ABD’li gazi, Kongre’de Afganistan’dan çekilmenin nasıl bir ‘felaket’ olduğunu anlatırken ağladı

Selefi Donald Trump’ın Katar’da Taliban’la imzaladığı muahedeyi hayata geçiren ABD Lideri Joe Biden’ın emriyle Amerikan güçlerinin Ağustos 2021’de çekildiği Afganistan’ın kaos içinde Taliban’ın denetimine geçmesiyle ilgili ABD Kongresi’nde yürütülen soruşturmada alanda misyon yapmış askerler tabir verdi. Birtakımı Afganistan’da ağır yaralanmış askerler, yaşadıkları travmayı anlatırken gözyaşlarına boğuldu.

Beyaz Saray’dakilerin insan hayatına verdiği kıymetin vesikası

Demokrat Biden idaresinin Afganistan’dan nasıl çekildiğini soruşturan Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nin Dışişleri Komisyonu’nda konuşan Tyler Vargas-Andrews, geri çekilmeyi ‘felaket’ olarak niteledi.

Taliban’ın başşehir Kabil’i ele geçirmesinden sonraki günlerde hazırlıksızlık ve koordinasyonsuzluk nedeniyle kaos yaşandığını belirtti. 25 yaşındaki gazi deniz piyadesi çavuşu, bir bacağını ve bir kolunu kaybetmesine neden olan 26 Ağustos 2021 Kabil havaalanı intihar saldırısında yaşananları en ince detayına dek aktardı.

6 binden az askerin konuşlandırıldığı ve Taliban’dan kaçan Afganların tahliye uçaklarına binebilmek için akın etmesiyle tam bir kaosun yaşandığı havaalanına IŞİD–Horasan’dan iki intihar bombacısının düzenlediği atakta 13 ABD askeri ve 170 Afgan sivil ölmüştü.

‘Saldırı olacağını biliyorduk, lakin önleyemedik, çünkü’

Saldırı olacağını bilmelerine karşın neden önleyemediklerine dair ibretlik bir öykü anlatan Çavuş Vargas-Andrews, istihbaratçıların intihar bombacısını pak traşlı, kahverengi giyinmiş, siyah yelekli ve daha yaşlı bir refakatçiyle seyahat eden bir erkek olarak tanımladığını, takımının kalabalık içinde şüpheliyi saptadığını, gün boyunca takip ettiğini, şüphelinin hareketleri hakkında istihbaratçılara daima güncelleme yaptığını, bağlantı ağı üzerinden potansiyel tehdit ve eli kulağında akın ihtarını geçtiğini söyledi.

Kendisinin şüpheliyi öldürmek için müsaade istediğini ve grup başkanının bir keskin nişancı silahı hazırladığını, lakin kendilerine “Vurmayın, liderlik bizim için angajman yetkisine sahip değil” denildiğini aktaran gazi, vazgeçmek istemediğini, tabur kumandanı Yarbay Brad Whited’ı olan biteni görmesi için kuleye çağırdığını, kumandanı beklerken ruhsal operasyon gruplarının gelip zanlının intihar bombacısı tanımını karşıladığını doğruladığını belirtti.

Whited nihayet geldiğinde, grubunun ona ispatları ve fotoğrafları gösterip zanlıyı vurup vuramayacağını sorduğunu söyleyen Vargas-Andrews, şöyle devam etti:

“Tabur komutanımızın söylediğini alıntılıyorum: ‘Bilmiyorum’. Grupça şaşkına dönerek çok sert formda sorduk: ‘Peki, kim biliyor? Zira bu, sizin sorumluluğunuz, efendim.’ Tekrar bilmediği karşılığını verdi ve öğreneceğini söyledi. Lakin akabinde rastgele bir güncelleme almadık ve asla bize bir karşılık verilmedi. Sonunda şahıs ortadan kayboldu.”

“Biz intihar bombacısının o olduğuna inanıyoruz.”

“Bizi görmezden geldiler, bu kadar kolay. Uzmanlığımız dikkate alınmadı. Güvenliğimizden kimse sorumlu tutulmadı…”

Saatler sonra havaalanının Abbey Kapısı dışındaki kalabalığın içinde çalışırken meydana gelen patlamayla havaya uçtuğunu, gözlerini açtığında silah arkadaşlarının etrafında meyyit ya da şuurunu kaybetmiş halde yattığını gördüğünü anlatan Vargas-Andrews, “Bedenim patlamanın travmasına dayanamamıştı. Karnım yırtılarak açılmıştı. Bedenimin her santiminde bilyeler ve şarapnel modülleri vardı” dedi.

‘Hepsinin yüzlerini görüyorum’

Saldırıda ağır yaralanan, lakin hayatta kalan 45 askerden biri olan gazi, şöyle konuştu:

“Bana nazaran geri çekilme bir felaketti ve affedilemez sorumluluk eksikliği ve ihmal vardı. O gün öldürülenlerin hesabı verilmedi.”

“Kurtaramadıklarımızın, geride bıraktıklarımızın hepsinin yüzlerini görüyorum.”

Akıl sıhhati sıkıntıları ve intihar uyarısı

Emekli Yarbay David Scott Mann, o kaosta Afganları tahliye etmeye çalışmanın ‘kendilerini mahvettiğinden’ kelam etti.

Afganistan’dan çekildikten sonra gazilere yardım telefon çizgisine yapılan aramaların yüzde 81 oranında arttığını belirten Mann, ‘ABD’nin akıl sıhhati tsunamisinin ön cephesinde bulunduğu’ uyarısını yaptı.

Çekilme sonrası bir silah arkadaşının intihar ettiğini söyleyen emekli yarbay, “O manevi yaranın karanlığından çıkış yolunu bir türlü bulamadı” dedi.

Bush’tan Biden’a bütün idareleri suçladılar

Tanıkların birçok, sözlerinde, ABD askerlerini 11 Eylül 2001 akınlarının ardından Afganistan’a konuşlandıran George W Bush’tan 20 yıl sonra geri çeken Joe Biden’a dek her liderin idaresini suçladı.

Tanıklar, halihazırda hem Afganistan’da hem de ABD’de belirsizlik içinde olan Afgan müttefiklere yardım etmek için acil aksiyon davetinde bulundu.

‘ABD’yle işbirliğinin sonu’

Mann, “Vietnam’daki dağlı halklardan Suriye’deki Kürtlere dek insanları için için yanar halde bırakan Amerika, müttefiklerimizin jenerasyonlar uzunluğu sistemik olarak terk edilmesi konusunda makûs bir prestij inşa ediyor” dedi.

Panele başkanlık eden Cumhuriyetçi Parti’nin Teksas milletvekili Mike McCaul, geri çekilmeyi ‘federal hükümetin her seviyede sistemik çöküşü ve Biden idaresinin çarpıcı liderlik başarısızlığı’ olarak niteledi.

Daha evvel Biden, ‘temelde olan biten her şeyin sorumluluğunu taşıdığını’ söylemişti, fakat birebir vakitte Taliban’la geri çekilme mutabakatını imzaladığı için Cumhuriyetçi selefi Trump’ı suçlamıştı.