27 yaşındaki bayana, karın iç zarından alınan kesim ile vajina yapıldı

ANKARA’da doğuştan rahmi ve vajinası olmayan E.K.’ya (27) karın iç zarından alınan modül ile vajina oluşturuldu. Muvaffakiyetle gerçekleşen kapalı ameliyat sistemi ile sıhhatine kavuşan E.K., “Şu an çok düzgünüm, artık olağan bir insan gibiyim” dedi.

Doğuştan rahmi ve vajinası olmayan E.K., yıllardır yaşadığı sıhhat sıkıntısını çözmek için araştırma yaptı. E.K., son olarak Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Ulubay ile tanışıp, ameliyat olmaya karar verdi. E.K.’ya karın iç zarından alınan kesim ile vajina oluşturuldu. Böylelikle E.K. muvaffakiyetle gerçekleşen kapalı ameliyat yolu ile sıhhatine kavuştu.

’18 YAŞINDAN SONRA AMELİYAT OLABİLİR’

Doç. Dr. Mustafa Ulubay, doğuştan rahim ve vajina gelişmemesinin epeyce az görülen bir durum olduğunu söyledi. Bilhassa ergenliğe geçiş periyodunda adet görmeme ile ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Ulubay, “Hastalarımız ekseriyetle bu şikayet ile doktora müracaatta bulunuyor. Muayenemizi ultrason ve fiziki olarak gerçekleştiriyoruz. Şayet rahim ve vajinanın gelişmediğini görürsek, bu hastaya teşhisini koyuyoruz. Daha sonra hastanın toplumsal hayatını devam edebilmesi için cerrahi bir operasyon geçirmesi gerekiyor. Bunun da ekseriyetle evlenmeden ya da cinsel hayata geçiş yapmadan evvel yapılması gerekiyor. Beden büyümesi devam ettiği için açıkçası 14-15 yaşından evvel bu çeşit ameliyatların yapılmasını gerçek bulmuyoruz. Sıklıkla 18 yaşından ve uzunluk uzaması durduktan sonra bu hastalarda rastgele bir vakitte ameliyat gerçekleştirilebilir” dedi.

‘AMELİYAT BAŞARISI YÜZDE 95’İN ÜZERİNDE’Çeşitli usullerde ameliyatların gerçekleştirildiğini söz eden Doç. Dr. Ulubay, “Merkezimizde kapalı ameliyat usulü ile hastanın karın iç zarını kullanarak, hastaya tekrar bir vajina yapıyoruz. Bu ameliyat usulü yeni geliştirilen bir sistem. Yaklaşık 5-6 yıllık bir ameliyat sistemidir. Daha öncesinde de bu ameliyatlar yapılmaktaydı. Lakin daha öncesinde hastaların bağırsaklarının bir kısmı kesilerek ya da bedeninin öteki bir kısmından; örneğin kalçasından, bacaklarından deri modülü alınarak bu ameliyat gerçekleştiriliyordu. Doğal olarak bu ameliyatların düzgünleşme mühletleri daha uzundu. Uyguladığımız ameliyat tekniğinde ise karın iç zarı kullanıldığı için rastgele bir uzun devir ezası meydana gelmiyor. Direk karın iç zarını aldığımız için hastanın cinsel hayatı daha konforlu geçiyor. Ameliyatın başarısı yüzde 95’in üzerindedir. Ameliyatımız yaklaşık 2 saat sürüyor. Yaklaşık 3 tane 5 milimetrelik, 1 tane de 1 santimetrelik kesiyle ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Hasta ameliyattan 24 saat sonra yemeğini yiyip, gezip dolaşabiliyor. Ortalama 2-3 günlük hastane takibinden sonra da taburcu ediyoruz” diye konuştu.

‘RAHİM NAKLİ DENENEBİLİR’Ancak hastanın doğuştan rahmi olmadığı için hamile kalma talihinin olmadığını söyleyen Doç. Dr. Ulubay, “Bu hastamızın cinsel hayatının devam etmesi için gerekli cerrahisini gerçekleştirdik. Bu evrede çocuk sahibi olması mümkün değil. Hastamızın çocuk sahibi olması için rahim nakli üzere çeşitli metotlar var. Bu hastamız özelinde söyleyecek olursak, rahim nakli denenebilir. Rahim naklinin çok kompleks bir ameliyat olduğunu unutmamak gerekiyor. Deneyimli merkezlerde rahim nakli muvaffakiyet ile gerçekleştirilebilir” dedi.

‘KENDİMİ DAHA DÜZGÜN HİSSEDİYORUM’

E.K. (27) ise “14 yaşındayken arkadaşlarım regl olduklarını söylüyorlardı. Benim o denli bir durumum yoktu. ‘Neden regl olmuyorum’ diye düşündüm, aileme söyledim. Daha sonra hastaneye gittik. Hastanede doğuştan rahim ve vajinam olmadığımı öğrendim. Birkaç hastaneye gittik, birebir şeyi söylediler. Evlenmeden evvel ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Araştırmalarım sonucunda toplumsal medyadan Mustafa hocaya ulaştım. Sağ olsun Mustafa hoca çok ilgilendi. Şu an çok düzgünüm, artık olağan bir insan üzereyim. Kendimi daha yeterli hissediyorum. Biz de olağan bayanlar üzereyiz, farkımız yok. Yalnızca doğuştan rahim ve vajina gelişmediği için bu biçimde oluyor. Şu an kendimi çok yeterli hissediyorum. Hiçbir kasvetim yok. Benim üzere durumda olan ve ameliyattan çekinenler var fakat korkmasınlar. Korkulacak bir şey yok, gidip tedavilerini olsunlar” diye konuştu.