AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den “Tayvan Avrupa için önemlidir” açıklaması Açıklaması
Avrupa Birliği (AB) Dış Alakalar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Tayvan’ın AB için kritik kıymete sahip olduğunu belirterek “Eminim ki tüm Avrupa ülkeleri bu görüşü paylaşıyor.” dedi.
Borrell, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Şurasında Çin ile münasebetler üzerine düzenlenen oturumda konuştu.
AB Komitesi Lideri Ursula von der Leyen’in Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile eş vakitli olarak ay başında Çin’e yaptığı ziyarete katılma planını Kovid-19’a yakalanması sonucunda gerçekleştiremediğini anımsatan Borrell, orada vermek istediği bildirisi şöyle paylaştı:
“Çin’e yönelik stratejimizin dört söze dayanması gerekiyor: pahalar, ekonomik güvenlik, Tayvan ve Ukrayna.”
Borrell, Tayvan konusuna değinerek “Tayvan üç nedenden ötürü Avrupa için çok değerlidir.” dedi ve şöyle devam etti:
“Dünyanın ve bilhassa ticaretimizin en stratejik boğazı. Özgür seyir operasyonları ve filolarımız aracılığıyla orada bulunmalıyız. İkincisi, Tayvan’a karşı güç kullanılmasına sadece etik nedenlerle değil, tıpkı vakitte Tayvan’ın en gelişmiş yarı iletkenlerin üretiminde stratejik bir rolü olduğu için karşı çıkmalıyız. Son olarak, jeopolitik bir güç olmak istiyorsak pozisyonlarımızı tekrar teyit etmek, çıkarlarımızı savunmak, sükunet daveti yapmak, provokasyonları önlemek için dünyanın her yerinde var olmalıyız.”
En güzel tahlilin evvelki statükoya dönmek olduğunu vurgulayan Borrell, şunları kaydetti:
“Tayvan, barışı garanti altına almak, yangını körüklemeden çıkarlarımızı savunmak için jeostratejik etrafımızın bir modülüdür. Eminim ki tüm Avrupa ülkeleri bu görüşü paylaşıyor.”
AB’de Tayvan tartışması
Macron’un 5 Nisan’da von der Leyen ile eş vakitli düzenlediği 3 günlük Çin ziyareti dönüşünde Tayvan konusunda yaptığı “ABD’nin tavrını takip ederek bu sıkıntıyı gündeme getirmenin Avrupa’ya yararı olmayacağı” tarafındaki açıklamaları, AB içerisinde tartışmaya neden olmuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı’nın kelamları, Rusya ve Çin kaynaklı güvenlik meselelerinde ABD ile birlikte hareket edilmesini isteyen Polonya, Litvanya ve Çekya üzere ülkelerde rahatsızlık uyandırırken, AB ortak dış ve güvenlik siyaseti açısından sorun olarak görülmüştü.