Avustralya Başbakanı, ABD’nin Assange iadesi talebine hayal kırıklığına uğradı

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ABD’nin, WikiLeaks’in kurucusu ve Avustralya vatandaşı Julian Assange’ın iadesini istemedeki ısrarının “hayal kırıklığı” olduğunu belirterek “Assange’ın devam eden tutukluluğunun hiçbir yararı yok.” dedi.

Albanese, ABC News’e verdiği röportajında, ABD’nin Assange’ın iadesini talep etmedeki ısrarcı tavrından duyduğu hayal kırıklığını lisana getirdi.

Assange’ın tutukluk müddetinin, mahkumiyeti halinde alabileceği ceza müddetini aşıp aşmadığı açısından da incelenmesi gerektiğini söyleyen Albanese, “Artık kâfi diyorum. Assange’ın devam eden tutukluluğunun hiçbir yararı yok.” diye konuştu.

Albanese, durduğu konumun ne olduğunu açıkça söz etmekten fazlasını yapamadığını söyleyerek “ABD idaresi muhakkak Avustralya hükümetinin konumunun ne olduğunun çok farkında. Bunun ise hudut bozucu olduğunu biliyorum ve hayal kırıklığını paylaşıyorum.” sözlerini kullandı.

Biden idaresi yetkilileri ile daha evvel yaptığı görüşmelerde, Assange’ı savunduğunu aktaran Albanese, “Diplomasinin çalışma formu öteki ulusların başkanlarıyla yapacağınız görüşmeleri varsayım etmek değildir.” tabirini kullanarak sonuca ulaşmak için hususa diplomatik yaklaşacağını vurguladı.

Assange hakkındaki savların hakikat mu, yanlış mı olduğu konusunda bir tartışmaya girmek istemediğini söyleyen Albanese, İngiliz mahkemesinin “Assange’ın ABD hapishanelerinin ağır şartlarında tutulması halinde intihar etme ihtimalinin bulunduğu” gerekçesiyle ABD’ye iade kararını bozmasına dikkati çekti.

Albanese, Assange’ın akıl sıhhati konusunda tasa duyduğunu da kelamlarına ekledi.

Assange’ın dava süreci

Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010’da ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği kabahatleri da delillendiren 251 bin zımnî belgeyi yayımlamıştı.

The Guardian, Le Monde, Der Spiegel, El Pais ve New York Times da “Cablegate” ismi altında bu evrakları kamuoyuna sunmuştu.

Assange, Haziran 2012’de sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle özgür bırakılma koşullarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesine konulmuştu.

Mahkeme, 50 hafta mahpusa mahkum edilen Assange’ın iade talebi çerçevesinde cezasını tamamladıktan sonra da tutuklu kalmasına karar vermişti.

Duruşmaların akabinde 4 Ocak 2021’de Assange’ın intihar riskinin yüksek olması ve ABD hapishanesinde özel idari tedbirlere tabi tutulması, bilhassa de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle “gerçek bir risk altında” olduğu savunularak ABD’nin iade talebi reddedilmişti.

ABD, karara itiraz ederek WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve mahpus cezasını Avustralya’da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu.

Yüksek Mahkeme 10 Aralık 2021’de, verilen teminatları kâfi bularak alt mahkemenin kararını bozmuş ve Assange’ın ABD’ye iade edilebileceğine hükmetmişti.

Bunun üzerine Assange’ın savunma takımı, davayı Yargıtaya taşımak için Yüksek Mahkemeye müsaade müracaatında bulunmuş lakin 14 Mart 2022’de müracaat reddedilmişti.

Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin 20 Nisan’ 2022’de iadeye hükmetmesiyle devrin İçişleri Bakanı Priti Patel 17 Haziran’da Assange’ın ABD’ye iade edilmesi kararını imzalamıştı.

Assange’ın avukatları da 1 Temmuz’da karara ait Yüksek Mahkemeye itiraz müracaatında bulunmuştu.