AK Parti Küme Başkanvekili Turan, Amasya’da partisinin temayül yoklamasında konuştu Açıklaması

AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, “Dün Yine Refah Partisi büyük bir heyecanla Cumhur İttifakı’nda olmaya karar verdi. Erbakan ismine en çok Cumhur İttifakı yakışırdı. Cumhur İttifakı’na da en çok Erbakan ismi yakışırdı. Daha da büyüyeceğiz, daha da genişleyeceğiz.” dedi.

Turan, 14 Mayıs’ta yapılacak 28. Devir Milletvekili Genel Seçimi öncesi AK Parti Amasya Vilayet Başkanlığınca 22 Haziran Spor Salonu’nda gerçekleştirilen aday adayları temayül yoklamasına katıldı.

Burada gazetecilere açıklamada bulunan Turan, önlerinde kıymetli bir seçim olduğunu, listeleri oluştururken ahbap çavuş alakası yahut “Benim arkadaşım olsun” halinde sıkıntıya yaklaşamayacaklarını söyledi.

Bu seçimin parti değil, yazgı seçimi olduğuna işaret eden Turan, şunları aktardı:

“Bu seçim ‘Erdoğan olmasın da ne olursa olsun’ diyenlerle bu ülkeye vefa borcu duyan insanların seçimi. O açıdan hakikat karar almak, güçlü, toplumu kucaklayan adaylarla yolumuzu belirlemek en değerli vazifemiz. Çalışmalarımızı sarsıntı ruhunu, sarsıntı bölgesindeki kardeşlerimizin ruhunu ihmal etmeden planlıyoruz. Bugün de müziğin ve misal görsellerin olmaması bu yüzdendir. Yoksa AK Parti’nin bu husustaki savını tüm dünya bilir.”

Türkiye genelinde temayül yoklaması için oy kullanma sürecinin başladığını aktaran Turan, bu sefer farklı bir sistemle süreci yürüttüklerini lisana getirdi.

Oyların çevrim içi olarak kullanıldığına dikkati çeken Turan, “Herkes hangi adayın olmasını istiyorsa, online sistem içinde özel bir kartla oyunu kullanıyor. Bunlar Ankara’da toplanıp pahalandırılacak. Son bir hafta CV dağıtarak, son bir hafta fotoğraflar dağıtarak, son bir hafta özel ziyaretler yaparak aday olunmaz. Bizim için seçim o akşam başlar, 5 sene devam eder. Hasebiyle tüm aday adayı arkadaşlarımızın performansının son bir haftada, birkaç aktiflikle değil, 5 yıl içinde kıymetlendirilmesi lazım.” tabirini kullandı.

AK Parti’ye 6 binden fazla aday adayı müracaatı yapılmasının çok değerli olduğunu vurgulayan Turan, “En yakın rakibi CHP, 3 bin küsurla aday adaylığı aldı. Yani bizim 7 bine yakın adayımız varken, CHP’nin 3 binlerde adayı var. AK Parti, birinci günkü heyecanıyla tıpkı motivasyonla yoluna devam ediyor.” diye konuştu.

Turan, dün prestijiyle saflarını genişleterek yollarına devam ettiklerini lisana getirerek, şöyle devam etti:

“Dün Yine Refah Partisi büyük bir heyecanla Cumhur İttifakı’nda olmaya karar verdi. Erbakan ismine en çok Cumhur İttifakı yakışırdı. Cumhur İttifakı’na da en çok Erbakan ismi yakışırdı. Daha da büyüyeceğiz, daha da genişleyeceğiz. Saflarımızın daha da sıklaşıp genişlediğini yakın vakitte görmeye başlayacaksınız. Esasen tabanlarımız büyük oranda bize bu talimatı verdi. ‘Farklı olmanın, farklı yerlerde olmanın manası yok.’ dedi. Olağan farklı parti politikalarımız olacak ancak büyüyen Türkiye savında birlikte olmak zorundayız.”

“Herkesin bu seçimde yerini tekrar gözden geçirmesinde büyük yarar var”

Bülent Turan, “Bir selam vererek Anadolu ayağa kalkar.” diyenlerin teşkilatlarının bugün nasıl istifalarla karşı karşıya kaldığını gördüklerini anlatarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Daha dün, ‘Başbakan olacağım.’ savındaki insanların kendi parti kümelerine hakim olamadıklarını görüyoruz. Daha dün, ‘Baraj meselemiz yoktur, en büyük siyasi hatıra bizimdir.’ diyen güya bilge önderlerin bugün İnek Şaban sinemalarındaki, ‘Tek oy, kim verdi sanki? Ben verdim, sen verdin.’ arbedesine mevzu olduklarını biliyorum. O yüzden herkesin bu seçimde, tarihi dönemeçte yerini tekrar gözden geçirmesinde büyük yarar var. Temel Beyefendi kendisine oy verir mi, vermez mi bilmiyorum lakin Temel Bey’in tabanı Temel Bey’e oy vermeyecek. Temel Bey’in tabanı, ‘Ayasofya’yı tekrar müze yapalım.’ diyenlere oy vermeyecek. O yüzden son çağrımı tekrar Amasya’dan, Ulusal Uğraş kentinden tabir etmek istiyorum. Türkiye’nin büyümesini isteyen, global operasyonlara ‘Dur’ demek isteyen, tarihi anısıyla bir arada ayağa kaldırmak isteyen kim varsa tekrar durduğu yeri gözden geçirmesi lazım.”

HDP’nin “Öcalan için özgürlük devri başlıyor” dediğini aktaran Turan, şunları kaydetti:

“Dün HDP, ‘Yüzyılın cumhuriyetini değiştireceğiz.’ dedi. 6 artı 2 artı 1 diye tabir ettiğimiz ittifaktan bir tek açıklama geldi mi? Bu ithamlara yanıt vermeyeceksek, bu ağır hakaretlere karşılık vermeyeceksek niye siyaset yapıyoruz. Tekrar kelamım ona İslamcı olduğu argüman edilen, muhafazakar olduğu sav edilen, ülkücü olduğu argüman edilen Altılı Masa’nın mensuplarına sesleniyorum. Bu lisana isyan etmeyecekseniz niye siyaset yapıyorsunuz? Neyi bekliyorsunuz? Şayet Altılı Masa HDP’ye büyük öz itimat imkanı vermeseydi, binde birlik oyu olanlara cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık vadettiği üzere HDP’ye de benzeri öz inanç vaadini vermeseydi dün prestijiyle yeni devir için özgürlük devri diyemezlerdi. Bu öz inancı vermeselerdi dün prestijiyle ‘Yüzyıl cumhuriyetle hesaplaşacağız’ diyemezlerdi.”

Sürekli bir yapay gündem olduğunu gördüklerini belirten Turan, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı’mız aday olur olmaz mı?’ tartışması yapıyorlar. O mevzu kapandı, hukukçular tartıştılar, bunun anlamsızlığını gördüler. Artık de birebir beşerler, ‘Bakanların istifa etmesi lazımdı, aday olamazlar.’ diyorlar. Hukuk değişkendir, kendini günceller. Bireyler güncellemiyorsa geride kalırlar. Yıl 2017, bir değişiklik yapıldı. Eski yıllarda büyüklerimiz bilir, üç bakan, ulaştırma, adalet, içişleri istifa ederler, seçime girerlerken bağımsızlık alırlar. Bu üç bakanın değişmesiyle ilgili değişikliği 2017’de hayata geçirdik. 2018 seçimlerinde bu bakanlar istifa etmeden seçime girdiler. Yani üç bakan için yapılan değişiklik aslında bugünkü tablonun da yanıtıdır. Bakanların istifasına gerek kalmaksızın seçime girebilir. En hoş karşılığı bu değişikliktir ancak yetmez. Birebir halde Seçim Kanunu’nun 18. hususu, kimin istifa etmesi gerekir, orada bakanlar yok, yetmemiş Anayasa 76, orada bakanlar yok, yetmemiş, Anayasa 106, bakanların dokunulmazlıklarını tabir ederek öbür memurlar üzere olmadığını, farklı statülerinin olduğunu tabir etmişler. Nasıl ki CHP’nin küme başkanvekilleri, kurul liderleri istifa etmiyorsa, nasıl ki onların da birer imkanı varsa, kırmızı plakası aracı varsa ve istifa etmiyorlarsa, bakanlar da tıpkı mevzuata tabidir, Seçim Kanunu gereği siyasi yasakların başladığı ana kadar. Esasen o yasaklar başladığında tüm bakanlar da tüm küme başkanvekilleri de tüm araçlarını, imkanlarını devlete teslim edeceklerdir. Bu tartışmanın anlamsız olduğunu söylemek istedim.”

Cumhurbaşkanı ve Altılı Masa önderlerinin sarsıntı bölgesi ziyareti

Turan, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Altılı Masa başkanlarının de zelzele bölgesinde olduklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“İki fotoğraf vardı, lütfen bakınız. Cumhurbaşkanı’mızın iftar yaptığı çadırda depremzede kardeşlerimizle birlikte şahane bir görseli, fotoğrafı var lakin Altılı Masa’nın iftarında depremzededen çok protokol kavgasıyla bir arada, 5 artı 2 artı 1 artı 1 artı diyeceğimiz bir fotoğraf vardı. Yalnızca iftar sofrasında bile oturma nizamı polemiği olan, binde birlik partinin genel liderinden sonra oturmak zorunda kalan İstanbul, Ankara belediye liderleri başta olmak üzere o protokol fotoğrafının bir utanç fotoğrafı olduğunu söylemek isterim. Seçimin bittiğini farz edelim. Olmaz ya kazansalar, her toplantıda bu hengame mı olacak? Her toplantıda bir lider, 7 yardımcı, 2 yan yardımcı mı olacak? Bu fotoğrafın Türkiye’ye yararı olmadığını tabir etmek isterim.”

Anketleri Türkiye’de en çok pahalandıran, bunlardan istifade eden partilerin başında AK Parti’nin geldiğini lisana getiren Turan, şunları aktardı:

“Yıllardan beri bu işi uygun takip ettik. Alışılmış ki vakit zaman piyasada görüyoruz, para karşılığı, ucuz hesaplar karşılığı yapılan anketler de var. Bugün kendisinin yüzde 25 oy alacağını zannedip de ‘Hadi bakalım adaylık için başvur.’ dendiğinde görmüyoruz. Yanlışlar da var ancak sağduyulu yapılan anketlerde AK Parti’nin yüzde 40’tan fazla olduğu görülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a siyasi tarihindeki en fazla oyu vererek kaldığı yerden devam ettireceğiz inşallah.”

Turan, bir gazetecinin UYGUN Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamalarıyla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, “Yavuz Bey’in bir isyanı var. Bu isyan yalnızca Yavuz Bey’in isyanı değil. DÜZGÜN Parti’de çok değerli arkadaşlarımız var, vekil seviyesinde, seçmen seviyesinde. Bu arkadaşlar MHP’den ayrılırken daha fazla milliyetçilik, ülkücülük argümanında oldular.” dedi.