü yerine getirmiyor.
Gönüllü avukatlar, Brüksel mahkemelerinde Fedasil ve devlete karşı binlerce dava kazanıyor. Avukatlar, mahkeme kararlarına riayet edilmemesi üzerine sığınmacıların davalarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyor.
AİHM, bugüne dek 5 sefer yüzlerce sığınmacıya barınma sağlamaması nedeniyle Belçika aleyhine ihtiyatı önlem kararı aldı fakat milletlerarası müdafaa isteyen sığınmacılar, sokaklarda yatıp kalkmaya devam ediyor.
Fedasil’in bekleme listesinde 2 bin 700 kadar kişi mevcut. Bu bireylerin birçok Brüksel’de sokaklarda yatıp kalkıyor. Mahallî ve memleketler arası STK’ler, Belçika’nın göçmenler için alımlı hale gelmemesi maksadıyla bu politikayı şuurlu izlediğine işaret ediyor.
Son olarak 29 Mart’ta Milletlerarası Af Örgütü, ülkedeki ilgili makamların krizin uzamasına göz yumduğunu belirterek, devletin yükümlülüklerine büsbütün ters biçimde, çocuklar da dahil olmak üzere, yüzlerce sığınmacıyı sokakta bırakarak binlerce mahkeme kararını ve hukukun üstünlüğünü hiçe saydığına, ihmalkar ve sorumsuz davrandığına dikkati çekmişti.