Bakan Yanık, Afet Sonrası Aile Odaklı Çalışmalar ve Türk Dünyası Dayanışması Paneli’nde konuştu Açıklaması

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, yurt dışında Türklerin ağır olarak bulundukları Avrupa ülkelerinde “Aile Ataşeliği” kurmaya başladıklarını belirterek, “Şu an için Almanya’da 1 müşavirlik, 4 aile ataşeliği olmak üzere 5 ünite kurduk. Bunun devamında nüfusumuzun ağır olduğu yerlerde Avrupa ülkelerinden Amerika’ya kadar, tespitlerimizi, çalışmalarımızı yapıp başka ataşeliklerimizi oralarda da kuracağız.” dedi.

Yanık, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) 15 Temmuz Şehitler Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Afet Sonrası Aile Odaklı Çalışmalar ve Türk Dünyası Dayanışması Paneli”nin açılışında konuştu.

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların bugüne kadar dünyada emsali görülmemiş felaket olduğunu tabir eden Yanık, sarsıntının birinci saatlerinden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde tüm kurum ve kuruluşlarla bölgeye süratli ve tesirli bir biçimde müdahale ettiklerini söyledi.

Türk milletinin kriz devirlerinde tek yürek olan gücünün bir defa daha ortaya çıktığını lisana getiren Yanık, Bakanlık olarak refakatçisi olmayan çocukların tespit edilip ailelerine tesliminden birebir yardım bekleyenlerin muhtaçlığının giderilmesine, engellilerin inançlı yerlere intikalinden psikososyal takviyeye kadar birçok alanda hizmet verdiklerini anımsattı.

Son gereksinim sahibinin gereksinimi karşılanana kadar çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan Yanık, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Çok ağır bir süreçten hala geçiyoruz. Münasebetiyle bunun travmatik tesirlerinin uzun süreceği kabulüyle çabucak süratli bir biçimde Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün koordinesinde psikososyal takviye çalışmalarına başladık. Yükseköğretim Heyeti, Diyanet İşleri Başkanlığı, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı, Sıhhat Bakanlığı, Ulusal Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı üzere aklınıza gelebilecek bütün kurum ve kuruluşlarla çok süratli bir biçimde organize olup, önümüzdeki iki yılı akut periyot kabul edip afetin sonuçlarıyla alakalı akut periyot devam ediyormuşçasına bir hareket planı hazırladık ve uygulamaya koyduk. Münasebetiyle bizim için psikososyal dayanak çalışmaları özelinde önümüzdeki iki yıl akut devrinin devam ettiği ve bütün kurum ve kuruluşlarla, paydaşlarımızla toplumsal dayanak çalışmalarını sürdürdüğümüz bir süreç olacak.”

“Türk dünyası tek beden olmanın büyük gücünü ortaya koydu”

Bakan Yanık, bu süreçte milletlerarası yardımlaşmanın en hoş örneklerinden birini Türk dünyasının sergilediğine dikkati çekerek, “Kadim dostlarımız, kardeşlerimiz, her türlü yardımın ülkemize ulaştırılması için çok büyük gayret sarf etti. Geçmişten bugüne gelen tarihi köklerimiz, adetlerimiz, inançlarımız ve birliktelik ruhumuz asrın felaketine karşı dimdik durarak Türk dünyası ile tek beden olmanın büyük gücünü ortaya koydu.” sözünü kullandı.

Afet sonrasındaki süreçte Bakanlık uyumunda Ulusal Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Yunus Emre Enstitüsüyle sarsıntıdan etkilenen ve KKTC’ye yakınlarının yanına giden aileleri de ziyaret ettiklerini anlatan Yanık, şöyle devam etti:

“Bu kapsamda 5 bin 59 hane ziyaret edilerek 12 bin 22 bireyle tek tek arkadaşlarımız görüştü. Devir dönem de yeniden KKTC’deki yakınlarının yanına giden vatandaşlarımıza takviye kümelerini göndermeye devam ediyoruz. Depremzede vatandaşlarımıza psikososyal dayanak sağlandı, toplumsal hizmet ve toplumsal yardım gereksinimleri tespit edildi ve gerekli yardım çalışmaları yürütüldü. Ayrıyeten Avrupa’da yaşayan soydaş ve gurbetçilerimizin dayanağıyla yardımlar da Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının tertibinde zelzele bölgesine ulaştırılarak Bakanlığımızın psikososyal takviye gruplarının işbirliği ve koordinesinde dağıtımları tamamlandı.”

“Türklerin ağır olarak bulundukları yerlerde Aile Ataşeliği kuruluyor”

Aile odaklı çalışmalara yalnızca Türkiye’de değil yurt dışında da devam ettiklerini, geçen yıl prestijiyle bilhassa Avrupa’da nüfus olarak Türklerin ağır olarak bulundukları yerlerde “Aile Ataşeliği” kurmaya başladıklarını belirten Yanık, şunları kaydetti:

“Şu an için Almanya’da 1 müşavirlik, 4 aile ataşeliği olmak üzere 5 ünite kurduk. Bunun devamında nüfusumuzun ağır olduğu yerlerde, Avrupa ülkelerinden Amerika’ya kadar, tespitlerimizi, çalışmalarımızı yapıp başka ataşeliklerimizi oralarda da kuracağız. Geçtiğimiz yıl Almanya’yı ziyaret ettik. Oradaki vatandaşlarımızın muhtaçlıklarını tespit ettik. Bir evvelki yıl yeniden New York’ta Türk vatandaşlarımızla buluştuğumuzda orada bir ataşelik faaliyetine muhtaçlık olduğunu tespit ettik. Hakikaten zelzelenin akabinde KKTC’ye giden vatandaşlarımızın muhtaçlıklarını orada takip ediyoruz. Zelzeleden evvel yaptığımız bir protokol çerçevesinde toplumsal hizmet merkezi modelimiz ve Aile Dayanak Merkezi modelimizi KKTC’de kurmak üzere aslında çalışmalara başlamıştık.”

Türk dünyası, KKTC ve yurt dışında yaşayan Türklerle bağların güçlenmesi ve işbirliğinin koordineli formda yürütülmesi için Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde, Yurt Dışı Aile Hizmetleri Daire Başkanlığını kurduklarına işaret eden Yanık, bu kapsamda yurt dışında yaşayan Türklerin, yaşadıkları ülkelerle sağlıklı irtibat ve entegrasyon kurabilmeleri için muhtaçlıkları olan dayanak sistemlerini sağlıklı biçimde tespit edecek ve hizmet biçimine dönüştürecek araştırmalar yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Bakan Yanık, gerçekleştirilen panelin dostlukların pekişmesini sağlayacağı, çalışmaların teorinin yanı sıra uygulamaya dönüşmesi noktasında ışık tutacağı ümidinde olduğunu tabir etti.

“Türkiye’ye bir şey olduğunda yanıt Kudüs’ten gelir”

AYBÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı da zelzelelerin akabinde aile dayanışmasının ortaya çıktığını ve bunun Türk dünyasında oluştuğunu lisana getirdi.

Türkiye üzerinde hesapları olan yapıların zelzelenin akabinde Türkiye’nin, Türkiye’den büyük olduğunu gördüklerini belirten Aydınlı, “Türkiye’ye bir şey olduğunda yanıt Kudüs’ten, Taşkent’ten, Bakü’den, Sudan’dan gelir. İşte biz bu türlü büyük bir milletiz.” diye konuştu.

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Can Uraldı da Genel Müdürlük olarak sarsıntının akabinde seferber olduklarını anlattı.

Depremin büyüklüğünün yarattığı tesir alanının belirginleşmesinin çabucak akabinde uzman işçi ve saha takımlarının görevlendirilerek süratli biçimde bölgeye intikal ettiklerini kaydeden Uraldı, “Depremin meydana geldiği 6 Şubat’tan bugüne dek 10 binin üzerinde çalışanla 2,5 milyona yakın toplumsal dayanak görüşmesi gerçekleştirdik. Alanda bulunan çalışanımız zelzele sonrası ortaya çıkan ruhsal tesirlerin hafifletilmesi gayesiyle çalışmalarını hala devam ettirmektedir.” bilgisini paylaştı.

AYBÜ Aile ve Toplum Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Fatma Bayraktar Karahan ise üniversite olarak aile maksatlı çalışmalar yürüttüklerini lisana getirdi.