Bahçeliden Bayram Bildirisi: Birlikte Kenetlenirsek Hiçbir Aksi Aksiyon Sonuç Alamaz

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yayınladığı iletide, “El ele verdiğimiz sürece, birbirimize sıkı sıkıya kenetlendiğimiz surece hiçbir mütecaviz emel, hiçbir negatif aksiyon, hiçbir melanet gaye elbette sonuç alamayacaktır. Türkiye’mizin aşılamayacak ve aşındırılamayacak müessir gücü ulusal birlik ve kardeşliğidir” dedi.

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli bugün Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle bir bildiri yayınladı. Bahçeli’nin bayram bildirisi şöyle:

“Önümüzdeki üç gün içinde iki bayramı tıpkı anda kutlayacağız. Ramazan Bayramı’yla birlikte bu bayramın üçüncü gününde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da milletçe karşılayıp müftehir bir vicdanla ifa edeceğiz. Eş vakitli olarak, bir yanda Mübarek Ramazan ayını uğurlamanın hüznü kalplerimize çökmüşken başka yanda bayrama kavuşmanın iyiliği ve sevinci gönül dünyamıza nüfuz etmiştir.

Ne var ki 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli ikiz zelzeleden ötürü bu bayramı daha öncekilerine kıyasla biraz dingin, biraz üzgün, biraz da buruk halde karşıladığımız altı çizilmesi gereken bir konudur. Zorluklar ne kadar çetin olursa olsun, ‘Her Birlikte ve Her Şeyden Evvel Türkiye’ irade ve inancıyla hepsinin üstesinden gelmemiz mukadderdir. El ele verdiğimiz sürece, birbirimize sıkı sıkıya kenetlendiğimiz surece hiçbir mütecaviz emel, hiçbir negatif aksiyon, hiçbir melanet maksat elbette sonuç alamayacaktır. Türkiye’mizin aşılamayacak ve aşındırılamayacak müessir gücü ulusal birlik ve kardeşliğidir.

Bayram günleri bu birlik ve kardeşliği daha da pekiştirip temellendirmektedir. Birebir vakitte bayram günleri barış ve huzurun, hürmet ve muhabbetin parlayan meşalesidir. Bizim hem bayramımız bir hem de bayrağımız birdir. Bunun yanında millet olarak vatanımız bir, milletimiz bir, devletimiz bir, kıblemiz bir ve birebirdir.

Fakat ayrımcılığa sapanlar, ayrıştırmanın hesabına sarılanlar, etnik ve mezhebi ayrılıklarını derin uçurumuna savrulanlar elbette yeterli niyetli olmayan, ulusal ve manevi kıymetlerden nasibini almayan muhterislerdir. Bu kapsamda mezhep kışkırtıcılığı ve etnik istismar dehşetli bir tehdittir. Bugüne kadar milletimizin hiçbir evladının etnik kökeni problem yapılmamış, hiç birisi mezhep temelli bir ötekileştirmenin içine itilmemiştir. Ulusal varlığımıza serpiştirilmek istenen nifak tohumları her seferinde menziline ulaşmadan çürüyüp gitmiştir.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, global emperyalizmin dayatma, tembih ve telkinleriyle kimlik siyasetine keskin dönüş yapması, etnik ve mezhebi hassasiyetleri çok tehlikeli formda kaşıyarak kanatma hevesine düşmesi vahim bir sorumsuzluk örneğidir. Ülkemiz ağır bir felaket devrinin yaralarını süratle sararken, manevi zenginliğiyle feyizlendiğimiz Ramazan ayımızı idrak edip bayrama vasıl olmuşken, Kılıçdaroğlu’nun ‘Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor’ iftirası ülkemize, milletimize, bin yıllık kardeşlik hukukumuza ayıplı ve ahlaksız bir ataktır. Bu saygısız üslubu, bu edep ve gerçek dışı uydurmayı söylem etmenin yanı sıra, olağan saymak, reaksiyonsuz kalmak bir kere iç barış ve huzur ortamına kast etmek, birebir halde Türkiye’yi ateşe atmaktır. Kılıçdaroğlu düştüğü tabansız bataklıkta her geçen gün batarken ülkemizi de beraberinde çekmenin sinsi telaşına kapılmıştır. Eforlar beyhude, fitne saçmak boşunadır. Tarihi, manevi ve kültürel bir emanet olan ebedi kardeşliğimizden asla vazgeçilmeyecektir. Maalesef ve çok açıktır ki, Kılıçdaroğlu’nun karanlık ağzı bölücü terör örgütü PKK’nın ağzıdır. Kılıçdaroğlu’nun gündemi ‘Tarihi Şark Problemi’nin gündemidir.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı misyonuna aday olan bir şahsın etnik ve mezhebi tahriklere tevessül etmesi içine sürüklendiği acıklı çaresizliğinin ve satırları husumetle yazılmış kapalı ajandasının bir bakıma ibret verici deşifresidir. Türk milleti bu oyuna gelmeyecek, Kürt kökenli kardeşlerim bu melun tuzağa düşmeyecektir. Şırnak’ta uzatılan ikram İzmir’den alınacaktır. Hakkari’den uzatılan el Yozgat’tan tutulacaktır. Kardeşliğimize hançer sallamak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir. İstikrarımız ve istiklalimiz ışıklı bir istikbali müjdeleyecektir.

Cumhuriyet’in Yüzüncü yıl dönümünü, Türk ve Türkiye Yüzyılı Vizyonun birinci adımı, birinci atılımı, birinci sayfası olacaktır. Bu his ve niyetlerle aziz milletimin; yurt içinde ve yurt dışında yaşayan yöresi, kökeni, anasının lisanı ne olursa olsun tüm vatandaşlarımın, Türk-İslam aleminin, şehit analarımızın, yetim yavrularımızın, mahzun ve mazlum gönüllerin, bilhassa depremzede kardeşlerimizin Ramazan Bayramını yürekten kutluyorum. Bayram mühletince can ve mal güvenliği için trafik kurallarına uyulmasını hassaten rica ediyorum. Rabbim’den Ramazan ayına tekrar erişmeyi niyaz ediyor, Güzel Bayramlar diliyorum.

Ayrıca TBMM’nin 23 Nisan 1920’de açılması yakın tarihimizdeki en büyük stratejik ve ulusal atılımlardan birisidir. Bu tarihten sonra kelam ve karar şahsen ve bilfiil Türk milletine geçmiştir. Ulusal Uğraş’ın şaşmaz yol haritası Gazi Meclis’in sarsılmaz kararlılığıyla çizilmiştir. Egemenliğin kayıtsız kuralsız milletin olduğu gerçeği Birinci Meclis’in manevi ruhunda tecelli ve temerküz etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesi Meclisi’mizin kutlu çatısı altında yeşermiş ve yükselmiştir. Unutmayalım ki, TBMM hem Gazi hem de kahramandır. Hiç kuşku yoktur ki, TBMM Türk milletinin ta kendisi, demokrasinin, ulusal birliğimizin, istiklal haklarımızın, istikbal haysiyetimizin ebedi teminatıdır.

Önümüzdeki Pazar günü kutlayacağımız TBMM’nin 103’üncü açılış yıl dönümüyle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı şimdiden tebrik ediyorum. TBMM’nin birinci Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Birinci Meclis’in saygıdeğer mebuslarına, ebediyete irtihal etmiş bütün milletvekillerine, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler; şu an hayatta olan eski yahut yeni tüm milletvekillerimize de sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum.”